Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına, davacının nafaka ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, müvekkili lehine 20.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, taraflar hakkında verilen boşanma hükmü kesinleştiğinden tedbir nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadın için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası bağlanmasına, 20.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın davacıya verilmesine, davalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; kusur belirlemesi, nafaka ile maddi ve manevi tazminat yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

Kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, mahkemece, bu durum gözetilmeden boşanma, yoksulluk nafakası, maddi tazminat, manevi tazminat ve vekalet ücretine hükmedilerek kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

    (TMK m. 175) Tüm dosya kapasımından; davanın, boşanmadan sonra açılan maddi tazminat ve yoksulluk nafakası istemlerine ilişkin olduğu, davanın süresinde açıldığı, reddedilen boşanma davasını açarak fiili ayrılığı başlatan ve bu süre içerisinde ortak hayatın kurulmasından kaçınan davalı erkeğin kusurlu olduğu boşanma yüzünden mevcut menfaatlerini kaybeden kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi uyarınca uygun miktarda maddi tazminat ile boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinden Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince kadın yararına maddi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ile hükmedilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarının isabetli olduğu anlaşılmıştır....

    Mahkemece, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, ancak davalı-karşı davacı kadının davaya cevap dilekçesinde istediği maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Boşanma davası içinde vaki ve boşanmanın fer'i niteliğinde olan Türk Medeni Kanununun175.maddesinde ifade edilen yoksulluk nafakası, aynı kanunun 174.maddesinde yazılı maddi ve manevi tazminat istekleri harca tabi değildir. Dava veya karşı dava olarak istenilmesine gerek yoktur. Bu yön gözetilerek davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminata, aylık 200 TL tedbir ve aylık 250 TL yoksulluk nafakasına, velayeti anneye verilen ortak çocuk yararına aylık 200 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiş, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf talebinde bulunulması üzerine bölge adliye mahkemesi kadının dava dilekçesinde yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinden feragat ettiği gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin...

        Davacının maddi tazminat talebi, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanununun 178. maddesi uyarınca talep edilmiştir. Tarafların boşanmalarına ilişkin ilam 19.09.2013 tarihinde kesinleşmiş, davacı ise bir yıl geçtikten sonra 23.09.2014 tarihinde maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Bu yön gözetilerek, davacının maddi tazminat isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Bozmadan önce kurulan hükümde, boşanma davasının kabulü nedeniyle davacı kadın yararına maktu vekalet ücreti verilmiş, hüküm sadece manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, vekalet ücreti bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir....

          DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı her üç dava ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı vekili Av. ... 11.04.2016 tarihli dilekçesiyle davacı-davalı erkeğin açtığı davada verilen boşanma kararına yönelik temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin erkeğin açtığı davada verilen boşanma kararı yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı vekili Av. ... 11.04.2016 tarihli dilekçesiyle açtıkları ve reddedilen boşanma davası, reddine karar verilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talepleri ile ziynete dayalı alacak davasından feragat ettiğini bildirdiğinden, bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davalı-davacı kadının açtığı ve reddedilen boşanma davası, reddine karar verilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi...

            Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde düzenlenen "zina"; kusura dayalı, mutlak ve özel bir boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir (... Dural-Tufan Öğüz-... Alper Gümüş: Türk Özel Hukuku, C.III, Aile Hukuku, ..., 2011, sh.101). "Zina" davranışı; özellik taşıyan yoğunlaşmış bir kusurluluk halidir. Mutlak boşanma sebebi olması nedeniyle; boşanma kararı verebilmek için; zinanın tespit edilmesi (kanıtlanması) gerekli ve yeterlidir. Bunun sonucu olarak; zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasında, davalı eşin zinası kanıtlandığı takdirde; dava açan eşin kusurunun derecesi ne olursa olsun daha ağır kusurlu olsa bile, boşanma kararı verilmesini engellemez. Ancak; boşanmanın sonuçlarından ve onun fer'i (eki) olan yoksulluk nafakası (TMK.m.175) ile maddi ve manevi tazminat (TMK.m.174/1-2) taleplerinin karşılanmasında kusur bir ölçüttür. Yoksulluk nafakası talep eden eşin kusursuz veya diğer tarafa göre en azından eşit kusurlu olması gerekir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kendi boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı-karşı davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesince erkeğin asıl boşanma davası ile kadının karşı boşanma davasının reddine, kadın ağır kusurlu kabul edilerek erkeğin birleşen boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına...

                -TL tedbir ve yoksulluk nafakası talep ettiği, tahkikat bitmeden süresinde verdiği 04.04.2019 tarihli esas hakkında beyan ve ıslah dilekçesi ile talep sonucunu maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden arttırarak 1.000,00.-TL yoksulluk nafakası ve faizi ile 100.000,00.-TL maddi tazminat talep ettiği anlaşılmakla, bölge adliye mahkemesince ıslah dilekçesi ile talep edilen miktar üzerinden maddi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarının değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle Daire kararının bozulmasına karar verilmiştir. Dairemizce, HMK' nun 373.maddesi uyarınca duruşma açılarak tarafların beyanları alınmış, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. TMK'nun 175.maddesinde boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği hükme bağlanmıştır....

                UYAP Entegrasyonu