Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/17 ESAS, 2022/266 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının Kayseri 7....

Aile Mahkemesi’nin 2019/923 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası ikame ettiğini, davalı ile boşanmaları ve davalı kocanın adına kayıtlı mal varlığının %50'sinin kendi adına tesciline karar verilmesini dilekçesinde talep ettiğini, ancak müvekkilinin davayı açarken yalnızca 44,50 TL başvurma harcı, 44,50 TL peşin harç yatırdığını, müvekkili dilekçesinde her ne kadar mal paylaşımına yönelik taleplerde bulunmuş ise de, usulüne uygun dava açmadığını, mal paylaşımı taleplerine ilişkin herhangi bir harç yatırmadığını, yerel mahkemenin 01/07/2020 tarihli 3. celsesinde müvekkiline dava dilekçesinde bildirmiş olduğu mal rejimine ilişkin hususlarda talebini netleştirmesi değer bildirmesi ve harç yatırması için 2 haftalık kesin süre verdiğini, ancak müvekkilinin verilen kesin sürede harç yatırabilecek maddi gücü olmadığı için harcı yatıramadığını, bunun üzerine müvekkilinin yanlış yönlendirildiğini ve eğer diğer taleplerinden vazgeçersen davan daha kısa sürede sonuçlanır denildiğini ve bunun üzerine...

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/297 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait mal varlığının tasfiye edilmek sureti ile şimdilik 20.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/297 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait mal varlığının tasfiye edilmek sureti ile şimdilik 20.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

Alacaklısından mal kaçırmak amacında olabilen borçlu bu durumda amacına uygun bir mahkeme kararı elde edebilecektir. Somut olayda, davalı borçlu ile diğer davalı eşi, boşanma davasına esas olmak üzere bir protokol hazırlamış ve bunu mahkemeye sunmuşlardır. Davacı alacaklı, anılan protokol ile borçlu tarafından eşine devredilen taşınmazlar hakkındaki tasarrufların iptalini istemiştir. Davacının asıl amacı, boşanmaya ilişkin mahkeme hükmünün iptali değil, taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun iptalidir. Tasarrufun tarafları karı-kocadır. Boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmiş değildir. Tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı belirlenmiştir. Bu gibi hallerde borçlunun alacaklısından mal kaçırabilme imkanı vardır. Gerek tasarrufun iptali davalarında, gerekse HUMK.nun 446. maddesinde yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurmak suretiyle açılan davaların yasal düzenlemelerinin, aynı amaca yönelik olduğu kuşkusuzdur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı mirasçıları tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece verilen 28.06.2016 tarihli ilk karar, davacı kadın tarafından nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmiş, Dairemizin uyulmasına karar verilen 28.02.2017 tarih, 2016/25420 esas, 2017/2051 karar sayılı ilamıyla “davacı kadın 15.02.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesi ile bozulmuştur. İlk karardan sonra temyiz edilmeyen boşanma hükmü artık kesinleşmiştir. Davacının, davadan feragati nedeniyle bozulmasına karar verilen ilamdan sonra yeniden yapılan yargılamada, kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının dava dilekçesindeki talebi üzerine, davalı hakkında 6284 sayılı Kanun gereğince davaya bakan mahkemece alınan "önleyici ve koruyucu" tedbir kararları temyizi kabil kararlardan olmadığından davalının bu tedbir kararına yönelik temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacının işin esasına ve davalının da tedbir nafakasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Mal Paylaşımı yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 14.4.2010 gün ve 5300-7401 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle, ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, hesaplanan 172.00...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 5766 sayılı ve 6217 sayılı Kanunlarla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Hükmü ziynetler yönünden temyiz eden davalı-davacı erkekten 314,80 TL nispi temyiz peşin harcının eksik alındığı görülmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesi davacı kadının vekilinin aynı adreste daimi çalışanı imzasına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Vekil adına işçisine yapılan bu tebligatta, tebliğ memuru tarafından, tebligatın yapılması gereken avukatın, tevziat sırasında belirtilen adreste olup olmadığı başka bir anlatımla, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmediği görülmekte olup, bu durumda tebliğ işlemi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi ve Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüzdür (HGK'nun 30.01.2013 tarih, 2012/6-644 Esas-2013/164 Karar sayılı ilamı)....

              UYAP Entegrasyonu