Noterliğinin 26.10.1999 tanzim tarihli " Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi'' akdedildiğini, bu sözleşmeye dayanarak davacı tarafından açılan tescil davasında, davalının söz konusu satış vaadi sözleşmesine annesi adına vekaletle fakat annesi vefat ettikten sonra imza attığı anlaşıldığından geçersiz vekaletname ile imza edildiği gerçeğinin ortaya çıkması neticesinde davanın sonuçsuz kaldığını, taraflar arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinde yüksek harçtan kaçınmak için 1.000 TL bedel gösterilmiş ise de taşınmazın 23.500 ... Doları bedel konusunda anlaşıp bu paranın davalıya aynı gün ödendiğini belirterek sözleşme günü taşınmaz için ödenmiş olunan 23.500 ...'nin sözleşme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.Kaynağını Borçlar Kanunu'nun 22 nci maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşmelerdendir. Vaad alacaklısı taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle mülkiyet devir borcu yüklenen vaad borçlusunun edimini yerine getirmemesi, halinde edimin hükmen yerine getirilmesini mahkemeden isteyebilir. 2. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden, Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....
Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse rayiç bedelin tahsili istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
Diğer yandan davalı T6'ün tarafı olduğu satış vaadi sözleşmesinde "bugüne kadar intikalen gelmiş veya tapu ile sahip ve hissedarı bulunduğum .... 52, 105, 264 ve 537 parsellerde kayıtlı 4 parça taşınmaz maldaki he türlü miras hak ve hisselerimin tamamını..." satmayı beyan ve kabul ediyorum şeklinde ibarenin geçtiği, bu tarihte ise davalının annesi olan Aliye Duran'nın yaşadığı, 52 parsel sayılı taşınmazda davalı T6'e annesinden kalan pay yönünden satış vaadi sözleşmesinin uygulanmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının bu talebi yönünden kısmen kabul kararı verilmiştir. Bununla beraber davalı Mehmet Duran'ın taraf olduğu satış vaadi sözleşmesinde sadece 264 parsel sayılı taşınmaz yönünden satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, bu parsel yönünden tefrik kararı verildiği anlaşıldığından davalı Mehmet Duran mirasçıları aleyhine 52, 105 ve 537 parsel sayılı taşınmazlar yönünden açılan davanın reddine" şeklinde karar verilmiştir....
Noterliğinin, 07.07.2004 tarihli ve 5730 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile; yine davalılardan Emine Kalyoncu ve diğer davalıların murisleri... ve ...’nun,...Noterliğinin, 09.07.2004 tarihli ve 19426 yevmiye sayılı sayılı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile Musalla Mahallesi, 417 ada 1 parsel, 530 ada 1, 3 ve 6 parsel sayılı taşınmazlardaki tüm hak ve hisselerinin tamamını müvekkiline satmayı vadettiklerini, bedelin nakden ve peşinen müvekkili tarafından ödenerek taşınmazlardaki zilyetliğin müvekkiline devredildiğini; davacının, her taşınmazda paydaş olup, taşınmazlardaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmiş olduğunu ileri sürerek; satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazlardaki davalılar ve bir kısım davalılar murisleri adına kayıtlı payların tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. II....
Oysa, Noterlik Kanununun noterlerin yapacağı işleri düzenleyen 60.maddesinin 3.fıkrası ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin “düzenleme şeklinde yapılmasını” zorunlu kılan 89.maddesi hükümleri uyarınca taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin noterde düzenleme şeklinde yapılması gerekir. Kanunun geçerlilik şartı olarak öngördüğü bir hukuki işlemin zorunlu şekil koşuluna uyulmadan yapılması, o sözleşmeyi geçersiz kılar. Biçimine uygun düzenlenmeyen bir sözleşmeye dayanılarak da o sözleşmenin ifası istenemeyeceğinden, karşı tarafın iyiniyetli olup olmamasının da bir önemi yoktur. Mahkemece, yapılan saptama gözden kaçırılarak davanın reddi yerine orta yerde biçimine uygun sözleşme varmış gibi istemin hüküm altına alınması doğru değildir. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinden kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekilinin, düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca dava konusu taşınmaz maliki adına olan tapu kaydının iptali ve müvekkili adına tescilini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verildiği, verilen kararın davacı tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....
Dava, düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre; Dava konusu parselin 09.06.1997 günlü düzenleme sözleşme ile 70.000.000 TL. bedelle satışı vaat edilmiştir. Ancak, 25.02.2007 gününde mahallinde yapılan keşif sonunda dava tarihi itibariyle taşınmazın değeri 8000 YTL. olarak tespit edilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davalarında mahkemenin görevi HUMK.nun 1. maddesi uyarınca müddeabihin dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Bu durumda taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değerine nazaran asliye mahkemesi görevli olmasına rağmen, mahkemece sözleşmedeki değer esas alınarak görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Tüketici Mahkemesi'nin 2020/175 E. sayılı dosyasında 24.11.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, aksi kanaatte ise taşınmaz bedeli kadar teminat alınmasına, istinaf yargılaması harç ve giderleriyle vekâlet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tapu kaydı, Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, Fatura, Teslim tutanağı, Delil listesi sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve ipotekten ari tescil, ipoteğin fekki, kira tazminatı istemine ilişkindir....
Hüseyin Çakıcı'yla satmayı vaad ettiğini ayrıca bahse konu taşınmazları tam ve eksiksiz olarak alıcı müvekkiline teslim ettiğini, müvekkilinin imza etmiş olduğu düzenleme şeklinde satış vadi sözleşmesi ile sözleşme konusu davalıya ait taşınmazlar üzerindeki davalı T4'nun satış vaadini kabul ettiğini, müvekkilinin iş bu düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesine göre sözleşme konusu taşınmaz payları için davalı T4'ya anlaşılan 44.000,00- TL miktarındaki parayı defaten ve nakden peşin olarak ödediğini, davalı T4'nun da bu parayı defaten ve nakden peşin olarak aldığını iş bu düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile kabul ettiğini, sözleşme içeriği incelendiğinde bahse konu 44.000,00- TL nin taşınmazların satış bedeli olduğu, tarafların bu hususta mutabık kaldıkları açıkça anlaşılacağının kaldı ki bahse konu taşınmaz hisseleri için önceden müvekkilinin davalıya verdiği bir takım ekonomik değerlerin de mevcut olduğunu belirterek davalı adına olan Kayseri ili Yeşilhisar ilçesi...