Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-USD cezai şart alacağının yanısıra 20.08.2009 tarihli protokolün 10. maddesi gereğince 1.000.000.-USD cezai şart alacaklarının sözkonusu olduğunu, 50.000.-USD alacağın tamamının, 1,000.000.-USD alacağından şimdilik ek dava açma hakları saklı kalmak kaydı ile 2.500-USD'nin talep edildiğini, ayrıca asgari alım taahhüne aykırılıktan dolayı 227.902 USD cezai şart, kar mahrumiyetinden dolayı ise 528.578.-USD alacağının doğduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin tüm talep, dava ve sair haklar saklı kalmak kaydıyla protokol ihlalinden doğan cezai şarta ilişkin olarak şimdilik 2.500 USD; bayiilik sözleşmesinin ihlalinden doğan cezai şarta ilişkin olarak 50.000-USD; asgari alım taahhüdüne aykırılıktan doğan cezai şarta ilişkin olarak şimdilik 2.000-USD ve kar mahrumiyetine ilişkin şimdilik 2.000 USD alacağın fesih tarihinden itibaren dövize uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    BK’nın 106.maddesindeki düzenleme dikkate alındığında, teslim söz konusu olmadığından cezai şart yönünden zamanaşımı henüz başlamamıştır. Sözleşmede kararlaştırılan üç aylık cezayı davacı sözleşmedeki cezalı sürenin sonunda isteyebilir. Ancak bu hakkını o tarihte kullanmak zorunda değildir. Davacı ifayı isteme iradesini sürdürdüğüne ve teslim söz konusu olmadığına göre zamanaşımının dolduğundan söz edilemez. Bu durumda mahkemece 23.06.1998 tarihli sözleşmede belirtilen cezai şart istemi yönünden davalı tarafın zamanaşımı definin reddi ile işin esası incelenip bir karar verilmesi gerekirken 30.09.1999 tarihi zamanaşımına başlangıç yapılarak bu sözleşme yönünden de zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir....

      A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; borcun tamamının ödenmesi nedeniyle garantör sıfatının sona erdiğini, talep edilen cezai şart tutarının fahiş olduğunu, sözleşmedeki menfaat tutarı ile orantılı olması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. III....

        Mahkemece davalının fesih sebebi olarak ileri sürdüğü hususları ispatlayamadığı gerekçesiyle feshin haksız olduğu kabul edilmiş, hem 17.08.2010 tarihli protokol hem de 20.09.2010 tarihli bayilik sözleşmesinde yer alan cezai şart hükümleri uyarınca toplam cezai şart miktarı 180.172,50 TL bulunmuş, bunun hakkaniyetle bağdaşmayacağı gerekçesiyle hak ve nesafet kuralları gözetilerek hakkaniyet indirimi yapılmıştır. Ancak, protokolde imzalanacağı belirtilen Menemen İlçesindeki LPG otogaz bayiliği için taraflar arasında 20.09.2010 tarihli Bayilik Sözleşmesi aktedilip faaliyete geçtiğine göre, artık bayilik sözleşmesinin ve bu sözleşmenin 33. maddesinde öngörülen cezai şart düzenlemesinin protokolün 3.2.g. maddesinde düzenlenen cezai şart hükmünü değiştirdiğinin, dolayısıyla protokole dayalı olarak cezai şart istenemeyeceğinin kabulü gerekir....

          Gerçekten tarafların iradesi özel biçimde cezai şart düzenlemesi yönünde ortaya çıkmış olmakla, iradeye değer verilmeli ve cezai şart hükümlerine göre çözüme gidilmelidir. İşçinin bakiye süre ücreti ölçüt alınarak kararlaştırılmış olan cezai şarttan başka, sözleşmenin kalan süresine ait ücretlerin de Borçlar Kanunu'nun 325. maddesine göre talep edilip edilemeyeceği sorununa değinmek gerekir ki, koşulların varlığı halinde sözleşmenin kalan süresine ait ücretlerin ayrıca talep edilebileceği kabul edilmelidir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 158/II maddesine göre, borcun belli zaman ve yerde ifa edilmemesi hali için cezai şart kararlaştırılmışsa, alacaklı hem ifa hem de cezai şartı talep edebilecektir.Borçlar Kanunu'nun 161/son (182/son) maddesinde ise, fahiş cezai şartın hâkim tarafından tenkis edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. İş hukuku uygulamasında işçi aleyhine cezai şart düzenlemeleri bakımından konunun önemi bir kat daha artmaktadır....

