AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2021 NUMARASI : 2020/945 ESAS, 2021/1344 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI -ALACAK KARAR : Kocaeli 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, yoksulluk nafakasının miktarı ve ziynet alacağı davası yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise, reddedilen boşanma davası, davacı-davalı kadın yararına takdir edilen nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hükmü temyiz eden davalı-davacı vekili Av....
hak oluşmuş olup, bölge adliye mahkemesin tarafından hükmün kaldırılması üzerine kadının yoksulluk nafakasının ve maddî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğunun anlaşılmasına göre davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarının ve davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece,kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK m. 166/1 gereğince boşanmalarına,ve ferilerine ilişkin hüküm kurulmuş, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş, yine erkeğin boşanma davasının da reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakası miktarı, ziynet alacağı talebinin reddedilen kısmı ve vekalet ücretleri yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve vekalet ücretleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadın boşanma davası ile birlikte ziynet alacağı davası açmış, boşanma davası kabul edilmiş, ziynet alacağı davası ise kısmen kabul edilip...
Boşanma davasında yapılan yargılama sonucunda ise, mahkemece, davacı tarafa düğünde takılan ve davalı koca tarafından bozdurulduğu anlaşılan 2 adet küpe, 7 adet bilezik ve 15 hediyelik altının bedelinin 14.860 TL olduğu belirtilerek, davacının talebine göre 1000 TL ziynet eşyası bedelinin davalı kocadan tahsiline karar verilmiştir. Eldeki dava ise, kesinleşmiş boşanma davası ile belirlenen ziynet eşyası alacağının, burada hüküm altına alınan 1000 TL'lik haricinde kalan kısım için açılmış olan ek dava niteliğindedir....
Ş.. tarafların boşanma davası esnasında ziynet eşyasına ilişkin anlaşma yaptıklarını, davalının, ziynet eşyalarını, boşanma davası sonrasında, iade etmeyi kabul ettiğine ilişkin görgüye dayalı beyanları ile ispatlandığı; davalının, ziynet eşyalarının bedelini, boşanma esnasında 8.500TL senet ile ödediğine ilişkin iddiasını, davalı tanığı kardeşi E.. Y.. beyanıyla uyumlu olduğu, ancak, davalının, cevap dilekçesinde, davacı tarafa, boşanma davası esnasında yapılan ödemelerin, düğünde davacıya takılan paranın karşılığı olarak yapıldığını açıkladığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece; davacı tanık beyanları ile, ziynet eşyalarının, davalıda kaldığının sabit olduğu, davalının aksini ispatlayamadığı, nazara alınarak ziynet eşyalarına ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Dava; ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur. "Davacı-karşı davalı kadın iş bu davada 19.10.2011 tarihinde verdiği dava dilekçesi ile; boşanma ve fer'ileri yanında ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün bulunmaması halinde bedelini talep etmiş, davalı-karşı davacı erkek ziynet eşyalarının araç alımında ve kadının borçlarının ödenmesinde kullanıldığını savunmuş, ziynet miktarına itiraz etmemiştir. Toplanan delillerden ziynetlerin bozdurulup erkek adına araç alımında kullanıldığı anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası, tazminat ve nafaka miktarları ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava açmakta olduğu gibi, kanun yoluna başvurmada da hukuki yarar bulunmalıdır (HMK m.l14/1 -h)....
Davalı karşı davacının açtığı boşanma davasının REDDİNE,"karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma ve ziynet alacağı" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (...) tarafından, her iki dava ve feri' ileri ile ziynet alacağının red edilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-davacı(nın) tamamen kusurlu kabul edilerek, kocanın boşanma davasının kabulüne, davalı-davacının birleşen davasının reddine karar verilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, mahkemece davalı-davacıya atfedilen kusurlu davranışlar yanında; davalı-davacının açtığı boşanma davasından 25.10.2011 tarihinde feragat etmesinden sonra, davacı-davalının eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı, eşinin hamilelik süreciyle ve müşterek çocuğun doğumu...