Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, aylık 2.000.00.- TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta hakkı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK.madde 186/son). Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tedbir nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda; davacının tedbir nafakası istemli olarak bu davayı 29.04.2015 tarihinde açtığı,bu dava öncesinde ise aynı yöndeki talep ile 16.10.2012 tarihinde mahkemenin 2012/635 Esas sayılı dosyası ile tedbir nafakası davası açtığı ve bu davanın mahkemenin 2012/673 Esas sayılı boşanma dava dosyasında birleştirildiği; mahkemenin 2012/673 Esas sayılı boşanma dosyasında yapılan yargılama neticesinde ise, birleşen 2012/635 Esas sayılı tedbir nafakası davasının reddedildiği, verilen kararın temyiz edilmesi neticesinde ise Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin ilgili ilamı ile müşterek çocuklar yönünden tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu, bu şekli ile müşterek çocuklar yönünden tedbir nafakası yönünden verilen karar haricindeki kısımların 10.02.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, asıl davada hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-davacı kadının TMK m. 169 kapsamında hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz itirazı yersizdir. 2-Asıl dava erkeğin açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası, birleşen karşı dava da kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davasıdır....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı 26/10/2006 tarihli kararı ile hükmedilen 250 TL tedbir nafakasının 500 TL artırılarak dava tarihi olan 02/12/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ve tahsilde tekürrür oluşturmamak kaydıyla 750 TL'ye çıkarılmasına, tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, aylık 750 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takdir edilen yoksulluk nafakasının kararın kesinleştiği tarihi takip eden aydan itibaren TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artırılarak devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Somut olayda; davacı kadının, ilk olarak 30.01.2006 tarihinde tedbir nafakası talepli davada .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı karar ile aylık 250,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hüküm 27.12.2006'da kesinleşmiştir....
Eşin ayrı yaşamı için bağımsız tedbir nafakası ayrı yaşamada haklılık varsa verilebilir. Bağımsız tedbir nafakası davasında kural olarak tarafların kusur durumu ölçü olarak alınamaz. Tedbir nafakası istenen kusursuz olsa bile, diğer koşullar gerçekleşmişse tedbir nafakası verilebilir. Başka bir anlatımla bağımsız tedbir nafakası davasında dikkate alınacak ölçü; tarafların kusur durumları değil, nafakayı talep eden eşin ayrı yaşamada haklı olup olmadığıdır. (HGK 09.07.2020 tarih 2017/2- 2208 esas 2020/575 karar sayılı ilamı) Somut olayda tarafların kadının sadakatsizliği dolayısıyla ayrı yaşamaya başladıkları, kadının ayrı yaşamada haklı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple kadın lehine tedbir nafakası talebinin reddi yerinde olmakla birlikte, müşterek çocuk lehine nafakaya hükmedilmesi gerekmektedir....
Buna göre tarafların evliliği dava tarahi itibariyle devam ettiğine, göre eldeki davada talep edilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir. Mahkemece talep edilen nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, hukuki nitelemede hataya düşülerek, iştirak nafakası olarak nitelendirilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece davacının nafaka talebinin tedbir nafakası olarak nitelendirilerek boşanma dosyasında tedbir nafakası verilmişse tahsilde tekerrüre neden olmayacak şekilde uygun görülecek tedbir nafakasının takdiri gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Çocuk için tedbir nafakası davası 31.03.2014 tarihinde açılmıştır. Boşanma dosyasında, müşterek çocuk lehine tedbir nafakasına hükmolunmuştur. Müşterek çocuk lehine boşanma davasında hükmolunan tedbir nafakası, kararın kesinleşmesi ile sona ermiştir. Bu halde; müşterek çocuk lehine, boşanma davasının kesinleşme tarihinden itibaren, boşanma davasında hükmedilen nafaka ile mükerrerlik oluşturmayacak şekilde tedbir nafakası talep edilebilir. Mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile boşanma davasında hüküm altına alınan tedbir nafakası da gözönünde bulundurularak, müşterek çocuk lehine hakkaniyete uygun bir miktarda nafakaya hükmolunması gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucunda, yazılı şekilde davanın reddedilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı kadın vekili vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, tedbir nafakası miktarını, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmemesini, tedbir-iştirak nafakası miktarını, erkek lehine maddi-manevi tazminat verilmesini istinaf etmiştir. Davacı-davalı erkek vekili vekili katılma yoluyla yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, tedbir-iştirak nafakası verilmesini, maddi-manevi tazminat miktarını, tahsis kararını istinaf etmiştir....
Aile Mahkemesi’nin 2013/604 esas esasına kayıtlı tedbir nafakası davası (TMK m. 197) ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/c bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasında vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davacı-davalının temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte, davalı-davacının asıl davada verilen boşanma kararına yönelik temyiz itirazlarının ise 2/a bentte gösterilen sebeple REDDİNE, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/b bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.05.2016 (Per.)...