Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin doğru olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, zinanın sabit olduğunu, davalarının zina sebebiyle kabulü gerektiğini, kadının davasının reddi gerektiğini, müvekkilinin manevî tazminat talebinin reddinin doğru olmadığını, kadının davasının münhasıran hayat kast sebebine dayalı olduğu halde pek kötü davranış sebebiyle boşanma hükmü kurulmasının doğru olmadığını; kadının başka erkekle yaşadığını, bu sebeple kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmolunmasının doğru olmadığını, kadın ve ortak çocuk yararına hükmolunan nafakaların fazla olduğunu, velâyetin müvekkiline verilmesi gerektiğini belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, zina sebebiyle boşanmaya karar verilmemesi, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat talebi, nafakalar, velâyet...

    , davacı kadının erkeğin açtığı davaya sunduğu dilekçelerinden 2017 yılı itibariyle kocasının zina eylemini öğrendiği, birleşen davayı kadın 27.05.2019 tarihinde açtığı, birleşen zina dava dosyasında toplanan delillerden , dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından davalı kocanın Selver Yılmaz isimli kadın ile veya başka birisi ile zina eylemi olarak nitelendirilecek ilişkisinin 16.10.2017 tarihinden sonra da devam ettiği hususu kanıtlanamadığı, eşlerden biri zina ederse, diğer eşin dava hakkı boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak 6 ay geçmekle düşeceği, temadi eden eylemlerde ise temadinin bittiği tarihte hak düşürücü süre işlemeye başlayacağı, davacı öğrendiği zina eyleminin de temadi ettiğini kanıtlayamadığı, davacı kadının, erkeğin zina eylemini öğrendikten sonra 6 ay içerisinde dava açmamakla dava hakkı düştüğü gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine, anne yanında bulunan müşterek çocuk Ayaz yararına aylık 450,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına ise tedbir nafakasına...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi ve vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise boşanma kararı verilmemesi ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının çeyiz eşyası davası sebebiyle lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadın dava delikeçesinde ayrıca niteliklerini belirttiği ziynet eşyalarını ortak ikametin kilidi davalı erkek tarafından değiştirildiği için alamadığını, bu sebeple aynen olmadığı...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından reddedilen dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava TMK m. 161 gereği açılan zina nedenine dayanan boşanma davasıdır. Davacı kadın dava dilekçesinde erkeğin yurtdışına çalışmaya gittiğini, Türkiye'ye son kez geldiği tarihin 09.02.2015 olduğunu, 27.02.2015 tarihinde erkeğin Türkiye'den ayrıldığını, erkeğin zinasını bu tarihte öğrendiğini, ... ülkesinde .... isimli bir kadınla yaşadığını iddia etmiştir....

          Asıl dava TMK'nın 161. maddesi uyarınca zina olmadığı takdirde TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri ve ziynet alacağı, karşı dava ise TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir. 1- Tarafların boşanma davasına dair istinaf itirazlarının incelenmesinde; Davacı-karşı davalı vekili tarafından dosyaya süresinde sunulan istinaf itirazına dair dilekçede, talimatla dinlenen davalı-karşı davacı tanıklarının kendilerine davetiye çıkartılmadan yokluklarında dinlenildiği belirtilmiştir. HMK'nın 259/4. maddesinde mahkemenin yargı çevresi dışında bulunan tanığın, bulunduğu yer mahkemesi tarafından dinlenmesine karar verilebilir. İstinabe yolu ile dinlenilmesine karar verilen tanığın, nerede, hangi gün ve saatte dinleneceği hususu, talepleri hâlinde taraflara tebliğ edilir, denilmektedir....

          GEREKÇE : Asıl dava boşanma, birleşen dava ise zina ve terk sebebi ile boşanma talebini içermektedir. Davalı-b.davacı kadın istinafında, kocanın zina nedeni ile evi terk ettiği sabit olup, zina ve terk nedeni ile açılan boşanma davasında terkin ayrıca değerlendirilerek terk yönünden davanın reddine karar verilmesinin ve aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, manevi tazminatın az hükmedildiğini, mahkemece çocuklar lehine hükmedilen nafakanın da yıllık TÜFE oranında arttırılmasını talep etmiştir. Davacı-b.davalı erkek, istinafında, asıl davanın kabulünü, birleşen davanın reddini, tazminatların kaldırılmasını istemiş, kusuru kabul etmediğini, nafakanın kaldırılmasını, aksi takdirde indirilmesini talep etmiştir....

          Hüküm, ziynet eşyası yönünden de istinaf edilmiş olup, boşanma davasında yargılamanın uzamasına sebebiyet vermemek ve yargılamanın daha sağlıklı yürümesi için ziynet alacağı yönünden tefrik kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....

          Birleşen kadının davası; zina hukuki nedenine dayalı boşanma davası niteliğindedir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

          GEREKÇE: Asıl davanın konusu; zina (TMK.m.161) ve geçimsizlik (TMK.m.166), birleşen davanın konusu; geçimsizlik (TMK.m.166) nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Mahkemece, asıl davanın kabulü ile zina ve geçimsizlik sebebiyle tarafların boşanmasına, birleşen davanın ise reddine karar verilmiş, hükme karşı her iki taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

          Zina hem özel ve mutlak boşanma sebebi, hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma sebebi oluşturur. Böyle bir olguyla karşılaşan eş dilerse bu sebeplerden yalnızca birisine, dilerse her ikisine birlikte dayanmak suretiyle boşanma talep edebileceği gibi, aralarında kademe oluşturmak suretiyle de davada olduğu gibi öncelikle özel sebeple, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma talep edebilir. Bu son halde özel boşanma sebebi gerçekleşmiş ve ispatlanmış ise, artık ikinci sebebe gidilemez. Bu nedenle, mahkemece zina sebebiyle boşanma davasının kabulüne karar vermekle yetinilmesi gerekirken geçimsizlik sebebine dayalı talebin de kabulüne karar verilmesi hatalı ise de, bu yanlışlık sonuca etkili olmadığından eleştirilmekle yetinilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu