Davacı kadın, davalı erkeğin, evlilik akdinin yapılması karşılılığında, mülkiyeti kadına ait olmak üzere bir kısım çeyiz eşyası alınacağını taahhüt ettiğini, bu hususun ispatı kapsamında tarafların babası ve köy muhtarı tarafından “çeyiz senedi” başlıklı belgenin düzenlendiğini iddia etmiştir. Buna göre çeyiz eşyası talebine konu taşınır malların kadına davalı tarafından bağışlanacağı iddia edildiğine, davacı tarafça sunulan “çeyiz senedi” isimli belgenin de iddianın ispatı kapsamında delil niteliğinde ibraz edildiğinin anlaşılmasına göre, davacı tarafın çeyiz eşyasının teslimine ilişkin talebinde husumetin davalı erkeğe yöneltilmesi yerinde ve zorunludur. Bunun yanında, davacı kadın dava dilekçesi ile çeyiz senedinde yazılı ziynetler ile düğün töreninde kendisine takılan bir kısım ziynetlerin iadesini talep etmiş, bu ziynetlere ilişkin çeyiz senedi ile düğün törenine ilişkin kamera kayıtlarına delil olarak dayanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, boşanma davası sürerken ortak konuttan ayrılıp ailesinin yanına yerleştiğini , ziynet ve çeyiz eşyalarının ortak konutta kaldığını, istediği halde davalının vermediğini ileri sürerek; şimdilik 2.000.00.- TL nin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir . Davalı, ziynet eşyalarının ihtiyaç olduğunda bazen bozdurulduğunu,bazen katıldıkları düğünlerde akrabalara takıldığını ,davacının kalan ziynetleri evden giderken yanında götürdüğünü savunarak; davanın reddini istemiştir ....
Davalı vekili dilekçesinde kocanın kusurlu olduğunu belirterek, boşanmayı kabul ettiklerini bildirmiş, boşanma halinde nafaka, tazminat ile birlikte ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesini de talep etmiş, herhangi bir harçta yatırmamıştır. Davalı vekilinin sonradan 18/05/2017 tarihinde kendiliğinden ziynet eşyası üzerinden 1/4 oranında nispi peşin harç yatırmış olması yukarıda sözü edilen hükümler karşısında cevap dilekçesini karşı dava haline getirmez. Bu bakımdan usulüne uygun açılmış bir karşı dava olmadığı gözetilmeden "karşı davada boşanma, nafaka ve tazminat taleplerinin reddine, ziynet eşyalarının kısmen kabulüne, çeyiz eşyaları yönünden açılmamış sayılmasına" şeklinde hüküm kurulması ve davalı kadın lehine vekalet ücreti takdir edilmesi yerinde değildir....
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, çeyiz ve ziynet eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı karşı davacı kadının çeyiz eşyasına yönelik davasının reddine, ziynet eşyasına yönelik davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı karşı davacı kadın vekilinin maddî-manevî tazminatların miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilgili hüküm fıkralarının kaldırılmasına, bu hususta yeniden hüküm tesisine, davalı karşı davacı kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet düzenlemesi ile çeyiz ve para alacağı talepleri yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, ziynet alacağı davası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadının usulüne göre açılmış çeyiz eşyası alacağına yönelik bir davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın, ziynetlerinin aynen iadesini, olmadığı takdirde bedellerinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, ziynet alacağı davasının reddi yönünden, davalı erkek tarafından ise; çeyiz alacağının kabulü, lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 04/03/2019 günü duruşmalı temyiz eden davacı ... geldi. Vekili gelmedi. Karşı taraf temyiz eden davalı ... ile vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Somut olayda, davacı taraf taleplerini çeyiz senedine dayandırmış olup, davalıda bu belgeyi teslim alan sıfatıyla imzalayıp, geçimsizlik olursa bunların bedelini ödeyeceğini kabul ettiğini belirtmiştir. Davalının imzaya ilişkin itirazı söz konusu olmadığı gibi, çeyiz senedinin iptaline ilişkin mahkemece verilmiş bir iptal kararı da bulunmamaktadır. O halde, çeyiz senedinde yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği hususu tarafları bağlamakta olup, bu durumda davalı çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya geri verdiğini kanıtlaması gerekir. Oysa davalı, senette yazıldığı gibi, çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya teslim ettiğini yazılı bir belge ile kanıtlayamamıştır. Davalı taraf çeyiz senedinde yazılı eşyaların hiçbir zaman alınmadığını, müşterek haneye getirilmediğini belirtmiş, davacıya düğünde 8 adet bilezik, 1 yüzük, 1 adet saat takıldığını, bunlarıda davacının giderken götürdüğünü beyan etmiştir....
Davacı vekili maddi-manevi tazminat, ziynet eşyası ve çeyiz eşyası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davacı vekili 14/07/2021 tarihli dilekçeleri ile boşanma ve ferileri ile ziynet eşyası ve çeyiz eşyalarına ilişkin talep ve davalarından feragat ettiklerini, vaki feragat beyanları doğrultusunda işlem yapılmasını talep ettiklerini belirtmiştir. 6100 sayılı kanunun 7251 sayılı kanunla değişik 310/2 maddesine göre "Feragat veya kabul, hükmün verilmesinden sonra yapılmış ise taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda ek karar verilir." Aynı maddeye eklenen 3. fıkraya göre de"...feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir....
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSCEHİSAR ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 12/09/2013 NUMARASI : 2011/27-2013/441 Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkiline ait ziynet ve çeyiz eşyasının davalıda kaldığını ileri sürerek, liste halinde saydıkları ziynet ve çeyiz eşyasının aynen iadesi olmadığı taktirde ıslah ile artırılmış olarak toplam 37.583 TL ziynet, 9.419,50 TL çeyiz eşyası bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili dilekçesi ile; taraflar arasındaki boşanma davasının devam ettiğini, düğünde takılan takıların davalı (koca) tarafından müvekkilinden zorla alındığını, çeyiz olarak alınan ev eşyalarının da davalının yedinde bulunduğunu iddia ederek çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı taktirde bedeli olan (şimdilik) 23.620 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının üzerinde taşıması gereken takıları kendi iradesi ile bırakıp evi terk ettiğini, zorla alınmadıklarını, çeyiz eşyalarının da boşanma davasında davacıya verilmesi teklif edildiği halde kabul etmediğini, ayrıca davacının bildirdiği çeyiz ve takıların adedinin ve kıymetinin gerçeğe uymadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....