SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A- Hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin çıkartılarak yerine “ 1- Davacı ... için 33.608 TL maddi tazminat, davacı ... için 8.310,00 TL maddi tazminat, davacı ... için 4.674,00 TL maddi tazminat, davacı ... için 1.581,00 TL maddi tazminat, davacı ... için 2.757,00 TL maddi tazminat, davacı ... için 3.027,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 03/05/2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, ... 7....
nın öncesinde aynı olay nedeniyle aynı davalı aleyhine 1,00-TL miktarlı kısmi maddi tazminat ile manevi tazminat istemli dava açtığı, İş Mahkemesinin E.- K. sayılı dosyasında görülen bu davada maddi zararının hesaplanması sonrası 23.12.2010 tarihli karar oturumunda davacı vekilinin "maddi tazminat talepleri yönünden miktarla sınırlı kalmak kaydıyla feragat ettiği", Mahkemece bu feragat beyanını da dikkate alınarak "maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne” karar verildiği, tarafların temyizi üzerine yapılan incelemede Dairemizin 28.04.2011 tarih Esas-Karar sayılı ilamı ile bu kararın onandığı anlaşılmıştır....
Somut olayda, zararlandırıcı sigorta olayının 11.10.1999 tarihinde meydana geldiği, manevi tazminat istemli davanın ise 17.03.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, B.K.’nun 125 maddesinde öngörülen 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmasından sonra manevi tazminat istemli davanın açıldığı ortadadır. Mahkemece, süresi içerisinde davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def'i kabul edilerek, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 04.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dosyasının incelenmesinde; davacının davasını kazaya neden olan karşı aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu trafik sigorta şirketine maddi ve manevi tazminat istemli olarak yönelttiği, mahkemenin 14.05.2014 tarihli tefrik kararı ile maddi tazminat istemli davanın iş bu dava dosyasından (2014/263) ayrılarak başka bir esasa kaydedildiği görüldüğü, elde kalan 2014/263 sayılı dava dosyasının ayrıma kararı göz önüne alındığında manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, mahkemenin 08.10.2014 tarihli görevsizlik kararının gerekçesinde 'Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 26/03/2014 tarih ve 141 sayılı mahkemelerinin yargı alanlarına ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre davalı ... şirketine karşı açılan maddi tazminat davası ticari dava niteliğinde olduğundan ve mahkememizin Ticaret Mahkemesi sıfatı olmadığından görevsizlik kararının verildiği' açıklamasının bulunduğu anlaşılmıştır....
, b-Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli ---harcın davalılar -----müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, 4-VEKALET ÜCRETİ a-Maddi tazminat davanın kabul edilen kısmı yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan -------- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, b-Maddi tazminat davanın red edilen kısmı yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar----- Vekilli için taktir olunan 6.019,12 TL nispi vekalet ücretini davacıdan alınarak davalılar----- verilmesine, c-Davalı -------- Yönünden maddi tazminat istemli davanın sorumluluk limitinin tamamı kabul edildiğinden, davalı --------- vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, d-Manevi tazminat istemli davanın kabul edilen kısmı yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar ------ müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, e-Manevi tazminat...
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2023 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ... markası adı altında 2002 yılından bu yana başta menşe ülkesi Amerika olmak üzere dünyanın neredeyse tamamında kullanılan ve tanınan enerji içeceklerinin sahibi olduğunu, ... markası ile özdeşleşen ve tüm dünyada tanınan ... şeklinin de müvekkili tarafından ayırt edici hale getirildiğini ve uzun yıllardan bu yana kullanıldığını, ... izini andıran şeklin Türkiye'de ve dünyada tescil ettirilip koruma altına alındığını ve özellikle müvekkilinin sponsoru olduğu otomobil yarışları ve motorspor organizasyonlarında ... izini andıran şeklin sıklıkla kullanıldığını, tüketicinin zihninde ......
TİC.LTD.ŞTİ'den alınarak davacıya verilmesine, 9-Kabul edilen Maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 25.500 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-Kabul edilen Manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 20.000 TL vekalet ücretinin davalı alınarak davacıya verilmesine, 11- Kabul edilen Marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabet eyleminin tespitine talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 25.500 TL vekalet ücretinin davalı dan alınarak davacı ya verilmesine, 12-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 54.864.50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 13-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 20.000- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 14-Asıl davada davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 59,30 TL başvuru harcı, 7.500 TL bilirkişi ücreti, 200 TL tebligat gideri olmak üzere...
Bu ilkeye göre, örneğin “İstanbul” ve “...” adları coğrafi işaretlerle karışmaya meydan vermeyecek şekilde, “İstanbul Şarabı”, “Restaurant İstanbul” “... Pazarları” gibi kullanılacağı mamul veya hizmetin nevi ile birlikte ancak işaret olarak kullanılabilecek ve bunun sonucu marka olarak tescili mümkün olabilecektir. Ve yine bu ilkeye bağlı uygulamanın sonucu olarak, bu şekildeki marka kullanılması ile 555 sayılı KHK. ile belirlenen coğrafi işaretlerle karışıklığın önlenebilmesi de mümkün olabilecektir.” değerlendirmelerine yer vermiştir. Buna göre söz konusu markalar içerisinde bulundurdukları coğrafi yer adları bakımından bir başka markanın tesciline engel olamayacakları gibi tescilli bir markanın hükümsüz kılınmasını da sağlayamazlar. Ancak bu noktada davacı ...markalarının tanınmış marka olması sebebiyle, markasının korunması gerektiğini ifade etmiştir. Bu çerçevede ... sayılı tanınmış marka tescilini delil olarak sunmuş, başvuru tarihinin 30/03/2006 olduğu görülmüştür....
İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/224 Esas KARAR NO : 2021/352 DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.), Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 02/07/2021 KARAR TARİHİ : 23/09/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.), Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan incelemesi sonunda sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Patent ve her türlü hakları müvekkili sanatçı ...'...
Olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmesi halinde "olayın iş kazası olmadığının tespitine" ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadıkça tazminat davasına bakan mahkemece bu husus nazara alınamayacağından ve yine İş kazası sonucu oluşan sürekli iş göremezlik oranının tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça Sosyal Güvenlik Kurumunca davacıya mahkemece belirlenecek "sürekli iş göremezlik oranı" esas alınarak gelir bağlanmayacağından bu gelirin peşin sermaye değeri maddi zarardan düşülmeden Kurumca karşılanmayan maddi zarar miktarını belirleme imkanı bulunmadığından maddi tazminat istemli Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olmadığı bir davada "olayın iş kazası olmadığının" tespitine karar verilemeyeceği ve sürekli iş göremezlik oranının tespitinin yapılamayacağı, yapılması halinde maddi tazminat istemli davanın sonuçlandırılmasının fiilen mümkün olmadığı ortadadır.HGK.’nun 07.02.2007 tarihli, 2007/21-69 Esas, 2007/55 Karar sayılı kararı da bu yöndedir....