Davalı erkek ilk derece mahkemesince verilen boşanma hükmü kesinleşmeden öldüğüne göre, evlilik birliği ölümle sona ermiş ve boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu itibarla, davalı erkeğin ölümünden sonra davacı kadının boşanma davasından feragat etmesi, boşanma talebi yönünden hüküm ve sonuç doğurmaz. Evlilik ölümle sona erdiğinden konusuz kalan dava hakkında karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 09.06.2022 (Prş.)...
davasından feragat ettiğini bildirmiş ise de, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasında verilen boşanma hükmü taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden, davacı-karşı davalının, davadan feragat beyanı boşanma hükmü yönünden hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz....
Hal böyleyken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru değil ise de, her iki boşanma davasında verilen boşanma kararı sonucu itibariyle doğru olup, boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK m. 438/son). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesinin değiştirilmek suretiyle, temyiz edilen diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.11.2018 (Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 16.02.2015 gün ve 17140-1880 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Mahkemece davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulü, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının reddine dair kararı davalı-davacı erkeğin temyizi üzerine Dairemizin 16.02.2015 gün 2014/17140-2015/1880 sayılı kararı ile onanmıştır. Toplanan delillerde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda mahkemece davalı-davacı erkeğin tespit edilen kusurları yanında davacı-davalı kadının eşinin ailesi ve akrabaları ile görüşmesini istemediği bu konuda eşine kısıtlama ve baskı yaptığı, huzursuzluk çıkarıp, kavga ettiği anlaşılmaktadır. O halde davalı-davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi doğru görülmemiştir....
Mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, ... sebebiyle açılan boşanma davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; her bir talep hakkında ayrı ayrı verilen hükmü, kararın sonuç kısmında göstermesi gerekir (HMK.m.26) O halde davalı-karşı davacı kadının ... hukuki sebebine dayalı boşanma isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma nedenine göre, tarafların boşanma davası ve fer'ilerine yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, davacı-karşı davalının açtığı boşanma davasının kabulü ve karşı davadaki maddi-manevi tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26/1). Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebine (TMK m.162) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. Özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan davada genel boşanma sebebiyle (TMK m.166/1) boşanma kararı verilemez....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-karşı davalı erkek vekili vekaletnamesindeki yetkiye dayanarak verdiği 15.04.2016 tarihli dilekçesi ile, reddedilen kendi boşanma davası ile davalı-karşı davacı kadının boşanma davasında verilen boşanma hükmüne yönelik temyiz isteğinden feragat ettiğini bildirdiğinden, davacı-karşı davalının bu yönlere ilişkin temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadın ve vekili, 15.04.2016 tarihli dilekçeleriyle boşanma davasında hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesindeki boşanma koşulları gerçekleşmediğine göre; davacı-davalı kadının boşanma davasının da reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davacı-davalı kadının boşanma davası yönünden BOZULMASINA, davalı-davacı kocanın boşanma davasının reddine yönelik temyiz itirazlarının ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple reddine ve hükmün bu bölümünün ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22.06.2015 (Pzt.)...
Bu sebeple kadının boşanma davasının zina sebebiyle ( TMK md. 161) kabulü gerekir. Boşanma kararının Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayandırılması mahkemenin kabulü karşısında doğru değildir. Bu bakımdan hükmün gerekçesi "boşanma sebebinin zina" olarak değiştirilmelidir. Bu sebeple sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından erkeğin boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası (TMK m. 166/1) ve davalı-davacı kadının birleşen tedbir nafakası davasının yapılan yargılaması sonunda, mahkemece 08/07/2014 tarihli kararla boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, reşit olmayan ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine ve çocuklar lehine nafakaya hükmedilmiştir. Mahkemenin gerekçeli kararı, aradan dört yıla yakın bir süre geçtikten sonra davacı-davalı erkek tarafından tebliğe çıkartılmış, gerekçeli kararın 25.06.2018 tarihinde davalı-davacı kadına tebliğ edilmesi üzerine, davalı-davacı kadın süresi içerisinde kararı boşanma davasının kabulü yönünden temyiz etmiştir....