            , kaldı ki davacı tarafça teminat mektubunun teslim talebini içeren ihtarname çekilmediği, başka bir ifadeyle davalının borcunu ifasında temerrüde düşürülmediği, bu nedenlerle işbu cezai şart isteminin yerinde olmadığı; Davalının LPG Bayilik Sözleşmesi imzalamamasından dolayı talep edilen cezai şart istemi yönünden, davalının borcunu ifasında temerrüde düşürülmediği, dolayısıyla bu yöndeki cezai şart isteminin yerinde olmadığı; Takip tarihi itibariyle cezai şart fatura tutarı (haksız fesihten kaynaklı) ile birlikte cari hesaba dayalı olarak davacının davalıdan toplam 206.259,87 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Davacı, kıdem tazminatı, bakiye süre, bakiye uçuş tazminatı ve cezai şart alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, kıdem tazminatı ve cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Mahkeme kararının taraf vekillerince temyizi üzerine, Dairemizin 12.11.2014 tarih ve 2013/3554 Esas, 2014/33712 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin tüm davalı vekilinin sair temyiz temyiz itirazları reddedilerek davacının cezai şart alacağı yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesi gereğince davacının cezai şart alacağına hak kazandığı gerekçesiyle bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir....

                USD'lik cezai şart talebinin yerinde olmadığı, davacı tarafın ikinci cezai şart talebinin eksik alım ve tonaj ihlali olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler uyarınca davalının 2011 yılından 2013 yılına kadar eksik ürün alımında bulunduğu, ancak davacının son dönem olan 02.03.2013 tarihi itibariyle sözleşmenin fesih edildiği 17.07.2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin eksik ürün alımı ile ilgili davalıya herhangi bir ihtarname çekmediği ya da cezai şart istemini saklı tutmadığı, dolayısıyla davacının sadece yeni başlayan dönem olan 02.03.2013 tarihi ile 17.07.2013 tarihi arasındaki dönemde eksik ürün alımında bulunduğu, belirtilen dönem için bilirkişiler tarafından hesaplanan cezai şart miktarının 30.008,00 USD olduğu, dolayısıyla davacının bu miktarda bir cezai şart talebinde bulunabileceği, davacı tarafından ise dava dilekçesinde 5.000,00 USD cezai şart talebinde bulunduğu, davacının belirtilen cezai şart istemine ilişkin yargılama sonuna kadar herhangi bir ıslah talebinde...

                  Belediye Başkanlığı'ndan gelen cevabi yazıya göre inşaatla ilgili ruhsat harcı borcunun bulunduğu ve oturma izin belgesinin alınmadığı, mahkeme kanalı ile yapılan tespite göre inşaatın henüz tamamlanmadığı, tespit raporuna davalının itirazda bulunmadığı, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca süresinde teslim edilmeme halinde aylık 5.600,00 USD cezai şart öngörüldüğü, davacının 12 aylık cezai şart talep etmesine rağmen, takip tarihi itibari ile 11 aylık gecikmenin söz konusu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile itirazın 107.716,08 TL üzerinden iptaline, davacı yararına %40 icra inkar tazminatının tahsiline dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 17.01.2013 tarih ve 2012/5434 E., 2013/158 K sayılı ilamıyla onanmış, taraf vekillerinin karar düzeltme istemi üzerine Dairemizin 29.01.2014 tarih ve 2013/... E-2014/5.....

                    -TL cezai şart niteliğindeki alacağın dava tarihi 25/10/2019 tarihinden başlayacak yasal faizi ile davalıdan istirdatı ile davacıya ödenmesine, faizin başlangıç tarihinin ödeme tarihi olması istemi ile %20 icra tazminatı istemlerinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davalı taraf istinaf talebinde bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu