Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2020 NUMARASI : 2018/806 ESAS - 2020/475 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen, karara karşı davalı vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI : Davacı dava dilekçesinde özetle; 1974 yılından bu yana evli olup reşit 3 çocuklarının bulunduğu, evlilik süresince davalının sıklıkla müşterek konutu terk edip üç ay sonra geri döndüğünü, son olarak davadan iki ay kadar önce davalı adına kayıtlı banka hesabına sattıkları evin bedeli olan 200,000,00 TL'nin yatırıldığını ancak davalının sebepsiz yere tartışma çıkartarak kendisi ile yaşamak istemediğini, bu paranın kendisine verilmesini istediğini ve ardından da boşanmak istediğini belirttiği ve müşterek konutu terkettiğini, defalarca...

Mahkemece, davacı erkeğin HMK'nın 119/1-e ve f ile 194. maddeleri uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması sonucunu doğuracak vakaları kanıtlamaya elverişli şekilde somutlaştırıp ispata yarayan delil sunmadığından ve mevcut durum itibariyle de davalının kusurlu bir davranışı sebebiyle evlilik birliğinin ortak hayatın sürdürülmesini olanaksız kılacak biçimde temelinden sarsıldığı sonuç ve kanaatine varılamadığı gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, erkeğin beş yıldır Kazakistan ülkesinde çalıştığı ve daha önce erkek tarafından açılıp reddedilen ve 02.02.2010 tarihinde kesinleşen boşanma davasından sonra tarafların biraraya gelmediği sabittir. Davada TMK m. 166/son şartları oluşmuştur. O halde davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili vermiş olduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece açtıkları davanın akıl hastalığına dayalı olarak açıldığını değerlendirildiğini ancak dava dilekçesinde davalarının evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı olarak açıldığını, ilk derece mahkemesince yalnızca akıl sağlığı yönünden değerlendirme yapılarak karar verilmesinin yerinde olmadığını, tanık beyanları ile evlilik birliğinin sarsılmasında davalının kusurlu davranışlarının ispatlandığını ancak mahkemece bu hususların göz ardı edildiğini belirterek verilen kararın kaldırılarak, açtıkları davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) davasıdır....

    Davacı koca, davalı kadın aleyhine anlaşmalı boşanma (TMK md 166/3) hukuki sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında dava sebebini evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK md 166/1) olarak ıslah etmiş, yargılama sonucunda davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle (TMK md 166/1) boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın süresinde davalı kadın tarafından temyizi üzerine hüküm Dairemizin 9.12.2013 tarih 2013/16516 esas 2013/28871 karar sayılı ilamıyla boşanma davasının kanıtlanamamış olması sebebiyle reddi gerektiği belirtilerek bozulmuş, davacı koca ise mahkemece verilen boşanma kararının doğru olduğu gerekçesiyle Dairemiz kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurmuştur....

      (HMK m. 31) Davalı-karşı davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde hem "terk" (TMK m. 164) hem de "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine birlikte dayanarak tarafların boşanmalarına karar verilmesini istemiş, mahkemece de; karşı davanın her iki sebebe birlikte dayandığı" kabul edilerek "Davacının evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmediği, evi ile ilgilenmediği, yemek yapmadığı, tarafların sürekli tartıştıkları, davalı karşı davacının babasının davacıyı evden kovduğu, davalının müdahale etmediği, davacıyı eve kitleyip gittiğini evlilik birliğinin sonlanmasında her iki tarafın da kusurlu olduğu, terke dayalı boşanma davası koşulları oluşmadığı, geçimsizliğe dayalı boşanma koşulları oluştuğu" gerekçesiyle dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, terke dayalı boşanma davasının koşullarının oluşmadığına karar verilmiştir....

      Bu belirlemeler delillerin takdiri/tanıkların inandırıcılığı açısından kenarda kalsa/değerlendirme dışı bırakılsa bile tarafların 2002 Mayıs ayında birlikte Antalya’ya gittikleri davacı kadının tanıklarının anlatımı ile bile sabittir. Tarafların 2002 yılı Eylül ayına kadar birlikte kaldıkları da sabittir. Dolayısıyla 2002 Mayıs öncesi bütün olaylar “varsa bile” kadın tarafından hoşgörü ile karşılanmıştır. 2002 Mayıs öncesini anlatan davacı tanıklarının anlatımının hiçbir değeri yoktur. Bu sebeplerle boşanmaya neden olarak gösterilen olaylardan sonra evlilik birliğinin makul süre başka şehirde de sürdürülmesi evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde davranışlardan olduğundan böyle bir durum gerçekleşmişse daha sonrasında yeni bir olayın varlığı da kanıtlanmamışsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasının reddi gerekir....

        Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma talebine ilişkindir. "Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasıdır. Dava, 14/10/2015 tarihinde açılmış olup, davalı kadın 07/12/2016 tarihli cevap dilekçesinde davacı erkeğin eve döndüğünü beyan etmiştir. Davalı tanıkları Ramazan Kartal’ın 17/02/2017 tarihli ve Narin Demir’in 14/04/2017 tarihli ifadelerinde davacı erkeğin ilk ayrılıktan sonra eve tekrar döndüğü ve en son ifade tarihlerinden yaklaşık bir yıl önce evi terk ettikleri beyan edildiğine göre dava açıldıktan sonra evlilik birliğinin devam etmiş olması, af niteliğindedir. Açıklanan sebeplerle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 24/03/2021 tarihli 2021/997 Esas sayılı ilamı) "Mahkemece davalı-karşı davacı kadın yararına 25/12/2014 tarihli duruşmada ara kararla 150,00....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1598 KARAR NO : 2023/793 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞUHUT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2022 NUMARASI : 2019/196 ESAS 2022/47 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2020 NUMARASI : 2020/566 ESAS 2020/562 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların 2020 yılında evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının olduğunu, eşi ile aralarında geçimsizliğin başladığını, bunun sebebinin ruhen ve fikren anlaşamadıklarından kaynaklandığını, bu nedenle karşılıklı olarak boşanmaya karar verdiklerini, boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Cevap dilekçesi sunulmamıştır....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/10/2022 NUMARASI : 2020/698 ESAS-2022/618 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı için aylık 2.000- TL, müşterek çocuk için aylık 2.000- TL nafaka takdir edilmesine, davacı müvekkil yararına 200.000- TL maddi ve 200.000- TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu