Açıkladığım nedenlerle sayın çoğunluğun aksi yönündeki düşünce ve kararlarına katılmıyorum.27/.../2014 KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (MK.185/III) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/... maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan kişinin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından, kadının kabul edilen boşanma davası, kendisinin reddedilen tazminat talepleri, kusur belirlemesi ile tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakanın miktarı ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tarafından açılan boşanma davasında, davalı taraf da karşı boşanma davası açmıştır. Davalardan biri hakkında taraflardan birinin temyizi, o tarafın temyiz etmediği dava yönünden, diğer tarafa katılma yoluyla temyiz hakkı vermez....
Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmez. Somut olayda; 05.08.2015 tarihinde başlatılan takipte; takibe konu ... 5....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; söz konusu takıların doğum hediyesi olarak davacıya değil müşterek çocuğa takıldığını, çocuğun velayetinin mahkemece kendisine verildiğini, çocuğa ait altınlar nedeniyle davacının istekte bulunamayacağını, kaldı ki bu altınların davacı tarafından götürüldüğünü, boşanma protokolünde tarafların birbirinden tazminat ve benzeri talep haklarının olmayacağının kararlaştırıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.. Mahkemece, kesinleşen boşanma protokolünde tarafların birbirlerinden tazminat ve benzeri talep haklarının olmadığı kararlaştırıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 07.03.2012 tarihli boşanma protokolünde, müşterek çocuk ...’ın velayetinin babaya verileceği, tarafların birbirlerinden nafaka, tazminat ve benzeri taleplerinin olmadığı, mevcut eşyalar konusunda anlaştıkları belirtilmiştir....
O halde davalı karşı davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru değildir. Ne var ki, kadının davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü temyizin şümulü dışında bırakılarak kesinleşmiş, erkeğin boşanma davasındaki boşanma talebinin esası bu sebeple konusuz kalmıştır....
Sözkonusu karara karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz kanun yoluna başvurulmuş, Dairemizin 01.02.2016 tarihli ilamı ile kadının maddi tazminat talebi olmadığı halde kadın yararına maddi tazminata karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, sair yönlerden karar onanmıştır. Temyiz aşamasında davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan 03.05.2016 tarihli boşanma sonrası maddi tazminat davasıyla, asıl davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan birleştirilmiş, mahkemece asıl dava yönüden boşanma, manevi tazminat, ziynet alacağı ve nafaka hükümleri yönünden karar kesinleşmiş olmakla bu hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına ve kadının maddi tazminata yönelik açtığı birleşen davasının kabulüne, asıl dava yönünden yeniden yargılama gideri ile vekalet ücretine, kadının birleşen maddi tazminat davası yönünden de yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanmadan sonra istenen manevi tazminat davası olup, mahkemece boşanma kararında manevi tazminata ilişkin hüküm kurulmamasına rağmen bu hususun temyiz edilmediği gerekçesiyle reddedilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davacının boşanma davasında maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, mahkemece bu talep yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, manevi tazminat yönünden kesin hüküm teşkil edecek bir karar bulunmamaktadır. Taraflar arasında görülen boşanma davasında belirlenen kusur durumuna göre davacı lehine uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Tazminat Taraflar arasındaki "boşanma", "karşı boşanma", "ziynet alacağı" ve "tazminat" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından; kusur belirlemesi, ziynetler, tazminatların reddi ve manevi tazminatın miktarı yönünden, davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise; kusur belirlemesi, manevi tazminat, kendi tazminat taleplerinin reddi, davacı-karşı davalının kabul edilen alacak talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, velayet, nafaka, maddi tazminat ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden, davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise; manevi tazminat talebinin reddi, maddi tazminat ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Eşyası Alacağı-Bağıştan Rücu Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından davalı-davacı (koca)'nın kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi ile nafaka miktarları yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talebi ile bağıştan rücu niteliğindeki reddedilen davası ile davacı-davalı kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: l)Davacı-davalı kadın , temyiz dilekçesi ile sadece kocanın kabul edilen boşanma davası, kusur tespiti nafaka miktarları ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz talebinde bulunmuş, davalı-davalı koca ise buna karşılık süresinde vermiş olduğu katılma yoluyla temyiz dilekçesinde kusur tespiti...