ın şikayetçi olup, katılma talebinde bulunduğu ve mahkeme tarafından katılmasına karar verildiği, mağdur çocuğun zorunlu vekilinin duruşmalarda şikayet ve katılma hususunda beyanda bulunmadığı ancak duruşmalara katılarak yerel mahkeme hükmünü temyiz ettiği, kanun yolunda davayı takip iradesini eylemli olarak ortaya koyduğu ve mağdur çocuğun kanuni temsilcisi ile zorunlu vekilinin iradelerinin çelişmediği anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK'nin 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğundan mağdur çocuğun zorunlu vekilinin 5271 sayılı CMK'nin 237/2. maddesi uyarınca davaya katılan vekili olarak katılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Mağdurun soruşturma aşamasında sanığın ayağına ve poposuna terlikle vurduğuna ilişkin beyanını, yargılamada pedagog eşliğinde sanık ve müşteki duruşma salonundan çıkarıldıktan sonra sanığın kendisine vurmadığını, babası o şekilde söylemesini istediği için söylediğini, söylediklerini annesi ve babasının öğrenmesini istemediğini, ilişkilerinin...
Mahkemece, her ne kadar Türk Medeni Yasasının 177. maddesi gözönünde bulundurularak yetkisizlik kararı verilmişse de, bu maddeye göre boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka, alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunun hüküm altına alındığı, oysa ki; somut olayda boşanmadan sonra açılan ayrı bir davanın söz konusu olmadığı, açılan boşanma davasına karşı cevap dilekçesiyle birlikte karşı talepte bulunulduğu, H.Y.U.Y.'nın 14 ve 203. maddeleri gözönünde bulundurulduğunda, asıl davanın açılmış olduğu mahkemenin asıl davaya karşı açılan karşılık davaya bakmaya da yetkili olduğu gözönünde bulundurulduğunda, uyuşmazlığın asıl davanın açıldığı Abana Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Abana Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/09/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Erkeğin Soyadını Kullamaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kişisel ilişki, tazminatlar ve iştirak nafakasının miktarları ile soyadını kullanmaya izin yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kişisel ilişki ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle "davalı erkek tarafından hukuka aykırı olarak elde edilen kayıtların hükme esas alınmamasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre" tarafların aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve...
Velayet hukukuna ilişkin olarak satışa izin verilmesi hakkında açılan davada Akpınar Sulh Hukuk ve Akpınar Asliye (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kısıtlanarak annesinin velayeti altında bırakılan (TMK 419/3. maddesi) ergin çocuğun sahip olduğu taşınmaz hisselerinin satılması için veliye izin verilmesi isteğine ilişkindir. Akpınar Sulh Hukuk Mahkemesince, kısıtlı velayet altına konulduğundan davaya bakma görevinin Aile Mahkemesine ait olduğu bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir.. Akpınar Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) ise, TMK’nun 462....
Onlarla iyi olursan benimle de iyi olursun" şeklinde sözleriyle bir eş olarak müvekkiline bakış açısını ortaya koyduğunu, davalının annesinin tüm hayatına saçını kestirmesine kadar karıştığını, davalının kız kardeşinin müvekkilin annesinin yanında; ''geline yüz vermeye gelmez o zaman tepene çıkar senin kızına da çok yüz verilmiş çok şımartılmış" dediğini, müvekkilinin ailesinin evine gitmesine de izin vermediklerini, " sen henüz kendini ispatlayamadın, ne zaman kendini ispatlarsan o zaman ailenin evine gitmene izin vereceğim" dediklerini, davalının sürekli olarak müvekkiline, " sen delisin, hastasın, senin kafan bozuk, sen hayal görüyorsun" sözleriyle hakaret edip aşağıladığını, annesinin de " görgüsüz, görmemiş, giydiği kazağın boynu köpeğin tortuna benziyor"......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Satışa izin istemine ilişkin davada ... Sulh Hukuk ve ... Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ...'ün velayeti altında bırakılan kısıtlı ... adına takip edilen ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1134 Esas sayılı dosyası ile görülen menfi tespit davası için kısıtlı ... yönünden husumete izin verilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, ergin çocuk ...'ün karar içeriği ile velayet altına alındığı, bu durumda ise kısıtlı hakkında husumete izin konusunda TMK'nın 419/3. maddesi uyarınca velayet hükümlerinin uygulanması gerektiği bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suça sürüklenen çocuğun, suç tarihinde hırsızlık suçundan tutuklanarak polisler tarafından cezaevine götürülmek üzere adliye binasının önündeki ekip arabasına bindirildiği, bu sırada suça sürüklenen çocuğun yakınlarının dışarıda beklediği ve suça sürüklenen çocuk ile görüşmek istedikleri, kalabalık olduğundan sadece annesinin ekip arabasına bindirilerek görüşmesine müsaade edildiği, suça sürüklenen çocuğun dışarıdaki diğer şahıslarla da görüşmek için dışarıya çıkmak istediği, polislerin izin vermemesi üzerine aracın kapısının içeri kısmındaki plastik aksama tekme atmak suretiyle kırdığı ve bu şekilde kamu malına zarar vermek suçunu işlediği şeklindeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Velayet hukukuna ilişkin davada...Sulh Hukuk ve...Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kısıtlanan ergin çocuğun taşınmazının satışı için izin verilmesi istemine ilişkindir. ...Sulh Hukuk Mahkemesince, velayet altında bırakılan ergin çocuklar ile bunların malları hakkında velayet hükümlerinin uygulanması gerektiğinden aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ...Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince ise 4721 sayılı Kanunun vesayat hukukuna hakim ilkelere aykırı şekilde yanlış yorumlandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4721 sayılı TMK’nın 335/2. maddesinde “Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar” hükmüne yer...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ana ve babanın velâyet hakkı kapsamında çocuğa soyadı koyma hak ve yetkilerinin bulunmadığı, çocuğun soyadını, soybağının belirlediği, çocuğun soyadının bu şekilde belirlendikten sonra velâyet hakkına dayanarak değiştirmenin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 321 inci maddesindeki düzenleme karşısında mümkün olmadığı, boşanma nedeniyle velâyet hakkının anneye verilmiş olmasının, çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi, hukuki mevzuat da buna onay vermediği, davacının dilekçesinde ileri sürdüğü hususların yasal dayanağının bulunmadığı, soyadı değişikliğinin çocuğun evlilik içinde doğmakla kazandığı statüye ve çocuğun yüksek menfaatlerine zarar vereceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından erkeğin soyadını kullanmaya izin talebi yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının erkeğin soyadını kullanmaya izin talebi yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; İlk derece mahkemesince kadının erkeğin soyadını kullanmaya izin talebi yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmediği, davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurmadığı, anlaşılmaktadır....