Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

Bu nedenle somut olayda uygulanabilirliği söz konusu değildir. 818 sayılı Borçlar Kanununun 213. maddesinde taşınmaz satışının geçerli olması için getirilen resmi senede bağlanması şartı, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri için de öngörülmüş, 1512 sayılı Noterlik Kanununun 60/3 ve 89. maddeleri taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin noterlerce düzenleme şeklinde yapılacağı kuralını getirmiştir. Davaya konu satış vaadi sözleşmeleri bu sıhhat şartına uygun olarak düzenlenmiş, bu anlamda geçerli sözleşmelerdir. Satış vaadi sözleşmeleri, tam iki tarafa borç yükleyen, kişisel hak doğuran sözleşmelerdendir. Kişisel borç doğuran sözleşme olması nedeniyle, satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için satış vaad edenin vaadin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez. İştirak hâlindeki taşınmaz maldaki hisselerin de satışının vaadi geçerlidir....

    Davanın niteliği, tapu kaydı, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi sunulan belge ve deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davada talebinin taşınmazın aynına ilişkin olup davacının iddiasında haklılığını ispat konusunda tapu kaydı, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve ekleri ile konut teslim tutanağı, ödeme belgeleri, keşif, bilirkişi, ve yasal tüm delillere dayandığı dava dilekçesi ile sabittir. Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacaktır. Taşınmaz daire niteliği ile davalı Teknik Yapı....A.Ş.adına tapuda kayıtlı olup taşınmazın tapu kaydında davalı banka lehine borçlusu davalı Teknik Yapı...A.Ş.olan 01/11/2017 tesis tarihli ipotek bulunmaktadır. Davacı ile davalı Teknik Yapı...AŞ.arasında dava konusu bağımsız bölüme ilişkin 27/04/2016 tarihli satış vaadi sözleşmesi akdedilmiştir....

    Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

    Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

    Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

    -TL bedelle, Giresun 1.Noterliğinden alınma 22 Eylül 1989 tarih 10655 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile Mehmet ve Zülbiye kızı Hatice Çetinkaya'dan 900.000,00.-TL bedelle, Giresun 1.Noterliğinden alınma 29 Kasım 1988 tarih ve 14731 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile Mehmet ve Zülbiye kızı T11'den 900.000,00....

    ın Söke 2.Noterliğinin 27/04/1998 tarih 05743 yevmiye no'lu "düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve temlikname" adı altında yaptığı sözleşme ile diğer davalı Sıdıka Türk'den Söke Yenicami Mah. 733 ada 152 no'lu parselde davalı ...'ya düşecek 5 adet taşınmazdan birini satın aldığını, davalı ...'ın taşınmaz vaadi sözleşmesindeki hakkını Söke 3. Noterliğince düzenlenen 07/07/2000 tarih ve 08322 yevmiye no'lu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacı ...'e satmayı vaadettiğini, davalı ...'in aynı taşınmazı Söke 2. Noterliğince düzenlenen 03/08/2000 tarih 11013 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile bu defa davalı ...'e satmayı vaadettiğini, davacının hakkını yok etmek için danışıklı bir şekilde mal kaçırmak amacıyla sözleşmenin yapıldığını, ...'...

      Yevmiye Nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin İstanbul ili, ... ilçesi, tapunun ... ada, ... parsel, ... ada, ... parsel, ... ada, ... parsel ve ... ada .. parsel, ... ada,... parselde kayıtlı?...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

        UYAP Entegrasyonu