Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı-karşı davalı erkeğin, kadının boşanma davasının reddini temyiz etmemesi karşısında davalı-karşı davacı kadının katılma yoluyla kendi davasına yönelik temyiz isteğinin incelenmeyeceği anlaşıldığından davalı-karşı davacı kadının kendi boşanma davasına yönelik temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı erkeğin temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde; Mahkemece davacı-karşı davalı erkek tarafından zina hukuki sebebine (TMK m.161) dayalı açılan boşanma davasının kadının bu eyleminin erkek tarafından affedildiği gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden kadının zina eyleminden sonra evlilik birliğinin devam etmediği, kadının sık sık babaevine bırakılmasının da birlikteliğin gerçekleşmediğini gösterdiği, ......

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile usulüne uygun verilen ara karara rağmen davalı tanıkları, ... ve ...' ın açık adreslerinin bildirilmemesi nedeniyle bu tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, zina sebebine dayanan boşanma davalarında, yasada öngörülen hak düşürücü süre, süre gelen eylemlerde, son eylemin bittiği tarihten itibaren başlayacağı, davacı kadının zina eylemini 2017 yılı Nisan ayında öğrendiği tanıklarca ifade edildiğine göre, hak düşürücü sürenin sona erdiğinden söz edilemeyeceği, hal böyle olunca, davanın süresinde açıldığının ve davalı erkeğin zina eyleminin gerçekleştirdiği sabit olmakla davanın kabulüne karar verilmesi ve kadın lehine koşulları oluştuğu için 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesi gereğince maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, bununla birlikte tazminatların miktarları, kusur durumu ve tarafların ekonomik durumları...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı "aynı" boşanma davasında birden çok hukuki sebebe dayanarak öncelikle Türk Medeni Kanunu m.161 (zina sebepli) olmadığı takdirde, Türk Medeni Kanunu m.166/1'de gösterilen hukuki sebeple boşanma isteminde bulunmuştur. Öncelikle özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında, özel boşanma sebebi değerlendirilmeden, genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup (HMK m.26), davacının öncelikli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, ikincil talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz....

        Davalı karşı davacı kadın istinaf kanun yoluna başvurmuş, kadın istinaf dilekçesinde açıkça erkeğin açtığı zina nedenli esas davanın (boşanma dışındaki taleplerinin) reddine karar verilmesini talep etmiş ve kendisinin açmış olduğu karşı davanın kabul edilmesine de bir itirazı bulunmadığı görülmekle; bu haliyle iki taraf da kadının açtığı ve kabul edilen karşı davada verilen boşanma kararını istinaf etmediğinden boşanma kararı 30/11/2020 tarihinde kesinleşmiştir....

        Davalı karşı davacı kadın istinaf kanun yoluna başvurmuş, kadın istinaf dilekçesinde açıkça erkeğin açtığı zina nedenli esas davanın (boşanma dışındaki taleplerinin) reddine karar verilmesini talep etmiş ve kendisinin açmış olduğu karşı davanın kabul edilmesine de bir itirazı bulunmadığı görülmekle; bu haliyle iki taraf da kadının açtığı ve kabul edilen karşı davada verilen boşanma kararını istinaf etmediğinden boşanma kararı 30/11/2020 tarihinde kesinleşmiştir....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kısa karar ile gerekçeli karardaki hüküm arasında çelişki bulunduğu ve boşanma hukuksal nedeninin yazılmadığı gerekçesiyle erkeğin bu husustaki istinaf talebinin kabulüne; zina ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı davalar hakkında Mahkemece karar verilmemesi nedeniyle kadının bu husustaki istinaf talebinin kısmen kabulüne, toplanan delillere göre erkeğin zina eylemini gerçekleştirdiğinin sabit olduğu, erkeğin tanıklarının, erkeğin eşini aldattıktan sonra eşini affettiğini kendilerine söylediğini beyan ettikleri ve tarafların barışıp birlikte evlilik birliğine devam ettiklerini belirttikleri; tanık Selda ile ...'...

          Mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa m.10, TMK m.202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m)....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasbırakanın mal kaçırma amacı olmadığı, davacı, davalı ve dava dışı diğer mirasçılar arasında 1998 yılında mirasçılarında muvafakatlarını alarak mal paylaşımı yaptığı, mirasbırakan ve mirasçılar arasında ... 4. Noterliğinde Limited Şirket hisse devir sözleşmesi, taşıt satış sözleşmesi ile emvalin intikal, taksim ve satışına ilişkin olarak anlaşma yapıldığı, mirasbırakanın mal paylaşımı yaptığı, mal kaçırma kastıyla hareket ettiği iddiasının ispatlanmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

            protokolde yer almasının gerektiğini, feragat edilecek ise açıkça yazılmasının zorunlu olduğunu, yine ilk derece mahkemesinin hüküm kısmının bağlayıcı olduğunu, boşanma davasının kesinleştiği mahkeme kararının hüküm kısmı incelendiğinde "Taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden maddi-manevi tazminat, herhangi bir nafaka, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan herhangi bir eşya ve alacak, masraf talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına," kararı verildiğini, bu durumda mahkemece onaylanmış protokol olmadığını, mal varlığı davasında açıkça veya hatta zımnen feragat olmasını, mahkeme kararının hüküm fıkrasında bağlayıcı bir karar olmadığını, tarafların bu konuda irade uyuşmasının olmadığını, açılmış ve reddedilmiş veya tefrik edilmiş mal paylaşımı davası olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

            Davalının zina nedeniyle boşanma davasının kabulü yönünden; Davacı dava dilekçesi ile özel boşanma sebeplerinden zina sebebine dayanarak (TMK m. 161) boşanma isteminde bulunmuştur. Zina sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilebilmesi için öncelikle; davalı eşin başka bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesinin veya cinsel ilişkinin gerçekleştirildiğine pek muhtemel bakılan bir durum içine girdiğinin kanıtlanması gereklidir....

            UYAP Entegrasyonu