WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haksız fiil ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir? Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir....

    Somut olaya bakıldığında; cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiyle, davacı ... ve ... tarafından açılan davada, yeni davacıları eklemek suretiyle taraf değişikliği de yapılarak davaya ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri için devam edilmesi, yukarıda açıklanan hususlar ile ıslahla taraf değişikliği yapılamayacağına ilişkin ana ilke karşısında mümkün değildir. Bu durumda mahkemece; davaya ancak ...'nın uğradığı cismani zarar nedeniyle ...'...

      nin uğradığı cismani zarardan duyulan üzüntü nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkeme ise, davacının eşinin uğradığı bedensel zarar nedeniyle talep ettiği manevi tazminatın yansıma zarar olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir. Davacı ...'nin davaya konu kazada sağ bacağında oluşan kırık nedeniyle ameliyat olduğu; davacı eş ...'un eşinin iyileşme süresi boyunca duyacağı acı ve ızdıraba sürekli tanıklık edeceği hususları gözetildiğinde, davacı eş ...'un da manevi zarara uğradığının kabulü ile bu davacı için, somut olaya uygun miktarda manevi tazminatın hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı biçimde, talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. 4-Davacı taraf, davacı ...'nin dava konusu kaza sonucu yaralanmasından duyulan üzüntü nedeniyle, 30.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir. 6098 sayılı TBK'nun 56....

        Borçlar Kanunu'nun 47. maddesinde düzenlenen “Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara düçar olan kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namiyle adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir” hükmünden de anlaşılacağı üzere cismani zarara uğrayan kimseye manevi tazminat verilebilecektir. BK'nın 47. maddesinin anlatım ve amacı itibariyle zarar görenin ancak ölümü halinde yakınlarına manevi tazminat ödenmesi öngörülmektedir. Bununla birlikte genel bir nitelik taşıyan BK'nın 49. maddesi kişilik haklarına saldırı halinde manevi tazminat hükmedilmesini hüküm altına almıştır. BK 49. Maddesinde “Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir”. Maddede belirtilen kişilik haklarına, kişinin yaşamı, sağlığı, beden ve ruhsal bütünlüğü gibi varlıkların tümü girmektedir....

          Mahkemece, davacı sigortalının maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, eş ve çocuğunun manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; kazalı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının % 26,20 olduğu, bu orana esas durumların sağ femur thorakanterik lırıl, sağ femur alt uç kırığı, sol tibia distal uç kırığı, sağ kalça hareketlerinde kısıtlılık, sol ayak bileği eklem hareketlerinde kısıtlılık olduğu, davacı sigortalıya 737 gün karşılığı geçici işgöremezlik ödeneği ödendiği anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir?...

            KARAR 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine. 3-Dava 25.04.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 37,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının eş ve çocuklarının manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davacı eş çocukların manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalılar ... ve ... vekilince temyiz edilmiştir. Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalanın yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi ile sınırlı olup olmadığının tartışılması gerekir....

              Dava dışı sigortalı İsmail Aykanat'ın davalı şirkete ait iş yerinde bekçi olarak çalışmakta iken, 08.08.2004 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle ezilme suretiyle oluşan meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının % 38.2 olduğu açıktır. 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişimidir? Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....

                in davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle 10.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunurken, davacılar ... ve ... için de manevi tazminat isteminde bulunmuş; ancak davacılardan her biri için talep ettiği tazminat miktarlarını ayrı ayrı belirtmemiştir.Bu durum karşısında mahkemece, öncelikli olarak davacı tarafa uygun bir süre verilerek, dava konusu ettiği toplam manevi tazminat miktarından, her bir davacı için talep edilen bedellerin ne olduğu açıklattırıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesine dayalı olarak bedensel zarar nedeniyle manevi tazminat konusunda değerlendirme yapılırken; tarafların kusur durumları, diğer birçok ölçütle birlikte değerlendirmede dikkate alınması gereken bir husustur. Bu nedenle, manevi tazminat istemine konu edilen haksız fiildeki taraf kusur oranlarının belirlenmesi gerekir....

                  'ın hayatta olduğunu, davacıların manevi tazminat isteminde bulunamayacakları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından davacıların eşi ve annesi olan... ın ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi 207/206 E. sayılı dosyasından alınan maluliyet raporuna göre % 49,2 daimi ve 9 ay geçici iş göremezliğinin olduğu anlaşılmaktadır. Haksız fiil tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir....

                    Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca; "doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir?" sorusunun yanıtı önem kazanmaktadır. Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği, bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğün de korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, kocave çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu