İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, yapılıp bitirilen yargılama neticesinde; "...Dava Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) talebine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesiyle davacı ile davalı T3'ın Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/754 esas 2018/869 karar sayılı kararıyla boşandığını, müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verildiğini, annenin hastane ve okul gibi kurumlarda çocuklar için işlem yaparken soyadı farklılığı nedeniyle zorluk çektiğini, babanın çocuklarla ilgilenmediğini, çocukların da anneyle aynı soyadını taşımadığı için rahatsız olduğunu, soyadı değişikliğinde çocukların üstün yararının olduğunu beyanla müşterek çocukların 'Saraç' olan soy isimlerinin 'Öztürk' olarak değiştirilmesini talep etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının ... ile gayriresmi ilişkisinden doğan kızının, babası .... hanesine anne adı ....'nin resmi eşi .... gösterilmek suretiyle ... ad ve soyadı ile yazıldığı, açılan dava ile annesinin gerçek annesi ... olarak düzeltildiği, diğer yandan aynı çocuğun teyzesi ... ile onun eşi ... hanesine ... ad ve soyadı ile yazıldığını bildirerek ... ve ...'ın kayıtlarının iptali ile annesi davacı ... (kızlık soyadı Yanç) bekarlık hanesine tescili, adının ... olarak, soyadının da evlilik dışı doğması nedeni ile Yanç olarak kaydedilmesini istemiştir. Mahkemece ... ve ... aynı kişi olduğundan, ...'nin kaydının iptaline, ...'ın ad ve soyadının ... olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
Nüfus Hizmetlerinin Uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 55. maddesi 2. fıkrasında " Önceki soyadı, koca soyadı ile birlikte tescil edildikten sonra, kadın sadece kocasının soyadını taşımak isterse bu ancak mahkeme kararı ile mümkün olur." hükümleri hakimdir. Bu nedenlerle davacının kızlık soyadını kullanmaya izin verilmesine ilişkin kararın yürürlükte bulunan yasal düzenlemelere uygun olmadığı belirtilerek kararın kaldırılması talep olunmuştur. Taraf vekilleri istinaf dilekçesine cevap vermemişlerdir. Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alınarak HMK 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme ile; Dava, evli kadının münhasıran evlenmeden önceki soyadının kullanılmasına izin verilmesine ilişkindir (TMK m. 187)....
Çocuğun annesinin kızlık soyadını kullanmaya izin davasında, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda verilen karara ve ek karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili Av. Ali Sünbül'ün 09/12/ 2019 tarihli dilekçesi ile vekillikten istifa ettiğini beyan ettiği, istifa dilekçesinin davalı asile tebliğ edildiği, ancak aynı avukatın dosya karara çıktıktan sonra dosyaya istinaf dilekçesi ve vekaletname ibraz ettiği, ibraz edilen vekaletnamenin istifa tarihinden sonra düzenlenmiş yeni bir vekaletname olmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince Av. Ali Sünbül'e istifa etmesinden sonra düzenmiş vekaletnamesini ibraz etmesi için usulüne uygun süre verilmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanılan Kocanın Soyadını Taşımaya İzin Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; soyadını kullanmaya izine ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; davalılardan ... ile 02.05.2014 tarihinde kesinleşen kararla boşandıklarını, ortak çocuk 04.05.2013 doğum tarihli Emine Anka'nın velayetinin kendisine verildiğini, kendisi ile kızının soyadının değişik olması nedeniyle sosyal ortamlarda zorluklar yaşadığını, çocuğun da bu durumu sorguladığını, babanın çocuğunu yılda 2-3 kez gördüğünü, çouğun sosyal ortamlarında babanın çocuğuyla birlikte olmadığını, çocuğun da kendisiyle aynı soyadını taşımak istediğini iddia ederek, ortak çocuğun "Yıldırım" olan soyadının kendi kızlık soyadı olan "Kılınçkan" olarak değiştirilmesini istemiştir....
Dava, çocuğun annesinin soyadını kullanmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ".... Davacı anne, babalarının soyadının kullanılmasının çocuklar için aleyhte durum teşkil ettiğini iddia etmişse de bunu somutlaştıramamıştır. Nitekim mahkememizce çocukların da bizzat dinlenilerek hazırlanan sosyal inceleme raporunda da çocuk soyadları hakkında bireysel ve sosyal yaşamlarında sorunla karşılaşmadıklarının bildirildiği görülmüştür. Davacı ile yapılan görüşmeden edinilen ve dosyaya sunulan çocukların okul araç gereçlerinde isimlerini karalama gibi eylemlerinin de; davacının çocuklara durumu yansıtmasından kaynaklanabileceği kanaatine varılmıştır. Mahkememizce de çocukların soyadının hukuki anlam ve sonuçlarını kavrayabilecek idrak yaşında olmadıkları (dava tarihi itibariyle 5 ve 7 yaşında olan) da değerlendirilmiştir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, davacının boşandıktan sonra eşine ait soyadını kullanmasına izin verdiğini ancak aradan geçen zaman içinde bunun davacıya zarar vermeye başladığını, koşulların değişmesi, davalının özel hayatındaki bir takım gelişmeler ve davacıya karşı işlemiş olduğu haksız fiil nedeniyle artık soyadını kullanmasını istemediğini, boşandıktan sonra davalının, davacının evine balkondan girip balkonda bulunan eşyaları kırmak suretiyle mallarına zarar verdiğini ve bu hususta suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının çocuğunun annesi olması ve çocuğunun etkilenmemesi nedenleri ile tarafların 28.05.2018 tarihinde uzlaştıklarını ancak bu dosyada alınan tanık ifadeleri ile davalının verdiği zararın aslında ispatlandığını, bundan sonra sosyal medyada Gökçen D. isimli kişiden davalının eşi olup olmadığını soran bir mesaj aldığını, davalının Gökçen D.'nin eşi ile ilişkisi olması nedeniyle Bakırköy 3....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müşterek çocuğun annesinin soyadını kullanmasına ilişkin talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, söz konusu talebin davanın eki niteliğinde yani feri nitelikli bir talep olup, ayrı bir davaya gerek olmadığını, mahkemece velayete ilişkin tespite dair hüküm verilmesi gerekirken talebin reddinin hukuka uygun olmadığını bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin ve Ön Adının Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne dava dilekçesinde; eski eşi olan küçüğün babasının, küçüğün doğumundan iki gün sonra kendisini ve küçüğü evden kovduğunu, daha sonra Ödemiş 2....