eşler 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta iseler adlarına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, boşanan eşlerin kayıtlı oldukları bölge/bölgeler yönünden kapsamlı Emniyet Müdürlüğü/ Jandarma Komutanlığı araştırması yapılmalı, anılan mahalle/köy muhtar ve azaların tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir. " hususlarının araştırılması için dosya bozulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2020 NUMARASI : 2019/299 ESAS 2020/408 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Boşanan Kadının Kocasının Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; 39 yıl boyunca boşandığı eşinin Yöney olan soyadını kullandığını, bu soyad ile tanındığını, tüm resmi kurumlar ve bankalarda bu soyad ile tanınıp işlem yaptığını, hali hazırdaki soyadının işlemlerde karışıklığa neden olduğunu belirterek soyadının Yöney olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir. Dava nüfus idaresi hasım gösterilerek Konya 7. Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış, anılan mahkeme 26.09.2019 tarih 2019/9- 28 Esas Karar sayılı kararıyla davanın Aile Mahkemelerinin görevine girdiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiştir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşinden 1996 yılından beri ayrı yaşamakta iken 1999 yılında boşandığını, sosyal güvencesi olmadığı için babasının sosyal güvencesine başvurduğunu, 2000 yılından beri babasının güvencesinden yararlandığını, müvekkilinin eşinden boşandıktan sonra uzun süre çocuklarıyla birlikte hayatını idame ettiğini, eşi Aliekber Yılmaz boşanmadan sonra çalıştığı iş yerinde yaşamını sürdürmeye başladığını, birkaç yıl sonra birçok hastalıklara yakalandıktan sonra 1,5- 2 yıla yakın kız kardeşi Mercan Şahinin yanında kaldığını, müvekkilinin eşi koah hastalığından tutulduğunu, kalp damar, varisten kemik erimesine kadar ağır ve farklı farklı hastalıklar geçirmiştir yardıma muhtaç duruma düşmüş ve çocuklarının ısrarı ile “biz babamıza bakarız yeter ki ona bu evde bir oda verelim oksijen tüpü ile ölmesine vicdanımız razı olmaz” düşüncesi ile annelerini ikna ederek yardıma muhtaç babalarını kendi ikametgahına 2009 yılında...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat (Boşanmadan sonra açılan) K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanmadan sonra açılan yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunduğuna ve mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının eski eşi ile 2002 yılında gerçek ve fiil olarak anlaşmalı boşandıklarını, boşanmadan sonra ayrı yaşadıklarını, 12 yıl sonra yeniden evlendiklerini, davalı tarafından davacının boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşadığının tespiti ile 2008-2014 yılları arasında ödenen aylıkların iadesine karar verildiğini, bu durumun fiili duruma aykırı olduğunu bildirerek kurum işleminin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II....
in, davacının boşandığı eşinin, boşanmadan sonra oğlu ve gelinin evinde oturduğuna, davacının, boşanmadan sonra bir süre Kütahya ilinde kaldığına, davacının, köye geldiğinde, kızının yanında kaldığına yönelik anlatımları, anılan kamu tanıklarının anlatımlarını destekler nitelikteki davacı tanıkları ... ve ...'nun anlatımları ile davacı tanığı ...'nun, davacının kızının boşandığı eşinin akrabası olan kamu tanığı ... ile davacı arasında husumet bulunduğuna yönelik anlatımı, Kütahya ilçesi Maltepe Mahallesi muhtarı kamu tanığı ...'...
Anılan 56'ncı maddede, oldukça yalın olarak “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....
Anılan 56'ncı maddede, oldukça yalın olarak “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “... kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....
Onun içindir ki; bilimsel öğretide, evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olduğu belirtilmektedir. (Akıntürk Turgut : Aile Hukuku 2. Cilt İstanbul 2002.8.294) Adana 4.Aile Mahkemesinin 2011/519 Esas 2012/287 Karar sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına ve davalı lehine aylık 300 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir. Somut olayımızda, davalı kadın boşanma sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 300 TL yoksulluk nafakası bağlanmıştır. Davalının çalışmaya başladığı iş, her an için sona erdirilebilecek bir iş olup, sabit ve güvenceli bir iş değildir. Geçici işlerde çalışmak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Boşanmadan sonra SGK'lı işe girmiştir.Günümüz ekonomik koşullarında aldığı nafaka ile geçinmesi mümkün olmadığına göre; işe girip çalışması zorunluluk arzetmektedir....
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; fiilî ayrılıktan sonra davacının davalı ile barışmak istediğini, bu hususun af mahiyetinde olduğunu, kusur değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, kadın lehine nafaka koşullarının oluşmadığını, erkeğin kusurunun bulunmadığını beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....