Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olup olmadığı, burada varılacak sonuca göre davacı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2 ) taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasına ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; anlaşmalı boşanma davası açılmış ise de, davalı erkeğin akıl hastalığı sebebiyle kısıtlandığı ve vasisinin bulunduğu, bu durumda anlaşmalı boşanmanın gerçekleşemeyeceği, davaya çekişmeli olarak devam edildiği, davacıya dava dilekçesini sunmak üzere süre verildiği, davacı kadının dilekçesinde evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebine dayanıldığı, akıl hastalığına yönelik boşanma sebebine ise dayanılmadığı gibi bu yönde ıslahta yapılmadığı, davalı erkeğin akıl hastası olduğu ve dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere kısıtlandığı, davalının hareketlerinin iradi olmadığı, davalı erkeğe, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması sebebine dayalı boşanma davasında kusur yüklenemeyeceği gerekçesi ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir. IV....
Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve fer’ileri istemine ilişkin olup aleyhe istinaf istemi bulunmadığından boşanma yönünden hüküm kesinleşmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesinde istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak kamu düzenine aykırılıkların re'sen gözetileceği düzenlenmiştir. TMK.nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. TMK 166/1- 2 maddesine göre boşanmaya karar verebilmek için davalının az da olsa kusurlu bulunması gerekir....
Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Nitekim benzer ilkeye HGK’nın 04.12.2015 gün ve 2014/2-594 E., 2795 K. sayılı kararında da değinilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi ile nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davacı-davalı erkeğin terk hukuki sebebine (TMK m. 164) dayalı boşanma davasının reddine, davalı-davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de, toplanan delillerden; davacı-davalı erkek tarafından terk (TMK...
Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve feri nitelikteki manevi tazminat ile fer'i nitelikte olmayan maddi tazminata ilişkindir. 1- Davalı-karşı davacı 27/09/2018 tarihli ikinci cevap dilekçesinde, davacı-karşı davalının kendisine şiddet uyguladığına ilişkin soruşturma dosyasının bulunduğunu belirtmiştir. Mahkemece bu delil toplanmadan nihai hüküm kurulmuştur. Taraflara dayandıkları olgu ve vakıaları kanıtlama konusunda imkan tanınması, '' adil yargılama hakkını'' içeren hukuki dinlenilme hakkının gereğidir (HMK m. 27)....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı vasisi tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak açılmıştır. Davalının akıl hastası olduğu ve kısıtlandığı dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Akıl hastalığına dayalı bir dava yoktur (TMK m.165). Davalının hareketleri iradi olmadığından, kendisine kusur yüklenemez. Bu sebeple Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayanarak boşanmaya karar verilemez. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni nispi bir boşanma nedeni olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını her somut olaya göre hakim takdir eder. Somut olayda tanık beyanları, SED raporları tarafların boşanmadan önce bir süredir fiilen ayrı yaşadığını göstermektedir. Yargıtay tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olabileceği kabul edilen kusurlu hareketlerden bazıları; fiziksel şiddette bulunmak, hakaret etmek, tehdit etmek, aşağılamak, bağımsız konut temin etmemek, sadakatsizlik, güven sarsıcı harekette bulunmak, evden kovmak, evlilik birliğinin giderlerine kasıtlı olarak katılmamak, ailelerin evliliğe müdahalesine engel olmamak, dayanışma ve manevi destek yükümlülüğüne aykırılık, vb. dir. Kusur belirlemesinde ve evlilik birliğinin sarsılmasının tespitinde davaya konu olaylardan yalnızca davanın açılmasına kadar olanlar dikkate alınır....
Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2). Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Yargıtay 2....