Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2017/835 Esas sayılı dosyasında boşanma davalarının devam ettiğini, TMK'nun 194. maddesine dayalı aile konutu şerhi talebi ya da tapu iptali ve tescil davası ikame edilemeyeceğini, hak sahibi olmayan eşin icazete yönelik beyanda bulunmadığı safhada aile birliği son bulur ya da aile konutu vasfı yitirilirse, hak sahibi olmayan eşin rızası alınmadan yapılan aile konutunun devrine ilişkin tasarruf işleminin iptali konusunda sıfat ve hukuki menfaati olmadığından aile konutuna matuf tapu iptali ve tescil davası açamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Davacının, aile konutu şerhi konulması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kesinleşmesi gerekmektedir. Aksi takdirde aile konutu şerhi konulması davasının incelenmesi hukuken mümkün değildir. O halde aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davanın, tapu iptali ve tescil davasından tefrik edilip, ayrı bir esasa kaydedilmesi, tapu iptali ve tescil dosyasının bekletici mesele yapılıp, sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Davacı dava dilekçesinde, TMK'nun 194. maddesi gereğince tapu iptal ve tescil, aile konutu şerhi konulması, bunların kabul edilmemesi halinde taşınmazın keşif ile belirlenecek değerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş olup, bu hali ile dava terditli açılmıştır. O halde mehkemece, yeniden yapılacak yargılama sırasında bu hususa da dikkat edilmesi gereklidir....

CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında kesinleşmiş bir boşanma kararı bulunmadığını, boşanma davası sürerken mahkeme tarafından aile konutu şerhi konulması talep edilebilen bir kurum olduğu nazara alındığında boşanma davasının açılmış olması aile konutu niteliğini sona erdiren bir durum olmadığını, taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin dava yolu ile konulmadığından tapu müdürlüğünce kaldırılmasının mümkün olacağını, yüksek mahkeme kararlarında dava şartı olan hukuki yararın bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddinin gerektiğini, tüm bunların yanında müvekkilinin ikametgah adresi üzerinde aile konutu şerhi bulunan konut olup, halen konutta kişisel malı olan mobilyaların ve bir takım özel eşyalarının bulunduğunu, müvekkilinin tek geçim kaynağının tedbir nafakası olduğunu, nafaka miktarının azlığı sebebiyle boşanma kararı kesinleşinceye kadar aile konutunda yaşama hakkının baki olduğu değerlendirildiğinde aile konutunun kendisine tahsisi talebinde bulunmasının...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Aile Konutu Şerhi Konulması-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, tazminat ve nafaka miktarları ve aile konutu şerhi konulması talebinin reddi yönünden, davalı tarafından ise; boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 23.03.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından kendisinin boşanma davasının reddi ile davalı-davacı yararına verilen vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı-davacı erkeğin eşine sürekli hakaret içeren sözler söylediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-davalı kadın dava açmakta haklıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen karşı boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, ziynetler ve aile konutu şerhi konulması yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 07.12.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

          Kat, 3 nolu, aile konutu olarak özgülenen taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş ise de; davalı eşin kötü niyetli olarak, yaklaşık bir ay önce kendisinden habersiz olarak ikametini başka bir adrese taşımas sebebiyle şerh konulması işleminin tapu müdürlüğünce gerçekleştirilmediğini, bu nedenle TMK'nun 194/3 maddesi gereğince; öncelikle dava süresince, Sakarya ili, Serdivan ilçesi, Yazlık Köyü, Yazlık mevki, 1838 Ada, 7 parsel, 1. Kat, 3 nolu taşınmazın 3. şahıslara devrinin önlenmesi amacıyla tapu kaydının üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, davasının kabulü ile ilgili taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi koyulmasını talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile Sakarya ili Serdivan İlçesi,Yazlık Köyü, Yazlık Mevkii, 1838 Ada, 7 parselde kaim, 1. Kat, 3 nolu bağımsız bölüm vasfındaki taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir....

          Somut olayda davacı, davalılardan Hasan ile evli olduğu, fiilen birlikte oldukları dönemde satın alınan ve aile konutu olarak kullanılan taşınmazın boşanma davası devam ederken muvazaalı olarak diğer davalıya satıldığı, amacın kendisinden mal kaçırmak olduğu iddiasıyla taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescilini ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Aile Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, kişisel ilişki ve aile konutu şerhi konulması talebi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı- karşı davacı erkeğin tüm, davacı- karşı davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde aile konutu şerhi konulması talebinde de bulunmuştur. Bu istek boşanmanın eki niteliğinde olmayıp ayrı harca tabidir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali - Tescil ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m.194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürülebilir. Evlilik, boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 194 maddesinin "Aile Konutuna" sağladığı koruma da sona erer, diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....

                UYAP Entegrasyonu