Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarafından, davalı ... aleyhine 16/04/2014 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 28/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin kabulüne, maddi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Mahkemece, davacı sigortalının maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, davacı eşin ise manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; kazalı sigortalının 17/01/2011 tarihnde geçekleşen iş kazası neticesinde sürekli iş göremezlik oranının % 22,2 olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir?...

      DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 30/07/2021 KARAR TARİHİ : 14/01/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/01/21022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 23/11/2019 tarihinde .... Otomotiv e ait davalı .... kullandığı yolcu otobüsünün devrildiğini ve müvekkilinin ağır yaralandığını, konu ile ilgili soruşturma başlatıldığını, arabuluculuğun anlaşamama ile sonuçlandığını, çekilen acı, sıkıntı, elem ve ıstırap için manevi tazminat talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 23/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birblikte davalılar .......

        yol giderlerine ilişkin talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 2-Davacı taraf, uğradığı cismani zarar nedeniyle manevi tazminat isteminde de bulunmuş; mahkemece, hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata hükmedilmiş ise de; bu bedel somut olayın özelliklerine uygun olmamıştır. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir....

          Mahkemece, davacı sigortalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne, davacı annenin maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından davacı sigortalının 12.12.2002 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucunda herhangi bir maluliyetinin oluşmadığı anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir? Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....

            O halde, mahkemece; davacılardan her biri için istenen manevi tazminat miktarının ne olduğu davacı taraftan sorulup saptanmadan manevi tazminat istemleri hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi ile sınırlı olup olmadığının tartışılması gerekir. Cismani zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....

              Davalı işveren istinaf dilekçesinde özetle, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının Borçlar Kanunun 47. maddesine göre manevi tazminat isteyemeyeceğini, Borçlar Kanunun 47.maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara uğrayan kişiye ait olup yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemeyeceğini, hükmedilen manevi tazminat miktarı fahiş olduğunu, hükmedilen tazminat miktarının 180.000,00 TL olup, olay tarihinin 06/08/2013 olması sebebiyle faizi ile bugün itibariyle yaklaşık 305.000,00 TL’ye ulaştığını, bu tutar tazminatın sebepsiz zenginleşmeyi sağlayıcı bir olgu olacağını beyan ederek mahkemenin kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, zamanaşımı, davacının yansımalı manevi tazminat talebinin yerinde olup olmadığı, manevi tazminat tutarı konularındadır....

              Davacı vekili, dava konusu kaza sonucu davacının uğradığı cismani zarardan duyulan üzüntü nedeniyle 10.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir. 6098 sayılı TBK'nun 56. (818 sayılı BK'nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir....

                karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                  Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56.maddesi ile bu konu yeniden düzenlenmiş olunup özetle "ağır bedensel zarar yada ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebilineceği" hükmü getirilmiştir. Bu yeni düzenlenme ile 818 sayılı Borçlar Kanununun yürürlülük zamanında içtihatlarla düzenlenen husus yasa koyucu tarafından açıklığa kavuşturulmuş ve yaralanan sigortalının yakınlarının manevi tazminat davası bakımından hak sahipliği durumu ön şartı olarak "ağır bedensel"zarar koşulunu getirmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu