Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda açıklandığı üzere evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği boşanma nedeniyle eşinin maddi desteğini yitirdiği anlaşıldığından davacı davalı kadının bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulüne karar vermek gerekmiş, ilk derece mahkemesinin hatalı kusur belirlemesi nedeniyle kadının tazminat taleplerinin reddine ilişkin karar kaldırılarak tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evli kaldıkları süre, kusurun niteliği ve yoğunluğu, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınmak suretiyle davacı davalı kadın için Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak 30.000 TL (TMK 174/1) maddi tazminat, 20.000 TL manevi (TMK 174/2) tazminat takdir edilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar...

TMK'nın 166/1. maddesine göre Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. TMK'nın 169. maddesine göre, "boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır." TMK'nın 174.maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK'nın 175. maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir."...

Dosya incelendiğinde; gerekçede davalı erkeğin tam kusurlu bulunarak tarafların boşanmalarına karar verildiği, velayetin anneye tevdii ile kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmış ise de gerekçe kısmında velayet ile maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında yargısal denetime elverişli şekilde bir gerekçe yazılmadığı, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan, davalı erkeğe ait vekaletnamenin fotokopisinin dosya içerisine alındığı ancak vekaletnamedeki resmin teşhise olanak verecek şekilde olmadığı görülmüştür Kabule göre de; Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Velayet kamu düzeni ile ilgili bulunup, çocuğun üstün yararı da dikkate alınarak değişen şartlara göre her zaman yeniden değerlendirilmesi ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülen hususların nazara alınması mümkündür....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Kusuru, tedbir- yoksulluk- iştirak nafakası ve maddi- manevi tazminat miktarını, ziynet alacağı talebinin reddini ve vekalet ücreti ve yargılama giderini istinaf etmiştir. Davalı-davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Kusuru, asıl davanın kabulünü, karşı davanın reddini, velayeti, kadın lehine tedbir- iştirak- yoksulluk nafakası ve maddi- manevi tazminat verilmesini, erkek lehine tedbir- iştirak nafakası ve maddi- manevi tazminat verilmemesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerini istinaf etmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı- davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, birleşen davanın kabulünü, velayeti, tedbir-iştirak nafakası verilmemesini, tedbir - yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarını istinaf etmiştir. Davalı-davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, kadın için tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmesini, erkek lehine tedbir-iştirak nafakası ve manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir....

belirterek tarafların boşanmalarına, velayetin kadına tevdiine, müşterek çocuklar yararına 750,00’şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, karşı davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, çocuk için aylık 500 TL tedbir - iştirak nafakası takdirine, müvekkili için 500.000 TL maddi, 500.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; asıl davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk için aylık 400 TL tedbir, aylık 750 TL iştirak nafakası, davacı davalı kadın için aylık 400 TL tedbir, aylık 500 TL yoksulluk nafakası ile 18.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminat takdirine, karşı davanın reddine karar verilmiştir....

ile 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi ve manevi tazminat isteyen davacı kadının davalı erkekten daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, davacı kadının boşanma sonucu en azından davalı erkeğin maddi desteğini yitireceği, erkeğin kusuru dolayısıyla kişilik haklarının zedelendiği gözetilerek uygun bir maddi ve manevi tazminata hükmedilmemesi hatalı görülmüştür....

-Davalı-b.davacı kadının, TMK'nın 174/2. maddesi koşulları oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine....

UYAP Entegrasyonu