Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; sözleşmenin feshinin haksız olduğu, bundan dolayı davacının davalıdan kar mahrumiyeti ve cezai şart talebinde bulunabileceği,davalının bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplanan davacının talep etmiş olduğu kar mahrumiyetini ve cezai şart bedelini ödemesi gerektiği, talep edilen cezai şart miktarının davalı şirketin mahvına sebep olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile 20.000 TL cezai şart, 20.000 TL kar mahrumiyeti alacağının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, 5000,00 TL cezai şartın tahsili istemi ile açılmış, davalı reddini savunmuş, karşı davasında cezai şart bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin feshine, cezai şart istemlerinin reddine dair verilen karar, davalı ve karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davada cezai şart istemiyle birlikte sözleşmenin feshi istemi de yer almıştır. Dava tarihi itibariyle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin içeriği gözetildiğinde ve cezai şart tutarı da ilave edildiğinde herhalûkarda Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görev sınırının üzerinde kalacağı ortadadır....

      Sözleşmede kararlaştırılan bu cezai şart Borçlar Kanunu'nun 158/I. maddesi gereğince seçimlik cezai şart niteliğinde olup, akdin icra edilmemesi veya natamam icrası durumunda ve akdin feshedilmemesi halinde istenebilir. Somut olayda, yukarıda sözü edilen sözleşmenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14.05.2007 tarihinde kesinleşen ilâmıyla 1814 ada 1 parseldeki üç blok yönünden ileriye etkili olmak üzere, diğer parseller yönünden ise geriye doğru feshine karar verildiği anlaşılmaktadır. Feshedilen parseller yönünden cezai şart istenemez ise de, ileriye etkili fesihte yüklenici, arsa sahiplerinin uğradığı her türlü zararı ödemekle yükümlüdür (25.01.1984 tarih ve 3/1 sayılı İBK). Bu nedenle, davacıların 1814 ada 1 parseldeki üç blok için cezai şart istemi kabul edilmelidir. Nevar ki hükme dayanak yapılan raporda, cezai şartın anılan üç bloka isabet eden miktarı hesaplanmış değildir....

        yapılmasını taahüt ettiği aksi halde 20.000,00 TL cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, davalının protokolden doğan yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesi ile araç bedeli ile 20.000,00 TL cezai şartın tahsili için yaptığı icra takibine davalının itirazının iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasındaki araç devrini öngören protokol resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğu gibi buna bağlı olarak yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde cezai şart ödeneceğine dair kararlaştırma da 2918 SK nun 20/d maddesi gereğince geçersizdir. Hal böyle olunca cezai şartın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Öte yandan mahkemece cezai şart B.K 161/son maddesi gereğince tenkis edildiğine göre cezai şart için icra inkar tazminatına hükmedilmesi de kabul şekli bakımından doğru değildir....

          mahkemede alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından kurulan tesisin çalışır vaziyette olduğu belirtilmiş olmakla, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; mahkemece yanlar arasında imzalanan sözleşmenin cezai şart hükmüne göre davacı alacağından işin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle %20 cezai şart alacağı tenkis edilmişse de, dosya kapsamından eserin 16.09.2005 tarihinde irsaliye ile teslim edildiği, davalının eserin teslimi sırasında cezai şart alacağını saklı tutmadığı ve dava tarihine kadar da davacıdan bu yönde bir talepte bulunmadığı anlaşılmaktadır....

            Davacıların cezai şart istemi, ... 8. Tüketici Mahkemesi’nin 2015/433 Esas sayılı dava dosyasında tartışılarak gecikme cezasının rayiç kira değerinden daha düşük olduğu görülüp davacıların rayiç kira talep etmekte haklı olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan sözleşmenin gecikme cezasına ilişkin olan hükmü ifaya ekli cezai şart niteliğindedir. Davacı bu cezai şartla birlikte geç teslim nedeni ile gecikme cezasının tahsilini istemiştir. Söz konusu hükümle hem kira kaybı tazminatı, hem de gecikme cezası niteliğindeki cezai şart tazminatı birlikte talep edilemez. Zira, Borçlar Kanununun 159. maddesi gereğince, şart olunan ceza miktarından fazla zarara duçar olan alacaklı, borçlunun bir kusuru olduğunu ispat etmedikçe fazlasını isteyemez. Bu durumda davacıların ifaya ekli cezai şart olarak kira kaybı talebinde bulunduğu ve bu talebinin ... 8. Tüketici Mahkemesi’nin 2015/433 Esas sayılı dosyası ile tartışılıp karara bağlandığı anlaşılmaktadır....

              Mahkemece, yanlar arasında akdedilen sözleşmenin ilgili 38,39 ve 40.maddeleri içeriği gözetilerek benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı tarafın akdi feshetmekte haklı olup cezai şart istemi yerinde ise de kararlaştırılan cezai şart tutarının davalıların ekonomik yönden mahvına yol açacağı gözetilerek ½ oranında tenkisiyle davanın kısmen kabulüne, BK.nun 161/son maddesi uyarınca kararlaştırılan 20.000 USD cezai şartın ½ tenkisi sonucu 14.870 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ... davalılar vekilince ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların tacir olduğu ve davacı yanın dava dilekçesinde talep ettiği cezai...

                Davacı tarafın belirtilen tarihler itibariyle istediği cezai şart miktarı konusunda davanın reddine karar verilmesi de hatalı olmuştur. Yapılacak iş davacı arsa sahibinin cezai şart ve gecikme zammı isteminin yukarıda açıklandığı şekilde değerlendirilerek bilirkişiden rapor alınmasından, tenkis gerekip gerekmediğinin mahkemece değerlendirilmesinden, sonucuna göre davacı tarafın gecikme zammı da dahil cezai şart istemi hakkında karar oluşturulmasından ibarettir. 4-Davacının, ıslahla arttırdığı miktar dikkate alınmaksızın davanın reddedilen kısmı üzerinden davalı yararına az vekâlet ücreti takdiri ve davacı tarafından dava konusunun tamamı için gecikme zammı istendiği halde, bilirkişilerin sadece 400 DM üzerinden hesapladıkları gecikme zammı miktarının tahsiline karar verilmesi de kabule göre bozma nedenleridir. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....

                  Yanlar arasındaki sözleşmede belirlenen cezai şart ise seçimlik cezai şart niteliğinde olup, akdin ayakta tutulması halinde istenebilir. Yukarıda ifade edildiği gibi dava açılarak ödenen sözleşme bedelinin geri ödetilmesi istemiyle sözleşme feshedildiğinden artık sözleşmede yazılı cezai şart bedelinin tahsili istenemez. Bu itibarla davanın cezai şart istemi yönünden reddi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, davalılardan ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davalı ... yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine, 11.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Mahkemece istirdat ve menfi tesbit istemlerinin kabulüne, cezai şart istemlerinin kısmen kabulüne dair verilen karar davacı ile şirket dışındaki davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalılar ... ve ...’in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Yanlar arasındaki sözleşmenin 5.madesindeki cezai şart sözleşme kapsamındaki işlerin zamanında teslim edilmemesi halinde ödenmek üzere kararlaştırılmış olup BK’nın 158/2.maddesi uyarınca ifaya ekli cezai şart niteliğindedir. Sözleşmede fesih halinde dahi cezai şartın istenebileceğine dair hüküm bulunmamaktadır. Davacı iş sahibi fazla ödemenin istirdatı ve verilen bonolar nedeniyle borçlu bulunmadığının tesbitini istediğinden sözleşmeyi feshetmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu