"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, yararına hükmolunan tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Yardım nafakası, yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan yakına yaşaması için gerekli yardımın teminine yönelik ahlaki ve hukuki bir yükümlülük olup, TMK.'nun 364.vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Davacı ...'in onsekiz yaşını bitirdiği, özürlü durumu nedeniyle kısıtlanmasına karar verildiği ve annesiyle birlikte kaldığı, daha önce ...'e nafaka verilmediği anlaşılmaktadır. Adıgeçenin belirtilen durumu, geliri ve mal varlığının bulunmaması, ekonomik ve sosyal olgular ile yardım nafakasının niteliği gözetildiğinde davalı babanın özürlü ve kısıtlı bulunan çocuğuna yardımda bulunması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Boşanma kararının kesinleşmemesi, velayetin anne ve babada bulunması olguları çocuğun yardım ihtiyacını etkilemez. Mahkemece takdir edilecek yardım nafakası ile davalının sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmiş olması bozma nedenidir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : NUMARASI : 2021/140 ESAS SAYILI (DERDEST DOSYA) DAVA KONUSU : Boşanma-Boşanma ve Mal Paylaşım KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin ara kararına karşı, davalı-davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, TMK'nun 166/1 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma, velayet, fer'ileri ile mal paylaşımı; karşı dava TMK'nun 166/1 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı kadın tarafından ise erkeğin her iki davasının kabulü ve velayet düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kadına kusur olarak yüklenilen, "erkeğin önceki evliliğinden olan oğlunun ortak çocuk ... cinsel istismarda bulunduğu isnadında bulunması" vakıasının kadının iftira dosyasından beraat ettiği de dikkate alınarak ispatlanamadığının, ispatlanamayan bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenemeyeceğinin, kadının mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarının yanında ceza dosyasıyla da sabit olduğu üzere ayrıca...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın müvekkili aleyhine ikame ettiği boşanma dava dosyasında yargılama aşamasında 01.10.2019 tarihli duruşmada boşanma haricindeki diğer hususlara ilişkin talebinin olmadığını belirttiğini, boşanma davasının 09.05.2019 tarihli duruşmasında nafaka talebim yoktur şeklindeki beyanıyla nafaka talebinden de feragat ettiğini, davacının feragatten daha sonra vazgeçmesinin olanaksız olduğunu, davacının usule ve hukuka aykırı davasını ve taleplerini kabul etmediklerini, davacının boşanma davası sırasındaki ekonomik sıkıntılarından ötürü davayı hızlı bir şekilde sonuçlandırmak zorunda kaldığına dair iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın öncelikle usulden reddine, davacının feragati nedeniyle tüm talepleri yönünden davanın esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir....
Noterliği’nin 22/1996 yevmiye numaralı ve 25.01.1996 tarihli vekaletname ile katılanın vekili olarak yetkilendirildikleri, katılanın boşanma ve boşanmadan kaynaklanan mal paylaşımı, tazminat ve nafaka davaları açıp sonuçlandırmak, mahkemece verilen kararları gereği hükmedilecek meblağı icra yoluyla tahsil etmek üzere katılanın vekilliğini üstlenip, ücret ve masraf olarak çeşitli tarihlerde 27.000 Alman Markı ve 460 Avro aldıkları halde, belirtilen bu davaların sonucunda hükmedilen nafaka ve tazminat alacaklarına dair ilamlara istinaden alacaklı katılan vekilleri sıfatıyla yürüttükleri takiplerde; Avukat ... tarafından Şişli 4. İcra Müdürlüğünün 2003/14211 sayılı dosyasındaki takipte 23/02/2004 tarihinde tahsil edilen 16.316 ve Şişli 4....
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin kararıın usul ve yasaya aykırılık olduğunu, davacının açmış olduğu nafaka ve velayet talepli davanın, taraflarınca açılmış olan derdest boşanma davası ile birleştirilmesi gerekirken, yerel mahkemenin aksi yönde karar verip dosyayı karara çıkarttığını, davacı tarafından açılan velayet ve nafaka davasının konusunun, taraflarınca açılan boşanma davasının ferileri olduğunu, eksik, hükmün hatalı ve çelişkili raporların dikkate alınarak tesis edildiğini, dosya kapsamında bulunan sosyal inceleme raporlarının yetersiz, eksik ve sürekli değişen ve birbiriyle çelişen ifadeler içerdiğini, velayetin, kamu düzenine ilişkin olup, asıl olan çocuğun üstün yararı olduğunu, Mahkemenin bunları göz ardı edip, kendi deyimiyle de çelişkilerle dolu yüzeysel raporlara göre hüküm tesis etmesinin ve velayetin anneye verilmesinin kanuna aykırı olduğunu, eksik ve dayanaksız incelemeler sonucu dosyanın karara çıkartıldığını, müvekkilin eşine karşı fiziksel...
Hal böyle iken, davalı kadının ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddedilmesi doğru değildir. 3-Mahkemece, kadının nafaka talebi konusunda... Aile Mahkemesinin 2014/60 esas sayılı dosyası ile hüküm altına alındığından bahisle "karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilmiş ise de;... Aile Mahkemesinin 2014/60 esas sayılı dosyasında boşanma talebinin bulunmadığı, davanın velayetin geçici düzenlenmesi ve tedbir nafakasına ilişkin olduğu anlaşıldığından, boşanmayla yoksulluğa düşecek olan kadın lehine Türk Medeni Kanununun 175. maddesi gereğince yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. 4-Taralların müşterek çocukları.. ve ..., 2008 doğumlu olup velayetleri davacı babaya bırakılmıştır. Mahkemecc sosyal hizmet uzmanından alman raporda, sadece dede ile görüşülerek, çocukların dede ve babaanne yanında kaldıkları, babanın...'...
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; Gebze 5.Aile Mahkemesi'nin 2019/455 esas sayılı dosyasında davacı T3 tarafından davalı eş T1 aleyhine boşanma davası açıldığı, mahkemenin 29/04/2021 tarihli ve 2021/273 karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Eray'ın velayetinin davacı anneye verilmesine, müşterek çocuk yararına 750 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine 1.500 TL yoksulluk nafakası ile 50.000 TL maddi ve 30.000 TL manevi tazminata hükmedildiği, karara karşı davacı kadın tarafından yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulduğu, diğer yönlerden taraflarca bir istinaf başvurusu bulunmadığı tespit edilerek Dairemizin 2021/1120 esas, 2021/967 karar sayılı ilamı ile nafaka ve tazminat miktarları yeterli olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, Dairemiz kararına karşı davacı kadın tarafından temyiz başvurusunda...
Ne varki;Mahkemece ortak velayetin değiştirilmesine karar verilmesi gerekirken 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "...kararda aksi belirtilmedikçe,velayetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar"şeklindeki 348/son maddesinin uygulanmasına neden olunacak şekilde "ortak velayetin kaldırılmasına"dair hüküm tesis edildiği,davada TMK 348 nci maddesinin iddia ve ispat edilmediği,dolayısı ile dairemizce "ortak velayetin kaldırılması"şeklindeki ibarenin "ortak velayetin değiştirilmesi"olarak düzeltilerek yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış,aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....