Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Somut olayda, ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını ve bir kısmının ise evlilik birliği içerisinde davalı tarafından bozdurularak harcandığını, davacıya tekrar iade edilmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise altınların hiçbir zaman davacıdan alınmadığını savunmuştur. Taraflar arasındaki boşanma dosyasında dinlenen tanıklar, gerekçeli karar ve Yargıtay 2. Hukuk Dairesi kararı kapsamında; davalının, davacıyı darp ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı kocanın daha kusurlu olduğunın tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili 11.03.2015 tarihli celsede yemin deliline dayanarak, davalı tarafa yemin teklifinde bulunmuş, davalı taraf ziynet eşyalarının kendisinde olmadığına dair yemin etmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesi’nin 29/11/2018 tarih, 2018/632 esas, 2018/943 karar sayılı ilamı ile de; davalı erkeğin davacı kadının müşterek evden ayrılmasına neden olan son olayda davacıya yönelik fiziksel şiddet eylemi sübut bularak davalının cezalandırılmasına karar verildiği, dinlenen davalı tanıklarının ise davacının evden ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürdüğüne ilişkin görgüye dayalı bir bilgilerinin olmadığının anlaşıldığı, buna göre davacı tarafın, ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığına ilişkin iddiasını ispat etmiş bulunduğu, tarafların boşanma davası açıldıktan sonra birbirlerini affeden davranışlar sergilemeleri nedeniyle boşanma davasının reddedilmesinin ve aralarındaki evliliğin halen devam etmekte olmasının, eldeki davanın görülmesine engel olmadığı, davacının dava dilekçesi ile 10.000 TL’lik ziynet talebinde bulunduğu ve buna ilişkin nisbi harcı 08/11/2018 tarihinde yatırdığı, daha sonra davacının talebini ıslah ederek ziynet alacağı olarak 125.406 TL’lik ziynet bedeli...
Davacı, evlenme sırasında takılan ve hediye edilen ziynet eşyalarının davalılar kayınvalide ve kayınpederi tarafından zorla alındığını, davalılar tarafından darp edilmesi nedeniyle davalıların yargılandıklarını ve mahkum olduklarını, eşi ile arasındaki boşanma davasının halen derdest olduğunu belirterek toplam 12.040.00.TL değerindeki ziynet eşyalarının aynen iadesi ya da bedelinin tahsilini istemiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemesi'nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasa'nın 4/1. maddesi gereğince, 4721 sayılı Medeni Yasa'nın İkinci Kitabı'ndan doğan dava ve işlere aile mahkemesinde bakılır. Eldeki davada, davacının kayınvalidesi ve kayınpederi tarafından haksız olarak alındığı ve iade edilmediği öne sürülerek ziynet eşyalarının iadesi veya bedelinin tazmini istenmiş olup Medeni Yasa'nın İkinci Kitabı içerisinde yer almamaktadır. Bu nedenle davaya aile mahkemesinde değil, genel mahkemede bakılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyasının iadesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık yargı yeri belirlenmesi kararında da açıklandığı üzere, boşanma ve mali sonuçlarına ilişkin davadan tefriken gelen ziynet eşyasının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili ile manevi tazminata ilişkin bulunduğuna, davada mal rejiminden kaynaklanan bir istek bulunmadığına mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay ( 6. ) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE...
GEREKÇE : Davalar karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve kadın eş tarafından açılan ziynet eşyalarının iadesi davalarıdır. Davacı/davalı erkek vekili hem asıl davada hem birleşen davada verilen tüm hükümleri istinaf etmiştir. Davalı/davacı kadın vekili kararı lehine verilen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası, ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden istinaf etmiştir. TARAF VEKİLLERİNİN BOŞANMA DAVALARINA YÖNELİK İSTİNAFLARI AÇISINDAN Taraflarca açılan iki davanın niteliği boşanma davası olup, hüküm verilirken nazara alınacak en önemli husus, tarafların boşanma sebebi sayılabilecek kusurlu davranışlarıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hükmü temyiz eden davalı erkek 22.02.2018 tarihli dilekçesiyle boşanmaya yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden davalı erkeğin boşanmaya yönelik temyiz talebinin feragat nedeniyle reddine, 2-01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren (3100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “hükmün kapsamı" başlıklı 297, maddesi uyarınca hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve aşağıdaki hususları kapsar; a) Hükmü veren mahkeme ile hakim veya hakimlerin ve zabıt katibinjn ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiği....
GEREKÇE : Asıl davanın konusu evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma; birleşen davanın konusu evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma ve ziynet eşyası alacak talebine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen boşanma davasının kabulüne, yine karşı davadaki ziynet eşyası alacağına ilişkin talebin kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir....
GEREKÇE : Asıl davanın konusu evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma; birleşen davanın konusu evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma ve ziynet eşyası alacak talebine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen boşanma davasının kabulüne, yine karşı davadaki ziynet eşyası alacağına ilişkin talebin kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir....
Tam kusurlu eş boşanma davası açamayacağına ve kusursuz eşe açılan boşanma davası dinlenemeyeceğine göre erkeğin boşanma davasının reddi gerekmiştir. ......
GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri ile ziynet eşyalarının iadesi, iade mümkün olmadığı taktirde bedellerinin tahsili ve takı parası alacağı istemlerine, birleşen dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı - davacı tarafça asıl dava, kusur belirlemesi, velayet, kadın ve müşterek çocuk yararına hükmedilen nafakalar, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi, ziynet eşyalarının iadesi davasının kabul edilen kısmı ile bu davada erkek lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....