WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Maddi-Manevi Tazminat - Birleşen İştirak Nafakasının Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir (HMK m. 304/1-2)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa, bilinen en son adresinde yapılır (Tebligat Kanunu m. 10/1). Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır (Tebligat Kanunu Uygulama Yönetmeliği m. 16/1). Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya bu adreste tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adres olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. (Teb. K. m. 10/2. Yönetmelik m. 16/2)....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak - Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak, olmadığında boşanmadan kaynaklanan maddi - manevi tazminat istemine ilişkin olup her iki dava reddedilmiş ve davacı her iki dava yönünden hükmü temyiz etmiş olmakla davayı öncelikle inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8.Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.05.2013 (Pzt.)...

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2014 NUMARASI : 2014/210-2014/548 Dava, boşanmadan kaynaklı maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanmadan bağımsız olarak açılan karı koca arasındaki ziynet eşyasından kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Evlilik süresi ve tazminat talep eden eşin boşanmadan sonra yeniden evlenme olasılığı,tarafların ekonomik durumu,eşlerin boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dağılım ve derecesinin müterafik(birlikte)kusur oluşturması,eşin diğer eşin sosyal güvenlik haklarından yararlanma durumunun ortadan kalkacak olması,boşanmayla mevcut yaşam standardının düşecek olması,boşanmadan sonra eşten ayrıca yoksulluk nafakası,bir başka tazminat ve edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi nedeniyle alınabilecek tasfiye alacağı ve varsa eşin malvarlığından alınabilecek değer artış payı alacağı gibi unsurlar bir ölçüt olarak kullanılıp,Türk Borçlar Kanunu’nun 50,51,52. maddeleri de kıyasen uygulanmak suretiyle maddi tazminat takdir edilecektir....

              Davalı duruşmadaki beyanında özetle; Davacı tarafından açılan boşanma davasını kabul ettiğini, anlaşamadıklarını boşanmaya karar verdiklerini, boşanma ve ferileri konusunda aralarında anlaştıklarını, müşterek reşit iki çocukları olduğunu, davacıdan maddi manevi tazminat, nafaka, ziynet eşyası talebinin olmadığını, dosya içerisindeki 08/02/2021 tarihli protokolün onaylanmasını talep ettiğini, sözlü yargılama ve tahkikat aşamalarındaki sürelerden vazgeçtiğini, boşanmaya karar verilmesini, üzerinde herhangi bir baskı ve tehdit olmadığını, beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların birbirlerinden nafaka, maddi manevi tazminat, ziynet eşyası talepleri olmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, dosya içerisine ibraz edilen 08/02/2021 tarihli anlaşma protokolünün onaylanmasına, karar verildiği görülmüştür....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların Konya 4.Aile Mahkemesinin 10/11/2017 tarih 2017/854 Esas 2017/846 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, işbu kararın kesinleştiği, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2015/2075 Esas 2015/8767 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, boşanma kararının tarafların anlaşmalarına dayandığı, davacının boşanmadan sonra boşanma sebebi ile artık TMK 174 maddesine göre tazminat talep etmesinin mümkün olmadığı çünkü böyle bir durumda tarafların boşanmalanın mali sonuçlarına ilişkin aralarındaki ihtilafı nihai olarak çözdükleri ve ilişkilerini tasfiye ettikleri, bu sebeple anlaşmalı boşanmadan sonra boşanma sebebi ile tazminat istenemeyeceği, işbu tazminatın da TMK 174 maddesi kapsamında kalması sebebi ile talebin 1 yıllık hak düşürücü süre geçildikten sonra açıldığı gözetilerek davanın bu nedenle reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir...

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın dava dilekçesinde; boşanma protokolünde kendisine devredileceği konusunda anlaşma yapılan taşınmazın davalı tarafından satıldığı ve kendisine devredilmediğinden bahisle dava sırasında belirlenecek evin değeri kadar alacağı olduğunu belirtmiş ve şimdilik 10.0000 TL. değerinde alacak talebinde bulunmuştur. Dava konusu taşınmazın değeri bilirkişi tarafından belirlenmiş ve davacı belirlenen 127.834,00 TL üzerinden ıslah talebinde bulunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafından istinaf talebinde bulunulmuş ve bölge adliye mahkemesi tarafından davacının istinaf talebinin esastan reddine "Kesin" olarak karar verilmiştir....

                b)Dava, boşanmadan sonra açılan boşanmaya bağlı manevi tazminat ve nafaka talebine ilişkindir. Ortak çocuklar yararına nafaka her zaman talep edilebilir, yoksulluk nafakası ise kanunda; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı şeklinde düzenlenmiştir(TMK m.175). Tarafların Alanya 3. Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi’nin 29.02.2009 tarihli ve 19.03.2009 tarihinde kesinleşen mahkeme kararıyla anlaşmalı olarak boşandıkları anlaşılmaktadır. Boşanmaya ilişkin mahkeme ilamında, tarafların anlaşmalı olarak boşanmaları nedeniyle taraflara ilişkin bir kusur belirlemesi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı eşe kusur yüklenemez. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat yükümlüsünün kusurunun varlığı gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu