Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı-karşı davacı kadının erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı-karşı davalı erkek Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanarak boşanma isteminde bulunmuş, davalı-karşı davacı kadın cevap dilekçesiyle boşanma davasının reddini talep ederek eğer boşanma kararı verilecekse nafaka ve tazminat talebinde bulunmuş, karşı dava dilekçesinde ise mal paylaşımına ilişkin talepte bulunmuştur....

    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davacı kadın tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesince açılan boşanma davasının kabulüne, tarafların TMK'nun 166/1 maddesine göre evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocuğun velayet hakkının davacı anneye verilmesine, baba ile müşterek çocuk arasında görüş günü düzenlenmesine, dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar tedbir, kararın kesinleşmesinden sonra davacı kadın ve müşterek çocuk için aylık 150,00.'şerTL yoksulluk ve iştirak nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine, boşanma nedeni ile davacı lehine 5.000,00.'...

    erTL iştirak nafakasına, boşanma nedeni ile 100.000,00.'erTL maddi ve manevi tazminat ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmesinin talep ve dava edildiği, dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak 09/02/2018 tarihinde tarihinde tebliğ edildiği, erkek tarafından yasal iki haftalık cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırılmasına göre, kadının; ev hanımı olduğu, geliri ve mal varlığının olmadığı, kirada yaşadığı, erkeğin de; pastane işlettiği, evi olduğu, BMW arabasının olduğu, ekonomik durumunun iyi olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır....

    erTL maddi ve manevi tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmesinin talep ve dava edildiği, yargılama sırasında kadın vekili tarafından 15/11/2017 tarihinde sunulan ve açılan dava dilekçesi ile evlilik birliğinin, erkeğin kusurlu davranışları ile temelden sarsılması nedenine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin dava ile düğün nedeni ile kadına takıldığı iddia edilen 22 ayar 2 adet yüzük, 22 ayar 3 adet bilezik, 22 ayar 1 adet bileklik, 1 adet boyun seti altınların aynen iadesi, olmadığı takdirde değerinin erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmesinin talep ve dava edildiği, ziynet eşyasına ilişkin alacak davasının nispi harcının 14/02/2018 tarihinde tamamlandığı, kadın tarafından açılan davaların dosyadan tefriki ile boşanma davası yönü ile Adana 2....

    Mahkemece Mal rejimin tasfiyesi davasının boşanma davasından önce açıldığı bu nedenle kanunda belirtilen dava şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın USULDEN REDDİNE karar verilmiş ise de; bu karara katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; kural olarak, boşanma kararı kesinleşmedikçe mal rejiminin tasfiyesi gerçekleştirilemez. Ancak boşanma kararının kesinleşmesinden sonra tasfiye gündeme gelir. Ne var ki, usul ekonomisi gözetilerek henüz mal rejimi davası derdest iken açılan ve devam eden boşanma davasının bulunması halinde boşanma davasının sonucunun beklenmesi bakımından bekletici mesele yapılması öteden beri Yargıtayın uyguladığı bir ilkedir. Direnme kararı üzerine Hukuk Genel Kuruluna intikal eden bir dava nedeniyle, Hukuk Genel Kurulunun 27.06.2012 tarihli ve 2012/8- 268 Esas, 2012/420 sayılı kararında, mal rejimi davasında, boşanma davasının sonucunun beklenmesi gerektiğine karar verilmiştir....

    Bu bağlamda oldukça tartışmalı olan anlaşmalı boşanma davalarına esas alınan protokollerin değerlendirilmesinde, yorumlanmasında ve nitelendirilmesinde yarar bulunmaktadır. 1-Hukuki nitelendirme Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 2-Mahkemenin ret gerekçesi Mahkemece, "anlaşmalı boşanma davasına esas alınan, anlaşmalı boşanma protokolü başlıklı ve tarihsiz belgede yer alan mal paylaşımı başlıklı 7. maddesinin değerlendirilmesi sonucu kesinleşme tarihinden itibaren bir yıllık zaman aşımı süresinin geçtiği ve sözleşmenin 7. maddesinin aynı zamanda mal rejimini kapsadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Daire çoğunluğunca onandıktan sonra, bu sefer davacı vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur. 13.07.2012 tarihli yargılama oturumunda sözü edilen “malve “eşler” sözcüklerinden taraflara ait ve mal rejiminin tasfiyesine konu olabilecek taşınır ve taşınmaz malların tümünün amaçlandığının...

      CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafla ile dava dilekçesinde belirtildiği gibi------boşanma davamız sürerken------ fakat iş bu protokol hükümlerini ihlal eden tarafın ; protokol hükümleri incelendiğinde bizzat davacı taraf olduğu görüleceğini, İş bu protokol de davacının bahsettiği dava konusu çekin olmadığıda görüleceğini, protokol ------ sayılı boşanma davası -----sayılı dosyasıyla devam eden mal paylaşımı davasına sunulmak üzere düzenlendiğini, düzenlenen protokolün boşanma, nafaka, velayet hükümleri boşanma davasına, diğer hükümleri ise ---- paylaşımı boşanma, nafaka, velayet hükümleri boşanma davasına, diğer hükümleri ise aslen mal paylaşımı davasında tarafların mal paylaşımını kendi rızaları ile filen düzenlediklerini göstermek maksadıyla düzenlendiğini, İş bu protokol hükümlerine göre davacı tarafa dosyada davacı olarak görünen --- ---- ----kalacak ve ben bundan bir hak talep etmeyeceğim ,davacı tarafla bunun karşılığında tarafıma----- devredecek --- davacı olarak...

        nin boşanma protokolündeki ve protokolü doğruladığı 03.12.2013 tarihli oturumdaki boşanma dava dosyasındaki beyanı, boşanmanın fer'i niteliğindeki mali konulara yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi dolayısı ile eldeki dava konusu yapılan malvarlığına ilişkin bir açıklama içermemektedir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının eki niteliğinde olmadığından; boşanmayla birlikte karara bağlanması zorunluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, boşanma dava dosyasındaki beyandan ve mahkeme içi ikrardan hareketle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır....

          Somut olayda taraflar arasında boşanma davası açılmış olmakla davacının mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkı doğmuştur. Ancak tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanması gerekmektedir....

            Mahkemece, davacının boşanma davası açıldıktan ve dolayısı ile mal rejiminin sona erdiği tarihten sonra edinilen tasfiyeye konu taşınmaz ve araçlara yönelik alacak talebine ilişkin görevsizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu