"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kendi davasının reddi yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka ve ziynet davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkek tarafından 02.06.2014 tarihinde boşanma, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, cevap ve karşı dava dilekçesiyle 10.11.2014 tarihinde karşı boşanma ve ziynet alacağı davası açılmıştır. Mahkemece, erkeğin kusurları yazılmak suretiyle boşanma davasının ve ispatlanamadığından bahisle kadının ziynet davasının reddine karar verilmiştir....
istinaf talebinde bulunulması üzerine, ziynet alacağı davasına yönelik istinaf talebi kabul edilerek yeniden hüküm kurulmuş, boşanma davasına yönelik istinaf talebinin ise esastan reddine karar verilmiştir....
, temyize konu davacı-davalı kadının reddedilen ziynet alacağı davası ile davalı davacı erkeğin boşanma davasının reddi yönünden ise onanmıştır....
Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların on yıl kadar önce evlendiklerini, geçinemediklerinden halen ayrı yaşadıklarını, aralarında boşanma davasının devam ettiğini, 14.11.2000 tarihinde düzenlenen ve muhtar ile azaların imzasını da taşıyan eşya listesinde yer alan ziynet ve çeyiz eşyalarının davalının yedinde kaldığını, davacıya teslim edilmediğini belirterek, senette yer alan ev ve ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün değilse bedeli olan 24.810 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, taraflar arasındaki boşanma davasının halen derdest olduğunu, davacının tespit dosyasında da görüleceği üzere eşyalarını alıp götürdüğünü, davacının hiçbir eşyasının bulunmadığını, boşanma davasında dinlenen tanık beyanlarına göre davacının zaman zaman evi terk edip gittiğini, bu terkler sırasında dava konusu edilen bütün eşyalarını götürdüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2022 NUMARASI : 2021/157 ESAS, 2022/218 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı/k.davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacıvekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında açılan boşanma davasının karara çıktığını, davacıya düğünde takılan 15 adet bilezik (toplam:282 gram), Trabzon hasır bileklik ( 50 gram), takı seti 22 Ayar ( 62 gram), tuğralı zincirli kolye ( 38 gram) 4 adet yüzük( toplam 29 gram) ziynet eşyası takıldığını, bunun davalın, sonrasında tekrar aynısını yapacağım diyerek davacının rızası dışında alıp bozdurduğunu, müvekkiline iade edilmediğini, müvekkiline bu ziynetlerin aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan ziynet eşyalarına ait alacak davasında, davacı B.K hükümlerine göre davacı yönünden boşanma davası ile bağıştan rücu şartları oluştuğundan davacı tarafın talebinin yerinde olmadığını, bağıştan rücu şartları oluştuğundan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
O halde davalı-davacı (kadın)'ın birleştirilen boşanma davasının da kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kadının birleştirilen boşanma davası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı-davalı (koca)'nın boşanma davası ve fer’ileri yönünden yeniden hüküm kurulması zorunlu hale geldiğinden bu yöndeki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün, ziynet eşyası yönünden ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.11.2014 (Pzt.)...
, şimdilik 1.000,00 TL ziynet alacağına karar verilmesini talep ve davaya etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı tarafından açılan boşanma davası ve ziynet alacağı davasının İlk Derece Mahkemesinin 2021/209 Esasına kaydedildiği, tensip zaptının 19.bendi ile davacıya talep ettiği ziynet eşyaları için bedel belirtmek üzere HMK 119/1- d maddesi gereğince süre verildiği, işbu zaptın davacı asile 26/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının adli yardım talebinin mahkeme tarafından kabul edilerek bu karara istinaden baro tarafından Avukat Ali Keskin'in 07/01/2022 tarihinde 2021/209 sayılı dosyada davacı vekili olarak adli yarımdan atandığı, 14/02/2022 tarihinde de vekaletnamenin dosyaya ibraz edildiği, 11/10/2022 tarihinde ziynet alacağı yönünden tefrik kararı verildiği, her ne kadar baronun görevlendirme yazısında vekilin 2021/209 sayılı boşanma dosyası için görevlendirildiği belirtilmiş ise de, baronun görevlendirme tarihinde 2021/209 sayılı dosyanın hem boşanma hem de ziynet alacağı davasını içermesi, ziynet alacağı yönünden henüz bir tefrik...
Taraflar arasında görülen Uşak Aile Mahkemesinin 2008/1141 esas ve 2010/733 karar sayılı kesinleşmiş boşanma ilamı incelendiğinde “...davacı kadının evlilik birliği içinde henüz boşanma gerçekleşmeden başka bir erkekle kaçıp duygusal ilişki yaşadığı,böylece davacı kadının evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri ihlal eden ağır kusuru bulunduğu...” kabul edilerek boşanmaya karar verildiği görülmüştür. Kesinleşmiş boşanma ilamı ve boşanma gerekçesi karşısında davacı kadının davalı eşe karşı sadakatsiz ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunun ve Borçlar Kanunu'nun 244.maddesi gereğince davalı koca yönünden bağıştan rücu şartlarının gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Ancak,dosya kapsamından davacı kadın tarafından talep edilen ve mahkemece davalıda kaldığı kabul edilen ziynet eşyalarının tümünün davacı koca ve ailesi tarafından takılıp takılmadığı anlaşılamamaktadır....