K.. ve diğeri aleyhine 10/10/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı T.. K.. vekili ve davalı C.. T.. tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz olunmuştur....
Ancak; Vakfiye kapsamındaki her taşınmazın coğrafi konumu ve hukuki durumları ayrı olacağından konumları keşfen saptanıp haritasına işaret ettirilerek, bu taşınmazların ... köy, kasaba ya da şehir içindeki mülk toprak nevinden veya miri arazi niteliğinde bir yer olup olmadığı belirlenmeden ve Yargıtay denetimi açısından taşınmazın durumu ile köy, kasaba ve şehirlerin durumu müşterek paftaya işaret ettirilerek bilirkişiden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmadan sadece dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesine bağlı kalınarak bir sonuca ulaşılamaz. Zira uygulama ayni vakfiye kapsamındaki bir kısım yerlerin sahih bir kısım yerlerin ise gayrisahih kabilinden vakıf olabileceğini ortaya koymuştur....
Ancak; Vakfıye kapsamındaki her taşınmazın coğrafi konumu ve hukuki durumları ayrı ayrı olacağından konumları keşfen saptanıp haritasına işaret ettirilerek, bu taşınmazların ... köy, kasaba ya da şehir içindeki mülk toprak nevinden veya miri arazi niteliğinde bir yer olup olmadığı belirlenmeden ve Yargıtay denetimi açısından taşınmazın durumu ile köy, kasaba ve şehirlerin durumu müşterek paftaya işaret ettirilerek bilirkişiden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmadan sadece dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesine bağlı kalınarak bir sonuca ulaşılamaz. Zira uygulama ayni vakfiye kapsamındaki bir kısım yerlerin sahih bir kısım yerlerin ise gayrisahih kabilinden vakıf olabileceğini ortaya koymuştur....
Vakfiye kapsamındaki her taşınmazın coğrafi konumu ve hukuki durumu ayrı ayrı olacağından bu taşınmazların kadim köy, kasaba ya da şehir içindeki mülk toprakları içinde olup olmadığının dosya üzerinde yapılan bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkartılması doğru olmaz. O yüzden incelemenin keşfen yapılması, taşınmazın konumunun düzenlenecek paftada kadim köy ve kasaba ya da şehirlere göre haritasında işaret edilmesi vakfın niteliği hakkında bu belirlemeden sonra görüş bildirilmesi gerekir. Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır....
FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/152 KARAR NO : 2023/180 DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 26/07/2023 KARAR TARİHİ : 12/09/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İSTEM :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının tescilli ve tescilsiz markalarından ve tescilli ticaret unvanından doğan haklarına tecavüz eden davalı eylemleri sebebiyle davacının uğramış olduğu maddi ve manevi zararların tazmini amacıyla; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere alacak belirsiz olduğundan şimdilik 10.000-TL Maddi, 20.000-TL manevi tazminata hükmedilmesi, hükmedilecek iki tazminat yönünden ilk eylem tarihinden itibaren işleyecek avans faizleriyle birlikte davalıdan tahsili ile Davalı aleyhine açmış olduğumuz tecavüzün önlenmesi, durdurulması ve ref'i istemli -----Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin -----....
Hukuk Dairesi’nce verilen 23/03/2018 tarih ve 2017/1478-2018/318 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ayrı ayrı davalı kurum ve şirket vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin talebi üzerine, "SAFRANBOLU LOKUMCUSU" ibareli coğrafi işaretin 22/05/2006 tarihinde mahreç işaret olarak C2006/009 numarası ile tescil edildiğini, davalı tarafça yapılan 2013/92497 sayılı, 30 ve 43. sınıf mal ve hizmetleri içeren "ŞEKİL + MSL MEŞHUR SAFRANBOLU LOKUMCUSU" ibareli marka tescil başvurusuna karşı müvekkilince 556 sayılı KHK 7/1-c-f, 8/1-a-b, 8/5, 35 ve 555 sayılı KHK 18, 15. maddeleri kapsamında yapılan itiraz sonucu Markalar Dairesi Başkanlığınca başvurunun mal ve hizmet listesinden 30. sınıf bir kısım...
Vakfiye kapsamındaki her taşınmazın coğrafi konumu ve hukuki durumu ayrı ayrı olacağından bu taşınmazların kadim köy, kasaba ya da şehir içindeki mülk topraklar içinde olup olmadığının dosya üzerinde yapılan bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkartılması doğru olmaz. O nedenle, taşınmaza ait tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm tedavülü ile getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ... Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve HUMK.nun 275. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde bilirkişi görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu yönler üzerinde durulmaksızın başka taşınmazlara ilişkin dava dosyası üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesiyle ve eksik araştırma sonucu davanın kabulü doğru görülmemiştir. “gerekçesi ile mahalline iade edilmiştir....
ce, ibarenin Başbakanlık Dış Ticaret Müşteşarlığı tarafından kullanılan ve koruma markası tescili ile koruma altında olan "..." ibaresi ile benzer olduğu gerekçesiyle, 556 sayılı KHK'nın 7/1-f maddesi uyarınca reddedildiğini, oysa başvuru konusu ibarenin ürün veya hizmetin tasviri, zorunlu veya jenerik adı olmadığını, üretim yeri veya coğrafi kaynağını çağrıştırmadığını ayrıca 556 sayılı KHK'nın 7/1-g kapsamında koruma altına alınan işaret ve adlandırmalar kapsamına girmediğini, "...." ibaresinin "..." markası ile karıştırılma ihtimali bulunmadığını ileri sürerek, ... ...'nın 2008-M-341 ve 2008-M-4361 sayılı kaararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili asıl ve birleşen davada, kurum kararlarının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır....
İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/370 KARAR NO : 2021/352 DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 27/11/2019 KARAR TARİHİ : 05/11/2021 Taraflar arasında görülmekte olan marka hakkına tecavüzün tespiti, maddi-manevi tazminat talepli davanın 10.06.2021 günlü celsesinde davacı yanın mazeretsiz olarak katılmaması, davasını takip etmediği ve gider avansını yatırmamış olması nedeniyle dosya işlemden kaldırılmış ve HMK'nun 150/5 maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 aylık yasal süre içinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/370 KARAR NO : 2021/352 DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 27/11/2019 KARAR TARİHİ : 05/11/2021 Taraflar arasında görülmekte olan marka hakkına tecavüzün tespiti, maddi-manevi tazminat talepli davanın 10.06.2021 günlü celsesinde davacı yanın mazeretsiz olarak katılmaması, davasını takip etmediği ve gider avansını yatırmamış olması nedeniyle dosya işlemden kaldırılmış ve HMK'nun 150/5 maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 aylık yasal süre içinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....