Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafaka ve Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve velayet yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadının açtığı tedbir nafakası davasına birleşen; davalı-davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasında, ilk derece mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle, kadının bağımsız tedbir nafakası davasının kısmen kabulü ile erkeğin boşanma davasının kabulüne ve tarafların boşanmaları ile kadının velayet ve nafaka taleplerinin kabulüne, erkeğin tazminat taleplerinin reddine dair hüküm kurulmuştur....

    Davacı boşanma davası içinde, bu dava sonuçlanmadan yoksulluk nafakası isteminde bulunmamış, boşanma hükmü kesinleştikten sonra 12.04.2013 tarihinde açtığı bu dava ile 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, dava sonuçlanıncaya kadar dava tarihinden başlamak üzere bu miktarın lehine tedbir nafakası olarak tensiben verilmesini istemiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır. (TMK 169.madde). Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin tedbir nafakasının devamını istemesi, yoksulluk nafakası istemi niteliğindedir. Yoksulluk nafakası davası boşanmanın fer'i niteliğinde bir dava olduğundan, dava devam ettiği sürece her zaman istenebileceği gibi, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ayrı ve bağımsız bir dava olarak da açılabilir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka (Katılım Nafakası) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve müşterek çocuk yararına hükmedilen nafakanın dava tarihinden itibaren tedbir, kararın kesinleşme tarihinden itibaren iştirak nafakası olduğunun tabii bulunmasına göre tarafların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.10.2012 (Salı)...

        Aile Mahkemesi'nin ilamının gerekçe kısmında; “...davalının herhangi bir işi ve düzenli geliri olmaması nedeniyle boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla tarafların mahkememizce boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu kabul edilmesi gerektiği kanaatine varıldığından yargılama sırasında takdir edilen aylık 150 YTL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiş...” denilmek suretiyle mahkemece davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmolunduğu anlaşılmaktadır.Her ne kadar boşanma ilamının hüküm kısmında “aynı miktar nafakanın iştirak nafakası olarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulmuşsa da boşanma ilamının gerekçesi ve hüküm fıkrasında bahsi geçen nafakanın yoksulluk nafakası olarak anlaşılması ve yoksulluk nafakasının artırım şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken mahkemece...

          (HGK kararları: Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 771-773). Bu sebeple asgari ücretle çalışan kadın bile yoksulluğa düşmektedir. Aslında Dairem bir kadının asgari ücretle çalışmasının bile yoksulluk nafakası takdirine engel teşkil etmeyeceği düşüncesini de sergilememiş değildir; “…..Asgari ücretle çalışma yoksulluk nafakası takdirine engel teşkil etmez. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları gerçekleşmiş olup, davacıya uygun miktarda yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerekir.” (Y2HD, 30.11.2006, 9483-16717) Peki, davacı kadının işten “kendi isteği ile” ayrılması nasıl değerlendirilecektir? Yoksulluk nafakası (TMK. m. 175) isteyenin “yeterli ve düzenli gelir” getiren bir işi olmasına rağmen işinden kendi iradesi dışında ayrılmak zorunda kalmış ise kendisine yoksulluk nafakası verilmelidir. Aksi halde yoksulluk nafakası verilmemelidir; (GENÇCAN-Boşanma-2, s. 769)....

            Buna göre; velayeti anneye verilen ve fiilen anne yanında kalan ve ihtiyaçları anne tarafından karşılanan müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaç düzeyi ile nafakanın niteliğine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, mevcut delil durumu, paranın satın alma gücü ve TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre mahkemece takdir olunan katılım nafakası az bulunmuştur. Gösterilen nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince; kısmen kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının " dava tarihi olan 25.01.2020 tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk Hamza Gümüşten için aylık 750,00- TL katılım nafakasının davalıdan alınarak müşterek çocuğa velayeten davacıya verilmesine fazla istemin reddine ve bu nafakanın dava tarihi esas alınmak üzere takip eden yıllarda TÜİK tarafından belirlenecek olan ÜFE oranında artışa tabi tutulmasına " şeklinde düzeltilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

            Buna göre; velayeti anneye verilen ve fiilen anne yanında kalan ve ihtiyaçları anne tarafından karşılanan müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaç düzeyi ile nafakanın niteliğine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, mevcut delil durumu, paranın satın alma gücü ve TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre mahkemece takdir olunan katılım nafakası az bulunmuştur. Gösterilen nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince; kısmen kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının " dava tarihi olan 25.01.2020 tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk Hamza Gümüşten için aylık 750,00- TL katılım nafakasının davalıdan alınarak müşterek çocuğa velayeten davacıya verilmesine fazla istemin reddine ve bu nafakanın dava tarihi esas alınmak üzere takip eden yıllarda TÜİK tarafından belirlenecek olan ÜFE oranında artışa tabi tutulmasına " şeklinde düzeltilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

            Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile....... sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma davasında ara karar ile; davalı ve müşterek iki çocuk lehine 300,00TL tedbir nafakasına karar verildiğini, kesinleşme tarihinden itibaren de aylık toplam 250,00TL yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devam ettiğini, davanın bitiminden hemen sonra davalı avukatı ile temasa geçilerek biriken nafakanın 4.950TL olarak hesaplandığını ve uzlaşılarak 08.02.2011 tarihinde 250TL, 10.02.2010 tarihinde 4.000TL, ve 10.03.2011 tarihinde de 250TL olmak üzere toplam 4.500TL ödendiğini, kendisinin davalıya sadece 450 TL borcu kaldığını ileri sürerek anapara ve faizi ile toplam 906TL borcu olduğunun...

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2021 NUMARASI : 2021/137 ESAS, 2021/725 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili duruşmada tekrarladığı dava dilekçesinde özetle; tarafların evli iken boşandıklarını, davalının boşanma kararının verilmesinden önce müşterek çocuğun tüm ihtiyaçlarını karşılayacağını belirterek anlaşmalı boşanma protokolünde iştirak nafakasına dair bir madde olmamasını istediğinden boşanma ilamında iştirak nafakası konulu bir maddenin bulunmadığını, müşterek çocuğun öğrenci olduğunu, eğitim ihtiyaçlarının ve harcamalarının arttığını, müvekkilinin müşterek çocuğun giderlerini tek başına karşılayamadığını, davalının aylık sabit bir gelirinin...

              Kimli nolu Batuhan Bozkurt KARA 'nın bakım ve iaşesine katılım payı cümlesinden olmak üzere ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL nafakanın müşterek çocuk reşit oluncaya kadar geçen sürede davacı babadan alınarak davalı anneye verilmesine, tedbir nafakasının Eskişehir 1.Aile Mahkemesinin 19.01.2012 tarih ve 2011/207 esas ve 2012/16 sayılı dosyasında bağımsız tedbir nafakası davasında hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde tahsiline, 3- Davalı lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar kesinleştiğinde bu miktarın yoksulluk nafakası olarak devamına, tedbir nafakasının Eskişehir 1.Aile Mahkemesinin 19.01.2012 tarih ve 2011/207 esas ve 2012/16 sayılı dosyasında bağımsız tedbir nafakası davasında hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde tahsiline, 4- Davalı kadının koşulları...

              UYAP Entegrasyonu