İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Davacının her hangi bir işi ve eğitimi olmadığı, gelirinin bulunmadığı, yaşı itibariyle bir meslek edinip çalışmasının yaşı ve sağlığı itibariyle de mümkün olmadığı, davalının ise emekli olup aynı zamanda çiftçilik yaparak geçimini sağladığı"gerekçesi ile; "Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE, 1- Davacı kadın yararına dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00- TL önlem nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmedilen nafaka miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış tedbir nafakası istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından; kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası, adli yardım talebinin kabul edilmemesi ve 6284 sayılı kanun gereğince lehine tedbir kararı verilmemiş olması yönlerinden, davalı (koca) tarafından ise; iştirak nafakası, kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlar, itiraza tabi (HMK.m.337/2) olup, temyize tabi kararlardan değildir. 6284 sayılı kanun kapsamında koruma önlemi alınması veya önlem isteğinin reddi kararları da, boşanma davası sırasında da olsa temyize tabi kararlardan değildir....
Mahkemece tedbir nafakasının hükümle karar altına alınan geçici önlem nafakası niteliğinde olduğunu, tedbir nafakasının hüküm fıkrasında yer alması onu hükmün parçası yapmayacağından ilamlı takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi üzerine; hüküm alacakl Aile Mahkemesi'nin 2011/889 Esas-2013/175 Karar sayılı ilamında "tarafların boşanmalarına, dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 250,00 TL tedbir nafakasına" hükmedildiği, takibe ise anılan bu nafakanın konulduğu anlaşılmaktadır. Talep edildiği aşamada tedbir nafakası alacağı ilama bağlanmış olduğundan ilamlı takip yapılabilir. Bu nedenle Mahkemece şikayetin reddi gerekirken aksi düşünce ve yazılı gerekçeyle takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararın yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 400,00 TL önlem nafakasına, müşterek çocuk Gizem için bağlanan aylık 300,00 TL iştirak nafakasına ve müşterek çocuk ... için bağlanan aylık 200,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz etdilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, somut olayda tarafların halen evli oldukları, davalının eş ve çocuğunun bakım ve iaşesine katkıda bulunmadığı, müşterek haneyi terkettiği ileri sürülerek, talep edilen nafaka tedbir nafakası olmasına rağmen mahkemece müşterek çocuklar lehine iştirak nafakası şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2020 NUMARASI : 2020/371 ESAS 2020/613 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2020/160 ESAS-2020/417 KARAR DAVA KONUSU : Önlem Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacının 1975 yılında evlendiklerini, davalının ortak konutu yaklaşık bir yıl kadar önce terk ettiği, işyerinin Antalya'da olduğunu, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu, müvekkilinin ise herhangi bir gelirinin bulunmadığı tüm bu nedenlerle müvekkili için aylık 1.200,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınması ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiş olduğu anlaşılmıştır. CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. DELİLLER: Taraflara ait nüfus kayıt örneği, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, bilirkişi raporları ile dava dosyası....
Dava, davacı ve müşterek çocuk için önlem nafakası istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri beş bin sekiz yüz seksen Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. maddesi uyarınca 01/01/2021 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesindeki parasal sınır 5.880,00- TL olmuştur. Kesinlik sınırı her bir nafaka yönünden ayrı ayrı belirlenir. Somut olayda; müşterek çocuk ve davacı lehine kabul edilen nafaka miktarının yıllık tutarı (400,00- TLx12=4.800,00- TL) ve (300,00- TLx12=3.600,00- TL) Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesi uyarınca belirlenen parasal sınırın altında kalmakta olup, karar kesin niteliktedir....
Kadının birleşen önlem nafakası davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş, karar bu yön itibariyle kadın vekilince ayrıca ve açıkça istinaf edilmiştir. Kadının önlem nafakası davası ayrı yaşamda haklılığa dayanmaktadır ve kusur belirlenmesini zorunlu kılar. Kusur tespitinin tekliği ilkesi uyarınca tüm delillerin değerlendirilip evliliğe ilişkin tüm kusurun toplu olarak belirlenmesi zorunlu olduğundan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir. Ziynet alacağı davası bakımından ise kadın dava dilekçesinde düğünde takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığını ve iade edilmediğini iddia etmiş, ilk derece mahkemesince hangi delile üstünlük tanınarak ve gerçekleşen hangi maddi vakıaya ilişkin olarak erkeğin kadına ait ziynet eşyalarını aldığı ve iade etmediği belirlenmeden hatta bu hususta kabule dair bir ifadede kullanılmadan davanın kabulü cihetine gidilmiştir. Karar ziynet alacağı davası bakımından gerekçesizdir....
Dolayısıyla tedbir nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. Öte yandan; boşanma ve ayrılık davalarında, tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir. Lehine önlem alınacak olan taraf kusurlu olsa dahi, önlemi gerektirici sebebin varlığı halinde kanunda belirtilen geçici nitelikteki önlemlerin alınması gerekir. Yine, her iki tarafın da gelirinin bulunması tedbir nafakası verilmesini engelleyici bir hâl değildir. Ancak eşlerin ekonomik durumlarının birbirine yakın olması durumu söz konusu ise bu durumda geçici tedbir nafakası verme zorunluluğunun ortadan kalkacağı söylenebilir. Ayrıca belirtilmelidir ki, Yargıtay içtihatları ile bir başkası ile evlilik dışı birliktelik yaşayan eşe tedbir nafakası verilmeyeceği hususu benimsenmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2020 NUMARASI : 2020/119 ESAS 2020/114 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....