Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı 20/01/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Anlaşmalı boşanma davasını Ramazan Eker isimli şahsın baskısı altında açtığını, bu şahsın kendisini tehdit ettiğini, halen ailesini de tehdit ettiğini bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın çekişmeli olarak görülmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin boşanmanın mali sonuçları ve gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda, anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple, ilk derece mahkemesince taraflara vakıalarını bildirmesi için süre verilmeli, dilekçeler teatisi aşaması tamamlanarak ön inceleme ve tahkikat duruşması icra edilerek gösterdikleri takdirde deliller toplanarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....

-TL'sinin harcın yatırıldığı 03/11/2020 tarihinden, 12.060,00- TL'sinin ıslah tarihi olan 12/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE," şeklinde düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesine, 3- a)Davacı kocanın, ziynet eşyası yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 3.214,67.-TL harçtan peşin alınan 835,00.-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.379,67.-TL istinaf karar harcının kocadan tahsili ile boşanma davası yönünden alınan 162,10.-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile birlikte hazineye gelir kaydına, b)Boşanma yönünden kocadan alınan 59,30.-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talebi haline kocaya iadesine, 4- Kadının boşanma ve ziynet eşyası yönünden istinaf başvurusunun kabul edilmiş olması nedeniyle yatırılmış olan 59,30.-TL istinaf karar ve ilam harcı ile ziynet eşyasına ilişkin yatırılan 59,30....

Mahkemece, her iki boşanma davasının reddine karar verilerek, davacı-davalı kadının 07.05.2013 tarihli sayman mutemet alındısı belgesinden de anlaşıldığı üzere nispi harcı yatırılan mal rejimi tasfiyesine yönelik davasını tefrik etmiş, ziynet alacağı davası ile ilgili ise bir hüküm kurmamıştır. Mahkemenin 23.01.2014 tarihli işbu kararı tarafların münhasıran boşanma davalarının reddine dair karar yönünden temyiz edilmesi üzerine, temyiz sınırlaması da dikkate alınarak, tarafların itirazları yalnızca boşanma davaları ile ilgili incelenerek, mahkemece verilen hüküm, tarafların boşanma davalarının davacı-davalı kadının az (TMK m. 166/1), davalı-davacı erkeğin ise ağır (TMK m. 166/2) kusurlu olduğu belirtilmek suretiyle her iki boşanma davasının da kabulü gerektiği yönünde, Dairemizin 23.03.2015 gün 2014/1329 esas ve 2015/5155 karar sayılı ilamıyla bozulmuştur....

    GEREKÇE : Asıl dava, boşanma ve ziynet alacağı, karşı dava ise TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davasıdır. Davacı-k.davalı kadın istinafında, kusuru kabul etmediğini, karşı davanın reddi gerektiğini, yaşı küçük çocuğun yatılı verilmesinin ve her doğum gününde baba ile şahsi ilişki kurulmasının hatalı olduğunu, anlaşmalı boşanma olur ise tazminat, nafaka, ve ziynet talebinin olmayacağını beyan ettiğini, bu beyanının feragat anlamına gelmeyeceğini, mahkemenin hatalı karar verdiğini, lehine tazminata hükmedilmesini, ziynet alacağının da kabulünü talep etmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2022 NUMARASI : 2021/844 ESAS, 2022/1053 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların boşanmalarına, 100.000,00- TL. maddi 100.000,00- TL. manevi tazminata, ziynet eşyaları için fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak şimdilik 2.000,00- TL. ve düğünde takılan ziynetler için 700,00- TL. olmak üzere 2.700,00- TL.nin davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davacı vekili dilekçesi ile; taraflar arasında boşanma davasının devam ettiğini, davacıya ait eşyaların davalıda kaldığı ya da geri alınmak üzere satıldığı iddia edilerek liste halinde saydıkları ziynet ve diğer eşyaların aynen iadesi, olmadığı taktirde bedeli olan 2.070 TL'nin tahsilini, birleşen dosya ile de; bakiye ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmazsa bedeli olan 19.900 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; davacının liste halinde talep ettiği ziynet eşyalarının müşterek kızları olan...'ya alınan eve katkıda bulunmak üzere davacının kendi rızasıyla bozdurulduğunu, diğer eşyaların bir kısmının kendisine ait olduğunu ve müşterek evde halen bulunduğunu, bir kısmının ise davacının annesinin evine götürüldüğünü savunarak davanın reddini dilemiştir....

      Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı karşı davalı tarafından haksız açılan boşanma ve ferileri davasının reddine, açmış oldukları karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Görkem'in velayetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 150.000,00- TL manevi tazminata hükmedilmesine, davacı karşı davalı tarafından haksız açılan ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı-karşı davalı, tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyelerdir. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir. Mevzuatımızda, düğün sırasında takılan ziynet ile parasal değeri olan bütün eşyanın aidiyeti konusunda yazılı bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki, örf ve adet hukuku uygulanmaktadır. Yargıtayın yerleşik uygulamasına, yaygın örf ve adet ile ülke gerçeklerine göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu kabul edilmektedir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı tarafından delil olarak bildirilen ve incelenmesine gerek duyulan Ordu 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/220 esas sayılı dosyasının eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.13.10.2010(Çrş)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve ziynet eşyalarının iadesi K A R A R Temyiz incelemesi sırasında gözönünde tutulmak üzere; taraflar arasında görülen Malatya 1.Aile Mahkemesinin 2006/353 Esas 2007/435 Karar sayılı boşanma dosyasının bulunduğu yerden alınarak dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılması için geri çevrilmek üzere dosyanın yerel mahkemeye İADESİNE, 29.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu