Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmiş, davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası istinaf edilmediği halde bölge adliye mahkemesince bu yön gözetilmeyerek asıl davada boşanma hükmü taraflarca istinafa getirilmeyerek kesinleştiğinden boşanmaya yönelik talep ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı-karşı davalı kadın sunduğu dava dilekçesinde yoksulluk nafakası talebinde bulunmamıştır....

    Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan (yoksulluk) ve (iştirak) nafakası da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için kararın, eklentiler yönünden de kesinleşmesi gerekmez. Somut olayda; icra takibinin dayanağı olan ilam, boşanma ilamının fer'isi olan yoksulluk nafakasına ilişkin olup, boşanma hükmü tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine 18/12/2019 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanma hükmünün 18/12/2019 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle, feri kalemler yönünden 18/06/2020 tarihinde yapılan ilamlı takipte bir usulsüzlük bulunmamaktadır. (Benzer karar Yargıtay 12....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "yoksulluk nafakası" talebine ilişkin davanın bozmadan sonra birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (...) tarafından vekalet ücreti ve kendi davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı(nın) boşanma davasıyla birlikte talep edilen ve boşanmanın eki niteliğinde bulunan yoksulluk nafakası talebinin reddi sebebiyle, diğer taraf yararına vekalet ücreti tayin edilemeyeceğinin tabi bulunmasına ve boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı(nın) "ağır kusurlu" olduğu, boşanma davasında kesinleşmiş olup, ağır kusurlu taraf yararına yoksulluk nafakası tayin edilemeyeceğine...

      İşte boşanma veya ayrılık davasının açılma tarihinden, dava sonuçlanıncaya kadar devam edecek olan bu nafakaya tedbir nafakası denilmektedir. Boşanma kararının kesinleşmesi ile bu nafakalar koşulları var ise eş için yoksulluk, çocuk için ise iştirak nafakası olarak devam eder. 20. Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi; yasal gerekçesinde de açıklandığı üzere 743 sayılı Medeni Kanun’un 137. maddesinin sadeleştirilmiş şekli olup, herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Dolayısıyla evvelden beri uygulanan bu hükme göre hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan geçici önlemleri bu konuda bir talebin varlığını aramaksızın kendiliğinden almakla yükümlüdür. Geçici bir önlem niteliğindeki talebe bağlı olmaksızın takdir edilen tedbir nafakası kural olarak davanın başından itibaren, karar kesinleşinceye kadar hüküm altına alınır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (...) tarafından, kusur belirlemesi, diğer taraf yararına hükmolunan tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı (...) tarafından ise, kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi, lehine hükmedilen tazminatların ve tedbir nafakasının miktarı ve başlangıç tarihi ile yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı(nın) tüm, davalı-davacı (nın) ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı, birleştirilen boşanma davasına ilişkin dava dilekçesinde, yoksulluk nafakası talep etmiş, miktarını daha sonra açıklayacağını...

          Davacı vekili 09/05/2018 tarihli ISLAH DİLEKÇESİ ile özetle ; Dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise yoksulluk nafakası olarak devam etmek üzere davacı kadın lehine aylık 750- TL nafaka, müşterek çocuk Funda için ise dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 500- TL,müşterek çocuk Esra için ise dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 400- TL nafaka talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....

          Kadın lehine verilen tedbir - yoksulluk nafakası açısından; TMK'nun 169. maddesi "Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır." hükmünü içermektedir. Bu nedenle kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davacı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK'nun 175. Maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz." hükmünü içermektedir....

          Başka bir deyişle, boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı (nafaka alacaklısı) aynı yasa 178.maddesi hükmü gereğince bir yıl içerisinde boşanmadan ayrı olarak açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilecektir. Davanın açılması 743 sayılı Yasada herhangi bir süreye tabi tutulmamıştır. 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 178.maddesinde ise 1 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür.Somut olayda; tarafların ... 5.Aile Mahkemesinin 12.11.2008 tarihli kararı ile boşandıkları, boşanma kararının davacı tarafa 13.1.2009, davalı tarafa ise 30.12.2008 tarihinde tebliğ edildiği, kararın tedbir nafakası, maddi, manevi tazminat talebi yönünden temyiz edildiği dolayısıyla hükmün boşanmaya ilişkin bölümünün 29.01.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Mahkemece; boşanma kararının 24.5.2010 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle zamanaşımı savunmasının reddine karar verilmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 4000 TL önlem nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava önlem nafakası istemine ilişkindir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyalarından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır....

            Aile Mahkemesi'nin incelediği dosyası ile Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma davası açmış olup davalı-karşı davacı kadın ise; 07.02.2018 tarihli karşı dava dilekçesi ile aynı maddeye dayalı boşanma davası açmıştır. İlk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek, her iki davanın kabulüne, iki tarafın tazminat taleplerinin reddine, davalı-karşı davacı kadının çeyiz alacağı talebinin kabulüne, davalı-karşı davacı kadın yararına 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası verilmesine ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, çeyiz alacağı davası, yargılama gideri yönünden istinaf edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu