İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı karşı dosya davalısı tarafından davalı karşı dosya davacısı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, Davalı karşı dosya davacısı tarafından davacı- karşı dosya davalısı aleyhine 4721 sayılı 161 maddesi uyarınca zina nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, Davalı karşı dosya davacısı tarafından davacı- karşı dosya davalısı aleyhine 4721 sayılı 166- 1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, Tarafların TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, tarafların 4721 sayılı TMK'nin 161 maddesi uyarınca zina BOŞANMALARINA, Davacı karşı davalının maddi- manevi tazminat taleplerinin REDDİNE, Davalı karşı davacı erkek yararına 4721 sayılı TMK'nin 174/1 maddesi uyarınca 15.000,00- TL maddi tazminat takdiri ile iş bu tazminatın boşanma kararının...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına 200,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakasına, manevi tazminat talebinin reddine, yasal faiziyle birlikte kadın yararına 10.000,00 TL maddi tazminata, ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne, 13 adet Cumhuriyet altını (16.900,00 TL) , 1 adet 22 ayar küpe ve 2 adet 22 ayar toplam 10 gram yüzüğün (1.500,00 TL) aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde, ziynetlerin toplam bedeli olan 18.400,00 TL’nin davalıdan tahsiline hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı koca vekili; boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, kadın yararına hükmedilen maddi tazminat ile nafakalar, ziynet alacağı davasının kabulü, vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma ve fer’ileri ile ziynet eşyası alacağına ilişkindir....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı kadın vekili; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu, erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabul edilmesinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince boşanma sebebinin değiştirilmesine ve müvekkili lehine yoksulluk nafakasına hükmolunmasına rağmen kararda diğer hükümlere yer verilmediğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 297 inci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla müvekkili lehine vekâlet ücreti belirlenmediğini, ön inceleme tutanağının karar kısmında zina sebebiyle boşanma talep edildiği hususunun yazılmamasının maddî hatadan kaynaklandığını, ön inceleme duruşmasında dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesini tekrarladıklarını beyan ettiklerini, davanın öncelikle 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı olarak zina nedeniyle boşanma davası aksi takdirde 166 ıncı maddesine dayalı olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet alacağına, erkeğin ise zina nedenine ve evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri ile ev eşyalarının iadesine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, fakat kusur derecesinde ve kusurlu vakıa belirlenmesinde ve davacı - birleşen dosya davalısı kadının boşanma davası ve ferilerinin reddine ilişkin davası ile erkeğin ev eşyalarının kabulüne karar verilmesinde hata edildiği anlaşılmaktadır....
Toplanan delillerden, davacı-davalı kadının başka bir zina eylemi de kanıtlanamamıştır. Gerçekleşen bu durumda zina nedeniyle boşanma davasının yasada öngörülen zina eyleminden itibaren beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; reddedilen boşanma davası ve ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tarafça dava dilekçesinde 10.000,00 TL ziynet eşyası alacağı talep edilmiş, yapılan yargılama sonucu mahkemece, talep kısmen kabul edilerek 9.170,00 TL ziynet bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Ziynet eşyası alacağının reddedilen kısmı 830,00 TL olup, karar tarihi itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından (HUMK m. 438/1) kesin niteliktedir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın reddi ve asıl davanın boşanma yönünden kabulü kararına bir diyeceklerinin olmadığını belirterek, kusur, maddi-manevi tazminat, velayet ve nafaka yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminat miktarları, ziynetin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması, zina (TMK md.161), cana kast ve pek fena muamele (TMK md.162) sebebiyle boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı istemine, karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir....
GEREKÇE : Asıl ve karşı dava TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davası, birleşen dava ise zina sebebiyle açılan boşanma davasıdır. -Mahkemece asıl,karşı ve birleşen davanın kabulü ile eşlerin boşanmalarına karar verildiği davalı-k.davacı kadının istinafında, zina nedeniyle açılan davanın TMK'nun 166/1'e göre kabul edildiğini, zina yönünden gerekçe bulunmadığı, gerekçesiz karar verildiğini, kusur tespitinin hatalı olduğunu belirterek, asıl ve birleşen davanın reddine, karşı davanın kabulünü talep etmiştir. Davalı-k.davacı kadın daha sonra vermiş olduğu 29/09/2023 tarihli dilekçesi ile, davadan ve istinaf talebinden, karşı taraf ile yapmış olduğu anlaşma doğrultusunda ayrı ayrı feragat ettiklerini bildirdiği, davacı-k.davalı vekilinin de 09/10/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirdiği görülmüştür....
davacının boşanma davasında kusurlu olduğunun tespiti ile boşanma davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
2015 doğumlu bir çocuğunun olduğu, kadının çocuğu dava tarihinden önce öğrendiği iddiasının erkek tarafından ispat edilemediği gibi, zina eylemi devam ettiğine göre hak düşürücü sürenin geçmiş sayılamayacağı, bu hali ile fiili ayrılık döneminde erkeğin zina eyleminde bulunduğu sabit olduğu, kadının zina sebebiyle açılan boşanma davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, erkek tarafından açılan ve fiili ayrılığa esas alınan boşanma davasının reddedilmiş olmasının, o dava tarihine kadar yaşanan olaylarda davalıya atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı konusunda kesin hüküm oluşturduğu, sözü edilen davadan sonra tarafların bir araya gelmediklerine ve davalının fiili ayrılık döneminde bir kusuru iddia ve ispat edilmediğine göre, boşanmaya sebep olan olaylarda kadına kusur yüklenemeyeceği, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son maddesine dayanak teşkil eden ve red ile sonuçlanan ilk davayı açan, böylelikle fiili...