Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulü ile davalı kurum tarafından yapılan fesih işleminin iptaline ve bu feshe bağlı tüm cezai işlemlerin kaldırılmasına. maddi zarar istemi yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacılar, taraflar arasında imzalanan protokol kapsamında uygulanan cezai işlemin iptali ve tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasında sözleşme düzenlendiği hususu ihtilafsız olup düzenlenen sözleşme özel hukuk hükümlerine tabi sözleşmedir. Hemen belirtmek gerekir ki, sözleşmenin imzalanması ile birlikte taraflar arasındaki ilişki özel hukuk alanında sonuçlar doğurmaya başlamıştır. Bu itibarla sözleşmenin imzalanmasından sonraki tüm aşamalar ve ihtilaflar özel hukuk alanını ilgilendirmekte olup, dolayısıyla uyuşmazlıkların çözümünde de görevli mahkeme genel mahkeme olan Asliye Hukuk mahkemeleridir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/10/2019 NUMARASI : 2018/275 ESAS-2019/428 KARAR DAVA KONUSU : ÇEKİŞMENİN GİDERİLMESİ, İŞLEM İPTALİ VE BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ KARAR : Antalya 5....
edilmediği, tanık ...’ın duruşmada alınan beyanları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakta ise de mahkemece uyuşmazlığa konu cezai işlemin sonradan yürürlüğe giren protokol hükümleri uyarınca yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/167 Esas sayılı dosyasında aleyhine cezai işlem tahakkuk ettirilen hastane ve doktorlar tarafından cezai işlemin iptali ile menfi tespit iddiası iken, işbu davada aynı cezai işlemin geçerli olduğundan bahisle başlatılan icra takibine itirazın iptali şeklinde açıldığı, bu durum gözetildiğinde ortada aynı ceza işlemin iptali ile menfi tespitine yönelik dava açılmışken, aynı cezai işlemin tahsili için başlatılan icra takibinin devamını sağlamak adına açılan işbu itirazın iptali davasının derdestlik nedeniyle reddi gerektiği "gerekçesiyle " Davanın 6100 sayılı HMK 114/ı maddesi uyarınca derdestlik nedeniyle usulden REDDİNE," şeklinde karar verilmiştir....
Zira eczacının ya da çalışanlarının Kurumu zarara uğratma kastı olup olmadığı ve Kuruma kasıtlı olarak sahte reçete fatura edip etmediği, sadece protokolün 5.3.10. maddesinin ihlal edilmesi halinde dikkate alınarak cezai işlemin yerinde olup olmadığına karar verilir. Oysaki somut uyuşmazlıkta ise 14 adet reçetede yazılı ilaçların hasta ya da ilaçları alan kişiye teslim edilmediği, reçete arkasındaki yazıların reçete sahibine ya da ilacı alana ait olmaması nedeniyle de cezai işlem uygulanmıştır. Ancak protokolün 6.17. maddesi uyarınca davacının bu eylemleri nedeniyle tek bir ceza verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, sözleşmeden kaynaklanan cezai işlemin iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davacının her iki madde yönünden uygulanan cezai işlemin iptalini istediği, dava değerini 20.000,00 TL olarak gösterdiği, bu durumda 10.000,00 TL dava konusunun kampanya nedeniyle uygulanan cezai şart uygulaması iptali için 10.000,00 TL'nin ise sünnet yapılan çocuklara farklı muayene yapılmış gibi fatura düzenlenmesi nedeniyle uygulanan cezai şartın iptali için talep yaptığı kabul ederek hüküm kurmuştur. HMK'nın 26/1. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” ve yine Hâkimin davayı aydınlatma ödevi başlıklı HMK'nın 31/1. maddesinde “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” düzenlemesi mevcuttur....
TL cezai şart ve 1 kez uyarma cezası uygulandığı, ayrıca aynı protokolün 4.3.6. maddesi uyarınca ilgili reçetelerin bedellerinin ödenmemesine karar verildiği ve yapılan yargılama sonucunda davacının sözleşmenin bu maddelerine aykırı davrandığı, ancak tek bir eylem nedeniyle birden fazla kez cezalandırılmasının hukukun temel ilkelerine aykırı olacağı kabul edilerek 2009 Eczane Protokolünün 6.3.10 maddesi uyarınca davacıya uygulanan 347.220,90 TL cezai şart işleminin iptali ile muarazanın giderilmesi talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; 01.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 2012 protokolü ve 1.1.2016 tarihinde yürürlüğe giren 2016 protokolü ile dava konusu cezai işlemin dayanağı olan 2009 protokolünde yer almayan, davacı açısından daha lehe olan “Bir fatura dönemi için uygulanacak cezai şartın hesaplanması reçete bazında yapılır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/20222 NUMARASI : 2022/263 ESAS DAVA KONUSU : CEZAİ İŞLEMİN İPTALİ KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; davalı kurumun müvekkiline yazı tebliğ ederek alacaklarından kesinti yapılacağını bildirdiğini,sözkonusu işlemin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu belirterek 107.861,20.TL para cezası uygulanmasına ilişkin cezai işlemin iptali ile kararın uygulanmasının tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir....
Davalı; cezai işlemin, hastaların alınan beyanlarına göre uygulanmış olması nedeniyle yerinde olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne; 5.266,69 TL cezai şart ve 13.217,02 TL reçete bedelinin ödenmesine ilişkin işlemin haksız olduğunun tespiti ile iptaline, bu kapsamda uyarı ve feshin haksız olduğunun tespitine, muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince; yönlendirme fiili için öngörülen fesih cezasının kanun değişikliği ile idari para cezasına dönüştürülmüş bulunması dikkate alındığında mahkemenin bu yöndeki vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamıştır....