Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

Noterliğinin 26.10.1999 tanzim tarihli " Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi'' akdedildiğini, bu sözleşmeye dayanarak davacı tarafından açılan tescil davasında, davalının söz konusu satış vaadi sözleşmesine annesi adına vekaletle fakat annesi vefat ettikten sonra imza attığı anlaşıldığından geçersiz vekaletname ile imza edildiği gerçeğinin ortaya çıkması neticesinde davanın sonuçsuz kaldığını, taraflar arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinde yüksek harçtan kaçınmak için 1.000 TL bedel gösterilmiş ise de taşınmazın 23.500 ... Doları bedel konusunda anlaşıp bu paranın davalıya aynı gün ödendiğini belirterek sözleşme günü taşınmaz için ödenmiş olunan 23.500 ...'nin sözleşme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    DELİLLER : Tapu kayıtları, Düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ve ekleri, İhtarnameler, Düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve hasılat paylaşım esaslı inşaat sözleşmesi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, İhtarnameler, Delil listeler sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyati tedbir talepli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsili, olmadığı taktirde ödenen bedellerin güncellenerek tahsili istemine ilişkindir....

    Noterliğinin 09.06.2009 tarih ve 011580 yevmiye No'lu düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış ve vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, ... ile yapılan satış vaadi sözleşmesi gereğince müvekkiline verilmesi gereken dairenin ... Aras Şirketi tarafından toprak sahipleri adına verilmesinin teklif edilmesi üzerine, ......

      Şahıslara devrinin önlenmesi amacıyla teminatsız veya satış vaadi sözleşmesi bedeli olan 23.000 TL üzerinden %15 teminat ödenmesi şartıyla ihtiyati tedbir konmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tapu kaydı, düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, düzenleme şeklinde sözleşmeler, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.Kaynağını Borçlar Kanunu'nun 22 nci maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşmelerdendir. Vaad alacaklısı taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle mülkiyet devir borcu yüklenen vaad borçlusunun edimini yerine getirmemesi, halinde edimin hükmen yerine getirilmesini mahkemeden isteyebilir. 2. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden, Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

        Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse rayiç bedelin tahsili istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

          Diğer yandan davalı T6'ün tarafı olduğu satış vaadi sözleşmesinde "bugüne kadar intikalen gelmiş veya tapu ile sahip ve hissedarı bulunduğum .... 52, 105, 264 ve 537 parsellerde kayıtlı 4 parça taşınmaz maldaki he türlü miras hak ve hisselerimin tamamını..." satmayı beyan ve kabul ediyorum şeklinde ibarenin geçtiği, bu tarihte ise davalının annesi olan Aliye Duran'nın yaşadığı, 52 parsel sayılı taşınmazda davalı T6'e annesinden kalan pay yönünden satış vaadi sözleşmesinin uygulanmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının bu talebi yönünden kısmen kabul kararı verilmiştir. Bununla beraber davalı Mehmet Duran'ın taraf olduğu satış vaadi sözleşmesinde sadece 264 parsel sayılı taşınmaz yönünden satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, bu parsel yönünden tefrik kararı verildiği anlaşıldığından davalı Mehmet Duran mirasçıları aleyhine 52, 105 ve 537 parsel sayılı taşınmazlar yönünden açılan davanın reddine" şeklinde karar verilmiştir....

          Oysa, Noterlik Kanununun noterlerin yapacağı işleri düzenleyen 60.maddesinin 3.fıkrası ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin “düzenleme şeklinde yapılmasını” zorunlu kılan 89.maddesi hükümleri uyarınca taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin noterde düzenleme şeklinde yapılması gerekir. Kanunun geçerlilik şartı olarak öngördüğü bir hukuki işlemin zorunlu şekil koşuluna uyulmadan yapılması, o sözleşmeyi geçersiz kılar. Biçimine uygun düzenlenmeyen bir sözleşmeye dayanılarak da o sözleşmenin ifası istenemeyeceğinden, karşı tarafın iyiniyetli olup olmamasının da bir önemi yoktur. Mahkemece, yapılan saptama gözden kaçırılarak davanın reddi yerine orta yerde biçimine uygun sözleşme varmış gibi istemin hüküm altına alınması doğru değildir. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava, düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre; Dava konusu parselin 09.06.1997 günlü düzenleme sözleşme ile 70.000.000 TL. bedelle satışı vaat edilmiştir. Ancak, 25.02.2007 gününde mahallinde yapılan keşif sonunda dava tarihi itibariyle taşınmazın değeri 8000 YTL. olarak tespit edilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davalarında mahkemenin görevi HUMK.nun 1. maddesi uyarınca müddeabihin dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Bu durumda taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değerine nazaran asliye mahkemesi görevli olmasına rağmen, mahkemece sözleşmedeki değer esas alınarak görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu