Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteği, boşanmadan sonra açılan boşanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) talebine ilişkindir. Tarafların ... Asliye Hukuk Mahkemesi Aile Hukuku Dairesinin 26.07.2012'de kesinleşen yabancı mahkeme kararıyla boşandıkları, bu kararın tanındığı ve tanıma kararının 20.05.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tanıma işlemi, bir yabancı mahkeme ilamının "kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi" sonucunu doğurur (5718 sayılı MÖHUK m.58). Boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamında taraflara ilişkin bir kusur belirlemesi yapılmamıştır. Bu durumda davalı eşe kusur yüklenemez....

    Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi nezdinde açılan dava hali hazırda derdest olup kesinleşmediği anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 181. maddesine göre; "Boşanan eşler bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler. Boşanma davası devam ederken ölen davacının mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve davalının kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır."denilmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 181. maddesinin (2.) fıkrası, boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölümü halinde ölen eşin mirasçılarına, diğer eşin kusurunun tespiti için davaya devam etme hakkı tanımıştır....

      İptali istenen hisse devri 5.7.2005 tarihli boşanmadan önce Salihli 2. noterliğinin 27.6.2005 tarihli sözleşmesi ile yapılmıştır. Kaldı ki taraflar boşanmış olmasına rağmen boşanan eş halen kocasına ait soyadını kullanmakta 9.11.2005 tarihli haciz tutanağında da anlaşılacağı üzere boşanmadan önce birlikte oturulan ve borçlunun kardeşine ait evde oturmakta olup bu durum, boşanmanın mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olduğunun bir göstergesi olarak kabulünü gerektirir....

        yapılmalı, tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Uyuşmazlık boşanmadan sonra açılan katkı bedelinin tahsiline ilişkindir.Karar Aile Mahkemesinden verilmiştir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliğini tayin, cezayı azaltıcı takdiri tahfif sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebepleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin duruşmalı incelemede ve temyiz dilekçesinde yasak silah taşımak suçunda 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddelerinin uygulanması gerektiğine vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; a)Sanık savunmasında eşi olan maktule ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, bu arada iki evinden birini piyasaya olan borçlan sebebiyle mallarını hacizden kurtarmak amacıyla boşanmadan önce eşi maktüleye devrettiğini, boşanmadan sonra da eşi İle aynı evde birlikte yaşamaya devam ettiklerini, vekâletname ile sahip olduğu bu evlerden birini de yine vekâletle eşinin oğlu Volkan'a devrettiğini, daha sonra eşinin...

              'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                Nüfus kayıtlarından karar tarihinden sonra hükmün kesinleşmesinden önce davacı erkeğin 08/12/2019 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 181. maddesinde "Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybederler. Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır" hükmü yer almaktadır. Eşlerden birinin ölümü halinde boşanma davası konusuz kalır. Ancak ölen eşin mirasçıları kusur belirlemesi açısından davaya devam edebilirler....

                Ölüm olayı karar tarihinden sonra ancak kararın kesinleşmesinden önce meydana geldiğinden, niteliği gereği son karar üzerinde belirleyici ve değiştirici etkiye sahip olduğu tartışmasızdır....

                ın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, boşanmadan sonra açılan boşanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile iştirak ve yoksulluk nafakası (TMK m. 182-2, 328) isteğine ilişkindir. a)Türk Medeni Kanunu'nun 178. maddesi evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava haklarının, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını hükme bağlamıştır. Söz konusu süre hak düşürücü süre değil zamanaşımı süresidir. Dosya kapsamından, davacı ... ile davalı ...'in 28/04/2012 tarihinde kesinleşen karar ile yabancı mahkeme kararı ile boşandıkları, ... 5. Aile Mahkemesinin 17/12/2013 tarih 2013/513-2013/1576 sayılı kararı ile de tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu