Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşınmaz üzerindeki orman şerhi nedeniyle taşınmazın satış vaadi sözleşmesine konu olamayacağını ve İmar Kanunu'nun 18/son maddesi gereğince satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, 2. Davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, 3. Satış vaadi sözleşmesinin bedelinin ödenmediğini, 4. Müvekkilinin gönderdiği ihtarnameye rağmen davacının müdahalesine son vermediğini, 5. Davaya konu edilen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin vaad borçlusu taşınmaz maliki olmadığından fiilen ve ayrıca kanuna aykırı bir sözleşme akdedilmiş olması nedeniyle hukuken de ifa imkânsızlığının bulunduğunu belirterek doğru olmayan kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.03.2005 gününde verilen dilekçe ile düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 06.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 28.03.2005 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece, sözleşmedeki değere bakılarak görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Davada 08.07.1986 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır....

      DELİLLER : Tapu kaydı, Satış sözleşmesi, İhtarname, Keşif, Bilirkişi raporu, ek rapor, Düzenleme şeklinde satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi, Ödeme makbuzları, Delil listesi sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil, kira kaybı ve gecikme tazminatı, olmadığı taktirde ödenen bedelin ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir....

      Dosya kapsamından, dava dayanağı 28.05.1970 gün ve 7273 sayılı Kütahya Noterliğince düzenlenmiş, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde taşınmaz satış bedelinin 8.000- TL. olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde dava konusu dava konusu taşınmazın rayiç değeri olan 10.000,00 YTL’nin tahsili istemine ilişkindir. İstem tapu iptali ve tesciline ilişkin olduğundan görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile benzer nitelikteki tenkis davalarında da taşınmazın dava tarihindeki değerinin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir. Somut olayda; dava konusu Kaşıkara Köyü 261 numaralı parselin dava tarihindeki değeri 28.01.2009 günlü bilirkişi ek raporuna göre, 11.341,68 YTL olup, sulh hukuk mahkemesinin görev sınırının üzerindedir....

        Sokak, 222 pafta, 1239 ada 33 parseldeki taşınmazın ... 21.Noterliğinin 17.11.2000 tarihli ve 19476 yevmiye no’lu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre tapu kaydının iptali ile davacılar adlarına tesciline” şeklinde hüküm kurulmuştur. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 297.maddesinin 2.bendi gereğince “hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." Bu hükümden maksat, mahkeme kararının taraflar arasında yeni bazı uyuşmazlıklara neden olmadan kolaylıkla infazının sağlanmasıdır. Ne var ki, mahkemece kurulan ve yukarıya aynen yazılan hükmün infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.05.2014 ve 26.11.2015 gününde verilen dilekçeler ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne dair verilen 28.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen dava davacısı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl ve birleştirilen dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asıl davada davacıların vekili, müvekkillerinin murisi ... ile davalı ... ve bir kısım davalıların murisi ... arasında 24.01.1990 ve 16.01.1990 tarihli düzenleme şeklindeki taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ile ...,......

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/651 KARAR NO : 2023/786 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/502 ESAS, 2022/595 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı) KARAR : Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/502 esas, 2022/595 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı) talebinin reddine karşı, davacılar tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacılar dava dilekçesinde özetle; Davalılardan Çorum ili Osmancık İlçesi Çoraklık Mevkii 237 Ada 51 Parsel sayılı 10.986 metrekarelik tarlayı 70.000.000- TL bedelle satın aldıklarını, taraflar aralarında 25.02.1994 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi ve Protokol senedini yapıldığını, davalılara gayrimenkul...

            Nitekim uygulamada yükleniciden şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişilerin temlik sözleşmesini adi yazılı satış sözleşmesi veya noterde düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak yaptıkları görülmektedir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” Buna göre temliki öğrenen borçlu, temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir....

              Noterliğince düzenlenmiş, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde taşınmaz satış bedelinin 2.000.000 lira olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerdendir. (T.M.K.’nun 706.m.) Sözleşmede belirtilen miktar ve değer hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla, sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin, dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. 2010/1753 2010/10550 Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile benzer nitelikteki şufa ve tenkis davalarında dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Somut olayda önceki davalı T5 15/08/1996 tarihili İmamoğlu Noterliğinde 2746 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile Adana İli İmamoğlu ilçesi danacılı köyü 90, 91, 92, 524 parselde yer alan hisselerindeki bilcümle mirasçılık hak ve hisselerin tamamını davacı T1 satmayı vaat ettiği, davacının satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesi ile T5 satış vaadi tarihinde taşınmazların toplam bedeli olan 22.000,00TL peşinen ödendiğini, davaya konu hisselerin tasarruf ve yararlanma hakkını T5'ce davacıya T1 terk ve teslim ettiği konusunda anlaştıkları görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu