WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekleşen bu duruma göre, kadının boşanma davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına ve davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama gideri ile vekalet ücreti konusunda karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 4- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m, 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki boşanma ve karşı boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen ...1. Aile Mahkemesinin 2011/811 esas sayılı taraflar arasındaki boşanma dava dosyasının eklenilerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.12.12.2013(Prş.)...

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan TMK’nun 166/1. maddesine dayalı boşanma, yine kadın tarafından açılan TMK’nun 161. maddesine dayalı birleşen boşanma davası ile davalı-karşı davacı erkeğin açtığı TMK’nun 166/1. maddesine dayalı karşı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucu verilen hüküm; taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 29.06.2015 tarihli ilamı ile "kadının birleştirilen "zina" sebebine dayanan boşanma davası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması nedeniyle” bozulmuş, bozma sebebine göre tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı asıl ve karşı boşanma davaları ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir. Dairemizin bu bozma kararı sonucu daha önce verilen bozmaya konu hüküm karşılıklı davaların tüm yönleri bakımından tamamen ortadan kalkmış boşanma hükmü dahil karar hiçbir yönüyle kesinleşmemiştir....

        Davalı erkek vekili; kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlara yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir. Davacı kadının kabul edilen boşanma davası istinafın kapsamı dışında tutulduğundan taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir. Yapılan incelemede; davalı tarafından Alanya 2. Aile Mahkemesinin 2019/598 esas sayılı dosyasında boşanma davası açıldığı, yargılama sonucunda davacı tarafça dava dilekçesindeki iddialarını ispata yarar delil sunulmaması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır....

        boşanma Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesinde düzenlenmiş olup, evlililiğin en az 1 yıl sürmüş olması, tarafların boşanma ve boşanmanın ferileri olan velayet, nafaka (TMK 169-175) ve maddi ve manevi tazminat (TMK. 174/1-2) hususunda anlaşması ve bu anlaşmanın hakim tarafından kabul edilmesi zorunlu unsurlarını barındırır....

          CEVAP Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde davacı erkek eşin kusurlu olduğunu beyan ederek davacının boşanma davasını kabul ettiğini, tazminat ve nafaka taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. III. MAHKEME KARARI Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların, anlaşmalı boşanma protokolü sunarak boşanmanın mali ve sosyal sonuçları hakkında anlaştıklarını anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ettikleri, dilekçede yer alan ve asılların imzasını ihtiva eden anlaşmalı boşanma protokolü içeriğinden tarafların boşanma, boşanmanın fer'îleri, konusunda anlaşmaya vardıkları gerekçesiyle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, boşanma protokolünün tasdikine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜR Ü :Boşanma-Tanıma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

              Mahkemece bozmadan sonra; 28.12.2010 tarihinde evliliğin iptaline, boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Karardan önce 9.1.2010 tarihinde boşanma davasının davalısı koca ölmüştür. Bu halde; iptal davasının davacısı, boşanma davasının davalısı olan koca 9.1.2010 tarihinde öldüğünden evliliğin iptali davası açılmasından sonra ölmüş olması iptal davasını konusuz kılmaz ise de (TMK. md. 159): birleşen boşanma davasında boşanma talebini konusuz hale getirir. Ölenin mirasçıları açılmış olan iptal davası ve boşanma davasını sürdürmüşlerdir.Bu durumda mahkemece; birleşen boşanma davası yönünden konusuz kalmış olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, ölen davacı-davalının mirasçıları davalı sağ eşin kusurunun tesbiti bakımından 6217 sayılı Yasa ile değişik Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi gereğince davaya devam ettiklerine göre davalı-davacı kadının kusurunun bulunup bulunmadığının tesbitine karar verilmesi gerekir....

                Aile Mahkemesinin 2005/542 esas sırasına kayıtlı boşanma istekli dava açıldığı davalı asılın davaya cevap verirken aleyhine açılan boşanma davasının reddi ile karşı yanın kusurlu olması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini istediği ve kusurlu olan davacı tarafından maddi ve manevi tazminat olarak 800.000 TL talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacı eldeki davada, boşanma davasında karşı dava olarak talep edilen 800.000TL üzerinden hesaplanacak müvekkil vekalet ücreti ile, karşı yan aleyhine hükmedilecek vekalet ücretini istemektedir. Hemen belirtmek gerekirki; davalı, davacının muvafakatı olmaksızın başka bir avukatı vekil tayin ettiği için davacının istifa etmesi haklı nedene dayanmakta olup, bu nedenle vekalet ücretini isteme hakkına sahiptir. Ne varki, davalı boşanma davasına karşı dava olarak boşanma talebinde bulunmuş ve aynı zamanda fer'i talep olarak da tazminat istemiştir. Boşanma davası para ile ölçülemeyen bir dava olup maktu vekalet ücretine tabidir....

                  Bölge adliye mahkemesince verilen bu karar, davalı-davacı kadın tarafından erkeğin boşanma davası yönünden temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....

                    UYAP Entegrasyonu