Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2). Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/563 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle)|Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, davalının zina yaptığını, müvekkiline yönelik kötü muamelede bulunduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, lehe nafaka ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; isnat edilen kusurları kabul etmediklerini belirtip davanın reddini savunmuştur....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı eşi ile 09/01/2008 tarihinde görücü usulü evlendiklerini, bu evlilikten 8 yaşında Gökdeniz ve 6 yaşında İlayda adında iki tane müşterek çocuklarının olduğunu, davalı eşinin madde bağımlısı ve işsiz olduğunu, bunu evlendikten bir sene sonra öğrendiğini, eşinin tedavi olması için çok uğraştığını, 8 yıldır evlililiklerindeki sıkıntılara katlandığını, çocukların velayetini istemediğini, davalıdan herhangi bir nafaka talebinin olmadığını, davalı ile boşanmalarına, müşterek çocukları Gökdeniz ve İlayda Alakuş'un velayetinin davalı babaya verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER: Taraflara ait nüfus kayıt örneği, yaptırılan zabıta araştırmaları, S.İ.R raporu ile dava dosyası....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1526 KARAR NO : 2020/913 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARS AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/03/2018 NUMARASI : 2014/409 ESAS- 2018/176 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davalı ve davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi....
Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti ve kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren temyiz davasının davacısı eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasına yönelik olarak varsa delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılmıyorum....
Yerel Mahkeme kararında, "davacı ile davalı arasında kurulan evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, tarafların ayrı yaşadıkları, bundan sonra bir araya gelerek evlilik birliğini yürütemeyecekleri, evlilik birliğinin fiilen bittiği ayrıca kurulan evlilik birliğinin bundan sonra taraflara ve topluma bir fayda sağlamayacağı tüm dosya kapsamı ve alınan tanık beyanlarıyla da sabit olmakla" denilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m.166/1) karşılıklı boşanma davaları varken; gerekçede Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesine dayalı tek boşanma davasından bahsedilmiş, hangi davanın hangi gerekçe ile kabul edildiği belirtilmemiş, boşanma davasının kabulüne dayanak "vakıalar" ve taraflara yüklenen kusurlar ayrı ayrı gerekçede gösterilmediği gibi boşanmanın fer'ileri hakkında da gerekçe oluşturulmamıştır....
İlk derece mahkemesince; kadının boşanma davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK md 166) boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için aylık 300,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevi tazminat talebinin reddine hükmedilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın vekili; her iki boşanma davası ve fer'ileri ile kusur tespitine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak açılan boşanma davası (TMK md. 166/1,2) ve fer'ilerine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2020/285 ESAS - 2021/639 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : VEKİLİ : Av. YALÇIN CABAR DAVALI-DAVACI : SELMA ORUÇ - BİR. DAVA KONUSU : Zina ve Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma BİR....
Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; - Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, - Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren “temyiz davasının davacısı” eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasına yönelik olarak varsa delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı uzun yıllardır evli olduklarını, evlilik birliği içinde doğmuş çocuklarının hepsinin reşit olduğunu, müvekkili ile davalının 4 yılı aşkın bir süredir ayrı yaşadıklarını, taraflar arasında sevgi ve saygının kalmadığını evlilik birliği içinde çekilmez hale geldiğini, davalı tarafça evlilik birliğinin yeniden tesisi, devam etmesinin mümkün olmadığı kabul edilmekle birlikte sürekli artan maddi taleplerinin müvekkilince karşılanması mümkün olmadığından çekişmeli boşanma davası açmak gerektiğini, davalının müvekkiline eş olarak sevgi ve saygısının kalmadığını, bu durum her fırsatta , sosyal ortamlarda davalı tarafından dile getirilmekte ve müvekkilinin rencide edildiğini, tarafların sağlıklı iletişimlerinin imkansız hale geldiğini, her görüşmeleri tartışma...