Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.10.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ve terditli olarak tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tapu iptali ve tescil yönünden kabulüne dair verilen 16.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ve terditli olarak tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalı ...'in .... Noterliğinin 08.07.1992 tarihli ve ..... yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesi ile ... İli .......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tapu kaydında düzeltme istemine ilişkin davada ... 3.Asliye Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taşınmazın tapu kaydındaki yüzölçümü miktarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce,davanın tapuda kayıt düzeltim davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

      Hükmü, satış vaadinde bulunan ... ... mirasçıları temyiz etmişlerdir. Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanunun 89. maddeleri hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve her iki tarafa borç yükleyen kişisel hak veren sözleşmelerdendir. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet geçirim borcu yüklenen satıcıdan edimini yerine getirmediğinde dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açılacak tapu iptali ve tescil davası ile edimin hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

        Bunun dışındaki 3/16 payı ise, davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinden sonra edinmiştir. Bu nedenle, davalı ...’in taşınmaz tapu kaydında davacı yararına konulan satış vaadi sözleşmesi şerhini görerek düzenlediği satış vaadi sözleşmelerine dayanarak kazandığı 7/16 payı TMK’nın 1024. maddesi uyarınca yolsuz tescil niteliğinde bulunduğundan bu payın davacı adına tescili gerekir. Bunun dışında kalan davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinden sonra davalı ...’in edindiği 3/16 payın davacı adına tescili doğru değildir..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. Davalı ... ile dava dışı ... arasında 08.04.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi yapılmış, ... bu hakkını 22.08.1994 tarihli temlik sözleşmesi ile davalı ...'e devretmiştir. Davacı ...'in davalı ... ile yaptığı satış vaadi sözleşmesi 22.08.1993 tarihlidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 27.03.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 03.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafından, davalı aleyhine 27.12.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, satış vaadi sözleşmesinden vazgeçtiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. 14.02.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesinde 357 numaralı parselde kayıtlı gayrimenkul üzerinde inşa edilen binanın 1 no'lu dairesinin satımı vaadedilmiştir. Dosyaya celbedilen tapu kaydında taşınmaz tarla niteliğinde kayıtlı olup ......

              (Muhalif) (Muhalif) KARŞI OY Dava, 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre; 08.04.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... dava konusu 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinin tamamını .....'e satmayı vaat etmiştir. 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinin tamamını bu defa .....'e satmayı vaat etmiştir. 11.10.1993 tarihinde, vaat alacaklısı ..... olan 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmiştir. 04.03.1994 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinden 8001/18288 payını ...'a satmayı vaat etmiştir. 22.08.1994 tarihli "düzenleme şeklinde temlikname" ile temlik eden ....., 08.04.1993 tarihli ve ...... yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tüm hak ve alacaklarını, temlik alan ...'...

                Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda; satış vaadi sözleşmesi ve ek satış vaadi sözleşmesine konu edilen taşınmazın tapu kaydında arsa vasfında olmasına rağmen davalı banka tarafından şube lokali olarak kullanıldığı, 27.06.2007 tarihli ek satış vaadi sözleşmesinin ikinci bendinde satış vaadine konu taşınmazda sözleşme bitiminden sonra 32 ay boyunca davacı tarafından davalı bankaya kiralama hakkı verildiği, 32 aylık süreden sonraki 5 yıl içinde her 2 tarafın üzerinde anlaşacağı kira bedeli ile bankaya kiralama olanağı tanındığı görülmektedir....

                  Somut olayda; davacı, davaya konu 785 parsel sayılı taşınmazın 2981 sayılı Kanun gereğince yapılan uygulama öncesinde yüzölçümünün 11522,28 m2 olduğunu, ancak, birçok parsele ifraz görmesine rağmen 785 parselin gerçek yüzölçümü olan 2557,95 m2 yerine tapuda halen 11522,28 m2 olarak gözüktüğünü belirterek tapu kaydının düzeltilmesini talep etmektedir. Buna göre, mahkemece yapılacak inceleme neticesinde, taşınmazın zemindeki ölçüsünün tapu kaydında yazılı miktardan az olduğunun tespiti halinde, şayet bu farklılığın komşu parsellere elatmaktan ileri gelmediği ve taşınmazların sınırlarında da bir değişikliğin bulunmadığının anlaşılması halinde, tapu kaydındaki yüzölçümü miktarının düzeltilmesine karar verilebilecek, hilafı durumda ise davacı tarafından ilgili komşu parsel maliklerine karşı ayrı bir tapu iptali ve tescil davası açılması gerekecektir....

                    UYAP Entegrasyonu