Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/04/2019 NUMARASI : 2017/632 ESAS, 2019/388 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında şiddetli geçimsizlik bulunduğunu belirterek, davalarının kabulü ile tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuk Zeynep Sare' nin yaşı itibariyle velayetinin davalı anneye verilmesine, baba ile haftalık şahsi ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Temyiz Sebepleri Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen boşanma davasının reddine ilişkin kararın hatalı olduğu, davalı-davacı kadınla davacı-davalı erkek arasında şiddetli geçimsizlik olduğunun ispatlandığı, boşanmaya karşı çıkılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, kusur belirlemesinin hatalı olduğu, her ne kadar karar gerekçesinde, fiziksel şiddet olayının dava açıldıktan sonra olduğu belirtilmişse de tanık anlatılmalarından bu sonuca varılmadığı, boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın reddedilen boşanma davası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

    Mahkemece, asıl dava bakımından TMK'nun 236/2 maddesi gereğince katılma alacağı isteğinin reddine karar verilmiş ise de, taraflar arasındaki boşanma davası TMK'nun 166. maddesinde düzenlenen şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak açılmış ve mahkemece bu hukuki nedene dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. TMK'nun 236/2. maddesi gereğince katılma alacağının hakim tarafından takdiren kaldırılması veya azaltılması için boşanma davasının TMK'nun 161. maddesinde düzenlenen özel boşanma nedenlerine dayalı olarak açılması ve Mahkemeninde bu çerçevede boşanmaya karar vermiş olması gereklidir. Somut olayda taraflar arasındaki boşanma şiddetli geçimsizlik nedenine dayandığına göre, katılma alacağının kaldırılmasına karar verilemeyeceğinden toplanan delillere göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın reddi doğru olmamıştır....

      Dava,TMK'nun 162. m.sinde düzenlenen pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma ile TMK'nun 166/1 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir....

      Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 md. hükümlerine göre geri alınır." hükmünü gerekçe göstererek 23.10.2016 tarihi itibariyle yetim aylığını kesdiğini, ve 05.12.2016 tarihli yazı ile de muvazaalı boşanma yaptığının tespiti nedeniyle 24.10.2008- 23.10.2016 sürelerinde tarafına ödenen aylıkların iadesi için oluşturduğu toplam borç miktarı 96.613,74 TL geri ödenmesini istediğini, ancak davalı kurumun maaş kesmek ve ödenen aylıkların faizi ile birlikte geri ödenmesini istemek için ileri sürdüğü gerekçeler ve bununla ilgili yaptığı tüm soruşturmaların doğru olmadığını, gerçeği yansıtmadığını, müvekkilin eşinden muvazaalı boşanmadığını, aralarındaki uyumsuzluk ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle müşterek hayatı devam ettiremeyeceklerini tespitle birlikte boşanma kararı aldıklarını, bu konuda mahkemeye kesin bir kanaat gelmekle de boşanmalarına karar verildiğini, eğer yetim maaşı almak için muvazaalı bir boşanma tasarlanmış olsaydı bu boşanmayı yıllar önce gerçekleştirebileceklerini, iki taraf...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davalı kadının kusuru ve şiddetli geçimsizlik kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı kocanın davalı eşine hakaret edip aşağıladığı ve onu istemediğini söylediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü gerekir ise de bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış, davalıya yüklenebilecek hiç bir kusur gerçekleşmemiştir (TMK m.166/2)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalının torunu olduğunu, oğlu ... ile gelini ... arasında şiddetli geçimsizlik yaşandığı bir dönemde ...'nin hem kocası ile barışmak hem de davalı ile ilgilenmek için 308 ada 7 parsel sayılı taşınmazın devrini şart koştuğunu, kendisinin de duygusal yönden baskı altında kalarak taşınmazını davalıya temlik ettiğini, davalının temlik tarihinde 7 yaşında olup satın alabilecek durumda olmadığını, temlikten sonra ...'nin eski tutum ve davaranışlarını sürdürdüğünü ve boşanma davası açtığını, her ne kadar işlem satış görünsede aslında bağış olduğunun açık olduğunu, torununa olan düşkünlüğünden, hulus ve saffetinden yararlanılarak kandırıldığını ileri sürerek tapunun iptali ile taşınmazın adına tescilini istemiştir. Davalı, iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı açılmış boşanma davası olup, yapılan yargılama sonucunda; evlilik birliği temelinden sarsıldığı, olayların akışı karşısında uyuşturcu madde kullanan, eşine psikolik baskı uygulayan, evin infak ve iaşesi ile ilgilenmeyen, evlilik birliğinin kednsine yüklediği görevleri yerine getirmeyen davalının tam kusurlu olduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamını imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, bu aşamadan sonra tarafları birlikte yaşamaya zorlamanın mümkün görülmediği, ayrıca evliliğin devamında taraflar, müşterek çocuklar ve toplum açısından korunmaya değer bir yarar kalmadığı, anlaşılmakla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiği," şeklindeki gerekçeyle, "Davanın KABULÜ ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 15/10/2016 doğumlu...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, dinlenen tanıkların beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, incelenen nüfus aile kayıt tablosu ve dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; dava, şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı açılmış boşanma davası olup, yapılan yargılama sonucunda; tarafların 24/06/1986 tarihinde evlenmiş olup, bu evliliklerinden müşterek altı çocukları bulunmaktadır. Davacı, dava dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmamıştır. Davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığından dayanılmayan delilin bildirilmesi için tensiple veya ön inceleme aşamasında verilen süre sonuç doğurmaz. (HGK 20.04.2016 tarih 2014/695 ve 2016/522 karar sayılı kararı)....

          Yerel Mahkeme kararında, “taraflar arasında müşterek hayatı çekilmez kılacak derecede şiddetli geçimsizlik bulunduğu, evlilik birliğinin ortak hayat sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelden sarsıldığı, tarafların bir araya gelmedikleri, evli kalmalarında artık bir menfaatin kalmadığı" belirtilerek, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş, boşanma davasının kabulüne dayanak "vakıalar" ve taraflara yüklenen kusurlar ayrı ayrı gerekçede gösterilmemiştir. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olduğundan, bozmayı gerektirmiştir....

            UYAP Entegrasyonu