Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK mad. 222). Yukarıda açıklanan hukuki düzenlemeler ve açıkmalar ışığında somut olayda; mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi (TMK.'...

Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların mahkemece hüküm altına alınan protokol çerçevesinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşmalı boşanma protokolünde ve mahkeme huzurunda verdikleri ikrarda katkı payı ve mal rejiminden kaynaklanan herhangi bir alacaklarının bulunmadığını belirttiklerini, boşanma davasının duruşmasında, anlaşmalı boşanma protokolünde de yer verdikleri üzere "taraflar duruşmada … katkı payı ve mal rejiminden doğan taleplerinin olmadığını belirterek imzaları ile tasdik etmişlerdir" denildiğini, davacının katılma alacağı talebinden boşanma davasında feragat etmiş olup, mahkeme içi ikrar iş bu dava bakımından kesin delil niteliğinde olduğunu, yerel mahkemece bu husus değerlendirilmeden, kesinleşmiş olan mahkeme kararına ve mahkeme içi kesin delil niteliğinde olan ikrara aykırı olarak karar verildiğini, mahkemenin mal rejimine ilişkin taşınır ve taşınmaz eşyaların ismen sayı ve adet olarak anlaşmalı boşanma protokolünde belirtilmesi gerektiği gerekçesi...

Dava konusu 5822 ada 16 parsel üzerindeki binanın 2 ve 3 numaralı bağımsız bölümleri 18.12.1996 tarihinde ipka ile davalı adına kayıtlı görünmekte olup taşınmazın öncesinde 789 ada 179 parsel olduğu ve bu parselde davalı ... Şavklı’nın (Ekmekçi) 15.7.1985 tarihi itibarıyla satın alma suretiyle 3000/154030 pay sahibi olduğu anlaşılmaktadır. TMK.nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Davacı tarafından katkının yapıldığı ve taşınmazların satın alındığı iddia edilen tarih itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir....

    Mesken nitelikli ve TOKİ adına kayıtlı 2554 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki bağımsız bölüm ise 08.02.2008 tarihinde TOKİ ile davalı arasında yapılan ve mülkiyetin devrine esas olarak düzenlenen sözleşme ile kısmen peşin kısmen 120 ay vadeli borçlanma ile davalıya temlik edilmiştir. TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Dava konusu taşınmazların edinildiği tarihler itibariyle eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava, TMK.nun 219, 231 ve 236. maddelerine dayalı katılma alacağı isteğine ilişkindir....

      Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK.nun 225/2).Eşler, evlendikleri tarihten 4721 s.TMK.nun, yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170. m), başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 02.11.2009 tarihine kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 s. K.nun m. 10, TMK.nun 202. M.) Toplanan deliller ve dosya kapsamından, tarafların boşanma dosyasına verdikleri ortak imzalı dava dilekçesinde boşanma ve mali sonuçları hakkında anlaştıkları, davalının 11.07.2012 tarihli duruşmada dava konusu 2293 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazın, boşanma protokolünde belirttikleri şekilde tapuda devrini yapacaklarını beyan ettiği, yani duruşma sırasında hakim huzurunda aynı yöndeki beyanlarının tutanağa geçirildiği, HUMK.nun 151. (HMK.nun m.154, 155) maddesi gereğince beyanlarını imzalarıyla onayladıkları anlaşılmaktadır....

      Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, TBK 19 md uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. Davalılar arasındaki Bursa 7. Aile Mahkemesi 2019/595 esas sayılı mal rejimi davası ile Bursa 7. Aile Mahkemesi 2019/567 esas sayılı boşanma davasının derdest olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay 17....

      Her ne kadar bu protokolde evlilik içinde edinilen malların paylaşımına ilişkin bir anlaşma veya anlaşmaya işaret edecek bir ibare bulunmamakta ise de her iki tarafın hazır oldukları ve bizzat beyanda bulundukları 6.3.2007 tarihli yargılama oturumunda o dosyanın davacısı İbrahim’in protokolü tekrarına ilişkin beyanları sonrasında davalı ...’nun tazminat ve nafaka talebi olmadığını ifade ettikten sonra "evlilik birliği içinde ve dışında edindikleri tüm mal ve hakları aralarında paylaştıklarını, kendisine ait mal ve eşyaların tamamını aldığını, İbrahim’den bir alacağı kalmadığını" açıkladığı, bu açıklama sonrası davacı ...’in açıklamaya bir itirazı olmadığı gibi anlaşma doğrultusunda ısrar ettiğini ifade etmiştir. Hükmün gerekçesinde de tarafların velayet ve mali konularda anlaşma şekillerinin mahkemece benimsendiği yer almış, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....

        Kanunun bu açık hükmü gözetildiğinde başlangıç tarihi olan boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejimi eşler arasında sona ermiş olsa bile zamanaşımı işlemeyeceğinden (duracağından) ve boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar da bu durma devam edeceğinden ancak boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren TBK'nun 146. maddesinde öngörülen zamanaşımı işlemeye başlayacaktır. Yani zamanaşımının başlangıç tarihi saptanan bu olgu karşısında boşanma kararının kesinleştiği tarih olarak kabul edilmesi uygun olacaktır. Dava ve ıslah tarihi itibariyle dava zamanaşımı süresi dolmadığı anlaşıldığından, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, usul ve kanuna aykırı şekilde ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu görüşünden hareketle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından boşanma davasının reddi yönünden; davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla ziynet ve mal rejiminin tasfiyesi istemine yönelik davalarda verilen kararlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalı kadının temyiz ve itirazlarının incelenmesinde; Davacı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile mal rejinin tasfiyesi ve ziynet alacağı istemli açılan davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince, boşanma davasının reddine, diğer hususlarda yöntemince açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

            Davalı-karşı davacının bu talebi mal rejiminin tasfiyesi niteliğindedir. Mal rejimi sona ermeden tasfiyeye gidilemez. Rejim ise, evliliğin boşanma veya iptal kararıyla sona ermesi halinde buna ilişkin davanın açıldığı, ölümle sona ermesi halinde, ölüm tarihinden, mal ayrılığına geçilmesi kararı verilmesi halinde ise, buna ilişkin dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK m. 225). Bu hükme göre, boşanma kararı kesinleşmedikçe tasfiye talebi incelenemez. Boşanma hükmü kesinleşmediğine göre, tasfiyeye ilişkin bu talebin boşanma davasından tefrik edilmesi, boşanmanın kesinleşmesinin beklenmesi ve bundan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Bu hususun nazara alınmayarak yazılı gerekçe ile talebin kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu