Sonuç olarak; Duruşma sürecini yansıtan tutanak ve belgelere göre, davanın esasıyla ilgili ve tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı anlaşılmakla; Davalı erkeğin aleyhine hükmolunan tedbir ve iştirak nafakası ile tedbir ve yoksulluk nafakası dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Davalı erkeğin aleyhine hükmolunan tedbir ve iştirak nafakası ile tedbir ve yoksulluk nafakası ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile hükmün 5. bendinin KALDIRILMASINA, yerine aşağıdaki şekilde yeni bent OLUŞTURULMASINA karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Erkeğin boşanma davası, velâyet, kişisel ilişki, erkeğin tazminat taleplerinin reddi, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası ve iştirak nafakası, erkeğin kabul edilen boşanma davasında yargılama gideri, harç ve vekâlet ücreti yönünden kurulan hüküm taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Buna rağmen mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda erkeğin boşanma davası, velâyet, kişisel ilişki, erkeğin tazminat taleplerinin reddi, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası ve iştirak nafakası, erkeğin kabul edilen boşanma davasında yargılama gideri, harç ve vekâlet ücreti yönünden karar verilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, nafaka davası yönünden; davacı-davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla boşanma talebinin reddi ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Boşanma davasında, dava veya cevap dilekçesiyle ya da tahkikat sırasında karar verilinceye kadar talep edilebilen yoksulluk nafakası, boşanmanın eki niteliğinde olup, boşanmaya karar verilmesi halinde sonuca bağlanması zorunlu ve boşanmadan sonrası için geçerli bir talep niteliğindedir. Boşanma davası, bozmaya uyularak reddedildiğine göre, artık yoksulluk nafakasına hükmedilemez. Bu husus gözetilmeden boşanma davası reddedilen davacı lehine tedbir nafakası dışında ayrıca yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacı vekili aracılığıyla davalı aleyhine katılım nafakasının artırılması, baba ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılması/kısıtlanması davası açıldığı, davalı tarafın davanın reddi gerektiğini savunduğu, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında tüm delillerinin toplandığı, ekonomik sosyal durum araştırmalarının yapıldığı, PDR raporunun alındığı, nüfus kaydı ve boşanma ilamı kapsamında tarafların 10/07/2014 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, 2011 ve 2012 doğumlu iki çocukları olup velayetlerinin annede olduğu, boşanma sırasında çocuklar için toplam 1.750,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, ve anlaşmaları doğrultusunda tüm eğitim giderlerinin baba tarafından karşılanmasına karar verildiği, baba ile çocuklar arasında tarafların protokolüne uygun olarak kişisel ilişki kurulduğu görülmüş, alınan tanık beyanları, PDR raporu ve çocukların PDR'deki beyanları kapsamında kişisel ilişki sırasında babanın çocuk Zeynep Tanem'in...
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, ortak çocuk yararına takdir edilen nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle ortak çocuk yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 750 TL iştirak nafakası verildiğinin anlaşılmasına göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen 20/05/2016 tarihli ilk hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat ve nafaka taleplerinin reddi ile maddi tazminat ve iştirak nafakalarının miktarı; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddi tazminat, velayet ve...
Tedbir nafakası isteklerinin her gün doğan ve işleyen haklardan olduğu nazara alınarak feragat tarihinden itibaren davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde 09.08.2011 tarihinden itibaren davalı yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı kadın, boşanma davasının açıldığı 9.8.2011 tarihinden önce, 5.8.2011 tarihinde açmış olduğu tedbir nafakası davasından ilk celse feragat etmiş ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kadının tedbir nafakası davasından feragat etmesi, kocasının kusurlarını boşanma davasına yönelik olarak affettiğini göstermez. Zira davalı kadın, tedbir nafakası davasından feragat etmekle birlikte boşanma davasında kocanın kusurlarına yönelik iddialarını ileri sürüp, bu iddialarını kanıtlamak için delillerini de sunmuştur....
Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "tedbir nafakası" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı koca tarafından; boşanma davasında kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile birleşen tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi...
Somut olayda; boşanma istemiyle açılan davada talebin hukuki dayanağı TMK.'nın 166 ve devamı maddelerinde düzenlenen hükümlerden kaynaklı olup davaya bakmakla görevli mahkeme Aile Mahkemesidir....