"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakalar, manevi tazminat talebi, kendisinin reddedilen ziynet alacağı, kadının kabul edilen ziynet alacağı, ziynetler sebebi ile vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, taraflar eşit kusurlu bulunarak, her iki boşanma davasının kabulü ile boşanmalarına karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı-karşı davacı erkeğin eşine birden fazla fiziksel şiddet uygulamasına karşılık, davacı-karşı davalı kadının da eşine fiziksel şiddet uyguladığı, eşine hakaret edip küçük düşürücü sözler sarf ettiği, eşini tehdit ettiği anlaşılmaktadır....
Davacı vekili dilekçesinde, tarafların 2007 yılında evlendiklerini, halen aralarında boşanma davasının bulunduğunu, ayrı yaşadıklarını, taraflar arasındaki 11.07.2007 tarihli çeyiz senedine göre, ziynet eşyası olarak 10 adet altın bilezik, ev eşyası olarak 1 adet buzdolabı vs. ev eşyalarının müvekkiline bağışlandığını, bu çeyiz senedindeki ziynet ve ev eşyalarının davalının yanında kaldığını ileri sürerek, aynen iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihindeki bedelleri olan 10.000 TL.'nin davalı eş ve kayınpederden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; taraflar arasındaki çeyiz senedinde belirtilen 10 adet altın bileziğin evlilik birliği içerisinde iken 16.12.2008 tarihinde davacı tarafından bozdurularak davalı eş...'in... .../......
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının kusur durumu ve ziynet eşyası alacağı dışındaki dışındaki istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalının kusur durumu ve ziynet eşyası alacağına yönelik istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, boşanmaya neden olan olaylarda davacının KUSURSUZ, davalının ise TAM KUSURLU olduğunun TESPİTİNE, Midyat 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma (TMK.nun 166/1. mad.) ve ferilerine ilişkindir. Davacı kadın tarafından istinaf başvurusu yapılırken istinaf başvuru harcı ve boşanma davasına ait istinaf karar harcı yatırılmış ise de; reddedilen ziynet alacağı talebi yönünden yatırılması gereken 179,90- TL. maktu istinaf karar harcı yatırması gerekmektedir. 6100 sayılı HMK'nın 344. maddesine göre; istinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı-karşı davalı erkeğin ispat edilemeyen boşanma davasının reddine, erkeğin ise eşinin balkona dahi çıkmasına izin vermeyerek psikolojik şiddet uyguladığını ve hakaret ettiğini, bu durumda davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu ve TMK’nın 166/3. maddesindeki boşanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle karşı boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacı lehine 8.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminata, 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, velayetin babaya tevdiine, tanık Ömer’in beyanı dikkate alınarak ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; ziynetler yönünden verilen kabul kararının ve davacı lehine iki defa vekalet ücreti takdirinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle, belirtilen yönlerden kararın kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, boşanma, çeyiz ve ziynet eşyası alacağına ilişkin olup, boşanma ve çeyiz eşyalarına ilişkin hükümler istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....
Dava, nişan ve evlilik sırasında davacı kadına takılan ve davalı kocada kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Davacı kadın; kendisine bağışlanmış olan ziynet eşyalarının davalı kocanın ortağı olduğu kuyumcu dükkanında bulunan kasada saklandığını, boşanma davası açılmadan önce davalı kocanın ziynet eşyalarını teslim edeceğini bildirdiğini, ancak sonrasında davalının ziynet eşyalarını teslim etmediğini ileri sürmüştür. Davalı koca ise, ziynet eşyalarının evlilik sırasında davacı kadın adına alınan araç için bozdurulduğunu savunmuştur. Taraflar arasında, nişan ve evlilik sırasında takılan ziynet eşyalarının miktar ve niteliği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, tarafların yaklaşık 2 yıllık evli olduklarını, aralarında halen devam eden bir boşanma davası olduğunu, Yağmurca köyündeki anne ve babası ile birlikte yaşadığını, evden hiçbir ziynetini alamadan ayrıldığını, söz, nişan ve düğünde takılan toplam 23.550,00TL değerindeki ziynet eşyalarının davalı uhdesinde kaldığını, müvekkilinin eşyalarını rızaen almak için aile efradı ve köy muhtarı ile birlikte gittiklerinde, müvekkiline dava konusu edilen yukarıda belirtilen ziynet eşyalarının geri verilmediğini, ancak ziynet eşyalarının halen davalıda bulunduğunu belirterek, ziynetlerin aynen...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2013 NUMARASI : 2012/249-2013/824 Taraflar arasındaki ziynet eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı eski eşi A.. İ.. aleyhine fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile 77 adet çeyrek altın, 12 adet yarım altın, her biri 15 gr. olan 16 bilezik ve l adet de 2,5 gr. ağırlığında bilezikten oluşan ziynet eşyalarının aynen iadesine, bu mümkün olmadığı taktirde bedeli olan 38.600,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, istemiyle 4721 sayılı TMK nun 220/1-2 ve 226/1 maddesine dayalı ziynet eşyasının iadesi davası açmıştır....
yapılan inceleme sonucunda, boşanma ve fer'ileri yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 361/1. maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay'a temyizi kabil olmak üzere, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin iadesi davası yönünden 6100 sayılı HMK'nun 362/1- a maddesi gereğince; kesin olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....