Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-USD.cezai şart bedelinin ödenmesinin aksi takdirde menfi veya müspet zararı ile yapılan 6.567.70.-TL.masraf bedelinin ödenmesinin ihtar edildiğini, buna rağmen mal tesliminin yapılmadığını, cezai şart bedelinin de ödenmediğini, dava tarihine kadar cezai şart miktarının 52.000.-USD.olduğunu ileri sürerek davalının sözleşme ile yüklendiği ediminin aynen ifasına ve sözleşme konusu malların müvekkiline teslimine, 52.000.-USD.cezai şart bedelinin işleyecek olan faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, iddiaya konu sözleşmenin imzalandığını, ancak mal tesliminde davacı tarafından ödenecek olan 128.344....

    Davalı vekili, bu davada icra takibine konu yapılmayan 50.000 TL'lik satış kaybı zararının istenemeyeceğini, icra takibinde talep edilenin cezai şart olduğunu, cezai şart hakkının da doğmadığı gibi, sözleşmenin halen taraflar arasında ayakta olduğunu, sözleşme feshedilmeden cezai şartın istenemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir....

      Mahkemesi DAVA : Davacı, borçlu bulunmadığının tespitine ve cezai şart alacağının geri ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....

        Mahkemesi DAVA : Davacı, borçlu bulunmadığının tespitine ve cezai şart alacağının geri ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....

          Mahkemece; davacının kira sözleşmesi çerçevesinde cezai şart ile yükümlü tutulamayacağına ilişkin menfi tespit istemi itibariyle ve kira ilişkisinin devam ettiğine ilişkin talep bakımından; tahliyenin gerçekleşmesi nedeniyle, kira ilişkisinin varlığının tespitine ilişkin istem bakımından; konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, cezai şart itibariyle de var olan sözleşmenin inkara uğramadığı da göz önüne alınarak yasal koşulları oluşmayan ve kanıtlanamayan menfi tespit isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacının, cezai şart talebine ilişkin menfi tespit istemi ile ilgili verilen hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında, 2886 sayılı yasa hükümlerine göre düzenlenen 10.09.2009 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli...

            İlçesi ...Köyü 383 parselin 85 000,00 TL bedel ile satın alındığı halde tapu kaydının devredilmediği ileri sürülerek ödenen 5000,00 TL kapora bedeli ile satıştan davalının vazgeçmesi nedeniyle 5000,00 TL cezai şart ve 5000,00 TL banka kredisi masraflarının tahsili istenilmiştir. Davalı, dava dışı taşınmaz satıcısı ile davacı alıcıyı biraraya getirdiğini ve davacının gayrimenkul alımına aracılık ettiğini, satmaktan satıcının vazgeçtiğini belirterek peşin alınan 5000,00 TL kapora bedelini iadeye hazır olduğunu ancak diğer isteklerin reddini savunmuştur. Mahkemece, kapora olarak ödenen 5000,00 TL ile cezai şart olarak belirlenen 5000,00 TL'nin tahsiline, maddi tazminata yönelik isteğin ispatlanamadığı gerekçesi ile reddi cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından sadece cezai şart yönünden temyiz edilmiştir. Dava, davacı alıcının, davalı komüsyoncuya ödemiş olduğu kaporanın iadesi ile cezai şart ve maddi tazminatın tahsili isteminden ibarettir....

              Davacı vekilince bu konuda tanık gösterilmemiş, davalı tanığıda sözleşmede cezai şart koşulu bulunmadığını beyan etmiştir. Bu duruma göre, eklenen bölüm davalıdan sadır olmuş olsa bile, delil başlangıcı niteliğindeki bu belge, tanık beyanı ile ispat edilemediğinden davacının cezai şart istemi kanıtlanamamıştır. Cezai şart istemine yönelik itirazın iptali davasında yerel mahkemece verilen red kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan davalı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Daire bozma ilamının kaldırılarak bu konudaki davacının temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım....

                Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, sözleşmenin 12. maddesi ile kararlaştırılan cezai şartın 818 sayılı BK'nin 158/1 maddesinde düzenlenen seçimlik cezai şart olduğu, sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği hususunun Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin onama ilamı ile kesinleştiği, davacının cezai şartı talep edebileceği ve cezai şart miktarını aşan kısım yönünden ise menfi zararlarını talep edebileceği, davacının uğramış olduğu menfi zarar toplamının 153.500,00 TL olduğu, cezai şart bedelini aşan miktarda bir zararı söz konusu olmadığından, kararda isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. B....

                  MUHALEFET ŞERHİ Taraflar arasında akdolunan 16.04.2013 tarihli Alım Satım ve Komisyon Sözleşmesinde, alıcı ve satıcının satış bedilinin %3'ü oranında komisyon ücreti ödeyeceği, vazgeçen tarafın ise ayrıca %6 oranında cezai şart ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Diğer bir anlatımla davacı komisyoncu, satışın gerçekleşmesi halinde toplam %6, taraflardan birinin cayması halinde %9 oranında komisyon ücreti talep edebilecektir. Taraflardan birinin sözleşmeden caymasından dolayı komimsyoncunun ilave hiçbir zararının bulunmamasına rağmen, ilaveten %3 komisyon ücretine hak kazanacağına ilişkin cezai şart, haksız şart niteliğinde olup tamamen geçersiz sayılmalıdır. Öte yandan, T.B.K.'nun 521.maddesinde "Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır.", 525.maddesinde ise, "Sözleşmede aşırı bir ücret kararlaştırılmışsa, borçlunun istemi üzerine, bu ücret hakim tarafından hakkaniyete uygun olarak indirilebilir." düzenlemesi yer almaktadır....

                    Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 08/07/2014 tarih ve ... sayılı yazısı ile 2012 yılı Eczane protokolünün 5.3.6 maddesine bağlı olarak bir kez uyarılmasına ve 1.921,41 TL cezai şart bedeli tayinine karar verildiği cezai şart tayini için ön koşulun uyarı veya cezai şarta esas muayene ücretlerinin kurum tarafından mahsup suretiyle tahsil edilmemesi gerektiği. Ancak davacının 1.kez uyarılması ve cezai şart bedeli tayinine esas muayene ücretleri davalı kurum tarafından mahsup suretiyle tahsil edildiği kararın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek cezai şart işleminin iptali ile cezai şartın davacıya iadesine karar verilmesini istemiştir Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne SGK Başkanlığı ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ......

                      UYAP Entegrasyonu