Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İsim tashihi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık tapu kaydında isim tashihi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    ın adının nüfus kaydında...olduğunu, tapu ve evlilik kayıtlarında ise ... olarak göründüğünü, mirasçılık belgesi almak için ... ... 15'nci Sulh Hukuk Mahkemesine dava açtığını, teyzesinin baba kaydının ...da, evlilik kaydının ise ..da olduğunu, her iki nüfus müdürlüğünden kayıt istendiğini,...dan gelen kayıtta teyzesinin isminin ...gözüktüğünü, nüfus müdürlüğüne müzekkere yazılarak kayıtların re'sen düzeltilmesinin istendiğini, ancak, müdürlüğün re'sen düzeltme yapamayacaklarını, dava açılması gerektiğini bildirdiklerini ileri sürerek; nüfus kaydında ...olanak görünen kişi ile tapu ve evlilik kayıtlarında... olarak görünen kişinin aynı kişi olduğunun tespitine ve nüfus kaydının.... olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiş; mahkemece, isim düzeltme talebi bakımından "isim düzeltme hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğu, kişinin sağlığında dava açmadığı, ölümünden sonra da düzeltme yapılamayacağı" gerekçesiyle, tespit talebi bakımından da "nüfusta ... isimli başka bir kişinin...

      Dayanak tapu kaydında “taşınmazın ... oğlu ... kızı ... Hanım’a ait iken 1 Eylül 1336 tarihinde ölümü ile eşi ..., oğlu ... ve Kerimeleri ... ve ...’ye kaldığı, yapılan taksim sonucu taşınmazın ...’e kaldığı” yazılmaktadır. Mahkemece tapu maliki ...’in annesini babasını ve kardeşlerini gösterir nüfus kayıtları getirtilmeli, taşınmaz başında keşif yapılarak davacı tanıkları ve yaşıyorsa tespit bilirkişileri keşifte dinlendikten sonra, tutanak içeriği, nüfus kayıtları ve diğer deliller birlikte değerlendirilerek, oluşacak sonucu göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.06.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

          Mahkemece, dava konusu taşınmazlarla ilgili tapulama tutanakları tapu kayıtları celb edilmiş, C.Savcılığı araştırılması yaptırılmış, 12.9.2005 tarihli oturumda davacıya atfedilen, ancak imzası ile onaylanmayan beyanında, dedesinin adının ... olduğu, C.Savcılığı araştırmasına verilen cevapta ... oğlu ... ... isimli bir kişinin yaşamadığı, ... oğlu ... ... isimli şahsında 1986 yılında vefat ettiği bildirilmiş, mahkemece de yanlışlığın tapu kaydında değil, nüfus kaydında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa dosyada bulunan nüfus kayıt örneğinde davacı ...'in babasının ..., dedesinin de ... oğlu ... ... olduğu ve 1986 yılında öldüğü açıkça görülmektedir. Nüfus kayıt tablosundaki bu bilgi ile C.Savcılığınca yapılan araştırmaya verilen 6.9.2005 tarihli cevap içeriği çelişmektedir. Diğer taraftan, davacının duruşmada ifade ettiği beyan da zuhule müstenit olduğu açıktır. Çünkü, aksi halde dava açmaması gerekirdi bu ifadesi, dava dilekçesi ters düşmektedir....

            Arpaçay Asliye Hukuk Mahkemesi ise, Tapuda isim tashihi davasının, HMK nın 2/1 maddesinde belirtilen "malvarlığı haklarına ilişkin" dava türü olmadığı, tapuda mülkiyet nakline neden olmayacak ve sadece malik hanesinde yapılan maddi yanlışların düzeltilmesine yönelik olduğu, hak ihlali veya mülkiyetin nakline neden olabilecek talebi kapsaması halinde davanın "tapu iptali ve tescil davası" olarak açılması ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Dava, tapu kaydında davacıların tapu kaydında "... " olarak yazılan ismin nüfus kaydına uygun şekilde " ... " olarak düzeltilmesini, annesinin babasının ise nüfus kaydında adı ' ... ' olmasına rağmen tapu kaydında yazılmadığını, davacıların ise tapu kaydında "Örs" olarak yazılan soyisminin " ... " olarak düzeltilmesi isteğine ilişkindir. ../......

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/05/2019 NUMARASI : 2019/102 ESAS - 2019/172 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus KARAR : Taraflar arasında görülen davada ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme konularında herhangi bir eksikliğin bulunmadığı, ayrıca 353/1- a. maddesi kapsamında bir usule aykırılığın mevcut olmadığı anlaşılmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin nüfus kaydında “Kaya” olan soy isminin “Girganoğlu” olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı da yargılama sırasında soy isminin Girganoğlu olarak değiştirilmesini istemiştir....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/358 KARAR NO : 2021/1449 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARATAŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2021 NUMARASI : 2020/218 ESAS, 2021/23 KARAR DAVA KONUSU : İsim Tashihi KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; okuduğu okulda hem isim hem de soy ismi aynı olan bir başka şahsın olduğunu, isim ve soy isim benzerliği nedeniyle online derslerinde karışıklık yaşadığını ve derslerinden geri kaldığını bu nedenle Büşra olan isminin Hande Deren olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Nüfus Müdürlüğü Temsilcisi duruşmadaki beyanında; Takdir Mahkemenindir şeklinde beyanda bulunmuştur....

              Anayasa’nın 10 ncu ve 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 5 nci maddeleri bu sözleşmelerin iç hukuktaki yansımalarıdır. Anayasanın 10. Maddesinin 1. Fıkrasında açıkça “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” kuralına yer verilmiştir. İş Kanunu’nun 5. Maddesine göre de “İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamaz. İşveren, esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmi süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz. İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz”. Anılan 5....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 25.10.2010 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, maliki olduğu 109 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “...” yazılan malik adının “...”olarak, doğum tarihinin 1958 olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydında isim düzeltilmesi istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu