Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanma nedeni ile davalıdan yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, eşya alacağı, mal rejiminden kaynaklanan hak ve alacak talebim yoktur.Evlilik birliği içerisinde edinilen ve halen benim adıma kayıtlı Ankara İli Ayaş İlçesi Ada 118, parsel 3'de tapuya kayıtlı devremülk bende kalmaya devam edecektir. Müşterek çocuğun velayeti babada kalacaktır. Kişisel ilişki hususunu mahkemenin takdirine bırakıyoruz. Yargılama gideri talebim yoktur, boşanmamıza karar verilsin." şeklinde beyanda bulunmuştur. SAVUNMA: Davalı T6 alınan beyanında; Davacının beyanlarına aynen iştirak ederim. Anlaşmalı olarak boşanmak istiyoruz. Protokoldeki imza bana aittir. Protokolde yazılı şartları aynen tekrar ve kabul ederim. Ancak protokolde velayetin davacıda kalacağına karar vermiştik ancak velayetin bende kalması hususunda anlaştık protokolü bu şekilde değiştiriyoruz.Boşanma nedeni ile davacıdan yoksulluk nafakası,iştirak nafakası maddi ve manevi tazminat, eşya alacağı talebim yoktur....

Dosyanın incelenmesinde; davalı erkek vekilinin yargılama sırasında verdiği 03/03/2021 tarihli dilekçesinde müvekkilinin de boşanma davası açtığını ve bu dava ile eldeki davanın birleştirilmesini istediği, mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat, (TMK m.174) yoksulluk nafakası, (TMK m. 175) ve velayet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek, doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu duruma göre; davalı erkek tarafından açılan ve halen derdest olan Ergani 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2021/62 Esas sayılı boşanma dava dosyasının birleştirilerek davaların birlikte görülmesi gerekirken, bu yön dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır....

Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, davacı davalı erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu bulunması, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK' 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1- 2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....

TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK'nın 175. maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....

Kadın için maddi- manevi tazminat verilmesi açısından: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitireceği, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında kadın yararına maddi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen maddi tazminat miktarının ölçülülük ilkesine göre az olduğu anlaşıldığından 150.000TL maddi tazminata karar verilmiş olup, davacı kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne, davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

Kadın için maddi- manevi tazminat verilmesi açısından: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitireceği, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında kadın yararına maddi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen maddi tazminat miktarının ölçülülük ilkesine göre az olduğu anlaşıldığından 150.000TL maddi tazminata karar verilmiş olup, davacı kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne, davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

TMK'nın 169. maddesine göre, "boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır." TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK'nın 175. maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir."...

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Karşılıklı boşanma davalarının ( TMK m. 166/1) yapılan yargılaması sonunda,ilk derece mahkemesince davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki dava kabul edilerek tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, ortak çocuk lehine 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın lehine 20.000,00 TL maddi tazminat, 10.000,00 TL manevi tazminata, davalı-karşı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, verilen iş bu karara karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından tazminatların ve ortak çocuk lehine hükmedilen nafakanın miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, reddedilen maddi ve manevi tazminat istekleri, iştirak nafakası yönünden istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesi hukuk...

    Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat az olup, bozma ilamının amacına uygun bulunmamıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

      TMK'nın 174. maddesine göre; "mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK'nın 175. maddesine göre; "boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz". TMK’nın 182. maddesine göre; "... Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır..."....

      UYAP Entegrasyonu