Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının hasren yapılan incelemesinde; Davalı-karşı davacı kadın tarafından talep edilen ziynet ve çeyiz eşyası bedeli karar tarihindeki kesinlik sınırı 41,530 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/l-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir. Açıklanan nedenle, davalı karşı davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı-karşı davacı kadının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında boşanma davasının görüldüğü Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/43 esas (2016/473 E.) sayılı dosyasında tanık İdris Avcı’nın ziynet eşyaları ile ilgili olarak davalı ile aralarına kırgınlık girdiğini, ziynet eşyalarının davalıda olduğunu açıkça beyan ettiğini, mahkemece sadece davalının beyanına itibar edildiğini, kendi beyanlarının değerlendirilmediğini, müvekkiline ait çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıda olduğunu sabit olduğunu, mahkemece çeyiz eşyalarının değerinin belirlenmesi amacıyla yapılan keşiften sonra eşyaların vekil edene teslim edildiğini, vekil edenin dava açmakta haklı olmasına rağmen, vekalet ücreti takdir edilmemesinin yerinde olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmlesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
dilekçesi ekinde ibraz edilen çeyiz eşyası senedinin "kız tarafı çeyiz listesi" ve "erkek tarafı çeyiz listesi" olmak üzere iki bölümden oluştuğu, davacının dava dilekçesinde, davalının evinde bulunan çeyiz eşyalarına ilişkin de talepte bulunduğu, ancak bu çeyiz eşyalarının nitelik ve cinslerini, değerlerini tespit etmeye yarayacak şekilde ayırt edici ve bu çeyiz senedindeki eşyalardan hangilerini istediğini belirleyecek biçimde açıklamadığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı ... tarafından, yoksulluk nafakası yönünden; davalı-karşı davacı ... ile diğer davalı-karşı davacılar tarafından ise, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalı karşı davacı ...'in yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, davacı-karşı davalı kadın boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu kabul edilerek boşanma davasının reddi ile davalı-karşı davacı erkeğin karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilerek kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (koca) tarafından; asıl davada hükmün tamamı ve kendi davasına ilişkin hüküm kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, kadının boşanma davası kabul edilmiş, kocanın boşanma davası hakkında ise hüküm kurulmamıştır. Karşılıklı dava açılması durumunda mahkemece davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı (koca)'nın boşanma davası hakkında da olumlu olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu yönün gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.(HMK 297/2 md)....
in çeyiz eşya alacağından sorumlu tutulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 4- Davacı kadın dava dilekçesinde talep ettiği ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen olmadığı taktirde çeyizler için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1400 TL, yine ziynetler için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 9.150 TL talep etmiş, 27.05.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile de ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen olmadığı taktirde; talep miktarlarını arttırarak çeyiz alacağı yönünden 2.150 TL, ziynet alacağı yönünden 26.155 TL bedelin tahsilini istemiş, mahkemece taleplerin kısmen kabulü ile kabul edilen çeyiz ve ziynetlerin aynen olmadığı taktirde çeyiz alacağı yönünden 1850 TL, ziynet alacağı yönünden 22.416 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir....
belirterek tarafların boşanmalarına ve müvekkiline ait ziynet-çeyiz eşyalarının müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ferilerine, erkeğin boşanma davasının reddine, kadının çeyiz alacağı davasının reddine, kadının ziynet alacağı davasının ise kabulüne karar verilmiş, davalı-davacı erkek tarafından her iki boşanma davası ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz talebinde bulunulması üzerine Dairemizin 19.9.2018 tarihli kararı ile usulüne uygun şekilde ön inceleme yapılmadığından bahisle, HMK 140. madde çerçevesinde ön inceleme duruşması yapılıp tahkikata geçilerek, delillerin toplanması ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün tüm yönlerden bozulmasına karar verilmiştir....
Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü, manevi tazminat, ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kesinleşmiştir. Kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu durum gözetilmeden davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, reddedilen dava yönünden davalı-davacı kadın lehine vekalet ücretine, davalı-davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, manevi tazminata, davalı-davacı kadının kabul edilen boşanma davası yönünden vekalet ücretine, ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesine, yargılama giderlerine hükmedilerek kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438-7)....
Davacı-davalı kadının çeyiz ve ziynet alacağı, düğün masrafı talebi boşanma talebinin eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz. Mahkemece, davacı-davalı kadına talep edilen çeyiz ve ziynet alacağı, düğün masrafı miktarı üzerinden nispi harcın ikmali için süre verilmesi (Harçlar Kanunu m. 30-32) harç noksanlığı giderildiği takdirde, bu talebin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi, harcın ikmal edilmemesi halinde ise Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....