HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı erkeğin boşanma davasına yönelik istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının boşanma, ferileri ve yargılama giderlerine ilişkin 2 nolu bende kadar olan kısmının KALDIRILMASINA, dosyalar arasındaki bağlantı nedeniyle birleştirme işlemi yapıldıktan sonra deliller toplanıp dosyadaki kusur durumları bütün halinde değerlendirilerek esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2- Davalı erkeğin ziynet davasına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının 2.bendinin tümden KALDIRILMASINA, -Davacının ziynet eşyası davasının kısmen kabulü ile 6 adet 22 ayar 14'er gram (6X14X147=12.348,00 TL) ziynet eşyasının davalı erkekten alınarak davacı kadına aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 12.348,00 TL bedelinin 3.000,00 TL'si dava tarihinden 9.348,00 TL'si için ıslah tarihi olan 28.08.2019 tarihinden işleyecek yasal faizi...
eşyasının eşi tarafından bir adet araba ve bir kaç inek alımı için kullanıldığını beyan ettiği, bu talep yönünde ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davacı kadının tanıklarının ziynet eşyasının araba alımı için bozdurulduğunu beyan ettikleri, kadının, ziynet eşyasının evde durduğunu ve alamadığını iddia etmemesi karşısında ilk derece mahkemesi gerekçesinin yeterli olduğundan söz edilmeyeceği, kocanın bir arabası olduğuna dair kolluk tespiti ve kadının tanıklarının anlatımları karşısında erkeğin tanıklarının beyanlarına niye üstünlük tanındığının da karardan belli olmadığı, bu şekilde ziynet eşyası yönünden denetime uygun yeterli gerekçeyi havi bir karardan söz edilmeyeceği açıktır....
Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm boşanma, maddi tazminat, manevi tazminat ziynet eşyalarının iadesi, harç ve vekalet ücreti yönünden kesinleşmiştir. Kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu durum gözetilmeden boşanma, maddi tazminat, manevi tazminat, ziynet eşyalarının iadesi, harç ve vekalet ücretine hükmedilerek kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438-7)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Eşya İadesi - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * ziynet ve çeyiz eşyasının aynen iadesi olmazsa alacak istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.01.2007 tarihli kararının 2. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.01.2008...
Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; düğünde davacının ailesi tarafından sahte bilezikler takıldığını, sahte bileziklerin halen davalıda olduğunu, ziynetlere ilişkin tüm iddiaların asılsız olduğunu, davacının rızası olmadan hiçbir ziynet eşyasının satılmadığını, ziynet eşyalarının birçoğunun davacı tarafından Giresun'da satıldığını belirterek karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacının maddi ve manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, davalı lehine 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve çeyiz eşyasının mümkünse aynen veya bedelinin tahsili davasına dair karar davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyasının aynen iadesi veya bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Davalı-davacı kadın, talep ettiği ziynet eşyalarının davacı-davalı erkek tarafından bozdurularak harcandığını ileri sürmüş, davacı-davalı erkek ise. ziynetleri almadığını ve eşinde olduğunu savunmuştur. Somut olayda kadın, dava konusu ziynet eşyasının, eşi tarafından elinden alınıp satıldığını ve bunların iade edilmediğini sunduğu delillerle ispat edememiştir. Davalı-davacı kadın delil listesinde yemin deliline de dayanmıştır. İspat yükü kendisine düşen ve davasını diğer delillerle kanıtlayamayan davalı-davacı kadına ziynet eşyalarına ilişkin talebi konusunda diğer tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılıp, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 225 ve devamı maddelerindeki yeminle ilgili usul işlemleri yerine getirilip, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen manevi tazminat ve reddedilen ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, davacı kadının ağır kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı kadının gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre; boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurludur....
Davalı, davacının iddia ettiği kadar ziynet eşyasının bulunmadığını, yine söz konusu ziynetlerin kendisi tarafından bozdurulmadığını, bu ziynetlerin davacının zilyetliğinde olduğunu; davacının 2008 yılında evdeki tüm eşyalarını, fotolarını, ziynetlerini de alıp müşterek haneyi terk ettiğini, sonrasında da mahkemenin 2008/773 E. sayılı dosyası ile kendisi aleyhine boşanma davası açtığını, bu dava devam ederken davadan feragati sonrası davacı ile yeniden biraraya geldiklerini, davacının müşterek haneye döndüğü zaman ziynet eşyalarını beraberinde getirmediğini, nikah yüzüğü dahil tüm ziynet eşyalarını sattığını ve parasını babasına verdiğini kendisine beyan ettiğini; nitekim, davacının babasının davacı müşterek haneyi terk ettiği tarihlerde eski taşınmazını satarak 2009 yılı Nisan ayında yeni bir ev satın aldığını savunarak; davanın reddini istemiştir....
GEREKÇE : Bu dosyanın davalısı-yargılamanın yenilenmesi istenen dosyanın davacısı olan T3 tarafından, 18/07/2018 tarihinde, bu dosyanın davacısı-yargılamanın yenilenmesi istenen dosyanın davalısı olan T1 aleyhine, boşanma ve ziynet alacağı davası açılmış, bu davaya ilişkin dava dilekçesinde "CD ve fotoğraf" deliline de dayanılmıştır. İlk derece mahkemesince, 27/11/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında yanlara delillerini sunmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiş, ancak; kesin süreye uyulmamasının sonuçları taraflara ihtar edilmemiştir (Gerek boşanma ve ziynet alacağı davasının birlikte görüldüğü aşamada, gerekse tefrik kararından sonra ziynet alacağı davasının müstakil olarak görüldüğü aşamada, mahkeme tarafından, uyulmamasının sonuçları hatırlatılarak verilmiş bir kesin süre bulunmamaktadır)....